Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Ve yarım kalacak bir aşk yaşamak istemiyorum." dedi kadın. "Sensiz ben hep yarım kaldım, seni sensiz yaşadım." dedi adam. "Gönlümün gönlünden haberi olmadı, affet yarım bırakmışlığımı." dedi kadın. "Yüreğin bana benziyor, insan yüreğini söküp atamıyor sevgili. Bu yüzden vazgeçemiyorum senden." dedi adam. Aşk, her şeyden önce öteki yarısının kokusunu sevmektir. Bu sebeptendir ki her adam şair olamaz. Ve belki bu yüzdendir ki bazı kadınlar şiir olurken, bazıları ziyan.
Bu parça parça kıpraşan gözbebeklerim nasıl ölebilir, bu bilinçsizce kıvrılan parmaklarım… Ben ne olacaktım? Bir ses ve akabinde ölümcül piyes – neredeyim ben? Sonrasız bir ölüm mü yoksa başlangıcımız?
Reklam
Tabii, başkaları başka türlü geziyordu kitapları. Bu birbiri ardına sıralanmış kitapları raflardan indirirken, sayfalarını çevirip atmosferlerini tadımlarken, kitapçıyı çağırıp fiyatlarını sorarken, şu kitap sende var mıydı abi derken, ne zaman geleceğini öğrenirken; ben şöyle bir kitap arıyorum, şu tarz kitapları okudum gibi şeyler söylerken hiç rahatsızlık duymuyor gibilerdi.
Ebu Husayn El-Esedî şöyle dedi: "Sizden biriniz bir mesele hakkında fetva veriyor; eğer o mesele Ömer (radıyallâhu anhu)'e gelecek olsa, onun için Bedir ehlini toplardı." Ben derim ki: Subhanallah! Biz, Müslümanların dinleri, akaidleri, İslâmları, küfürleri veya bid'atleri hakkında hüküm olacak, ya da kanları ve ırzları, hatta cennet ve cehennemdeki yerleri hakkındaki meselelerden bahsetmekteyiz. Eğer bu meseleler sahabeler ya da selefe gelecek olsa, bunun için büyük topluluklar toplarlardı. Biz ise etrafındakilere her meselede hemen hükümler yağdıran topluluklar arasındayız. Onlardan birisinin 'bilmiyorum' dediğine tanık olmadım.
Sayfa 228 - Küresel KitapKitabı okuyor
512 syf.
·
Puan vermedi
Kötülüğün Dokunuşu
Kötülüğün Dokunuşu
Kötülüğün Dokunuşu
Scarlett St. Clair
Scarlett St. Clair
“BEN YAŞAMIN TANRIÇASIYIM,” DEDİ PERSEPHONE. “ÖLÜMÜN KRALİÇESİYİM.”Persephone ve Hades nişanlandı. Buna karşılık Demeter, New Greece’i felç eden bir kar fırtınası yarattı ve onlar nişanını bozana kadar da buna son vermeyi reddetti.Olympos’lular araya girdiklerinde, Persephone geleceğinin bu kadim tanrıların elinde olduğunu
Kötülüğün Dokunuşu
Kötülüğün DokunuşuScarlett St. Clair · Martı Yayınları · 202427 okunma
+Fazla mı kirliyiz sanki... - Biz fazla kirli değildik, biz fazla kirletildik sanki - İlk darbe değil ki bu, Küçük kız. Neden koydu bu kadar? + Bilmiyorum, Acımasız. Her darbe sanki ilkmiş gibi. Alışamadım, bir türlü bende bu duruma. - Alışmak zorundasın. Her darbe de yıkılırsan, hep yerde kalırsın. - Dikkat çekeceksin, böyle yaparak,
Reklam
SAHİP OLMAK YADA OLMAK “Biliyorum ki ben, Tatlı bir sevgiyi, küçük bir sevinci tattığım anlar dışına, Hiçbir şeye sahip değilim.” Goethe Eğer sevdiğim halde, karşımda bir sevgi doğuramıyorsam, yani sevgim bir karşı sevgi üretmiyorsa; yaşamımı seven bir insan olarak dışa vurmam beni sevilen biri haline getirmiyorsa, sevgim güçsüz
Ey insanlar!.. Eşek gibi ahıra kapanmayın! Ahırın kapısını açın da içeriye bilim güneşinin ışıkları dolsun. Hayır, öyle demiyor. «Kapıyı açın, görüşünüz de dünyaya açılsın. Hapsolduğunuz kendi zindanın nıztan kurtulsun.» İşin doğrusu, büyük adam da her adam gibi can çekişirken bunalmış, nefes darlığından kurtulmak için «Açın kapıyı!» demiş. İşte bu. Ölünce, öbür dünyaya gider gitmez, ilk işim Goethe'yi bulup sormak: —    Sizi son nefsinizi verirken «Perdeleri açın, biraz daha, biraz daha ışık!» demişsiniz? Bu büyük sözün anlamı nedir? Goethe'nin gülerek şu karşılığı vereceğini biliyorum. —     Kim? Ben mi? Ben mi «biraz daha ışık...» demişim? Gözlerimin feri sönüyordu. Çevremdekileri görmek için demişimdir herhalde...»
TEKİN YAYINEVİKitabı okuyor
Ha bu ben :)
Zaten bu yıl, hediye falan istemiyorum. Hem zaten ben kazara hayattayım.
Fakat bazen,bir ev öyle kötü anılarla dolu olurdu ki güzel anıların üzeri siyah bir çarşafla örtülürdü;derdiniz ki o çarşaf toz tutsun fakat ben bir daha bu eve girmeyeyim.
Reklam
Bu adam gibiyim...
Nimet onu evden çıkartmaya çalışırdı, "Biraz çıkalım Turgut, bir yerde buluşalım..." Ben "Giyin Turgut" filan derim, "Ay yok, şimdi kim giyinecek yahu..." Nimet “Boşuna uğraşıyorsun" derdi, "çıkıyoruz, biraz oturuyoruz, ‘Hadi ben gideyim!' diyor."
"Seni çok seviyorum. Eğer bin kez bu dünyaya gelsem bin kez annem olmanı isterdim." "Ben de seni çok seviyorum anneciğim." Öyle habersizdi ki basıma geleceklerden. Bana gećmek bilmeyen dakikalar, ona sıradan saniyelerdi.
Bu durumda olan yalnızca ben değilim. Bütün insanlar hayal kırıklığına uğruyor, ümitleri boşa çıkıyor.
Alçakgönüllü bir insanımdır ben. Ama müzisyen olarak, ayağımı bastığım zeminin nasıl bir zemin olduğunu bilirim; hepimizin, köklerimizi ta içlerine salmış olduğumuz toprak ana; her müziksel düşüncenin beslendiği kaynak; müziksel tohumun kaynaklandığı o kasıkların sahibi Yani mecazi olarak, gerçek doğurganlığın yer aldığı kutup… Bu benim işte!
Can YayınlarıKitabı okuyor
…Ötekiler heyecandan kudururken kabuğuna çekilip susmak. Bu da kolay değildi, çünkü sürgünde yaşamak bile- ben bunu fazlasıyla öğrenmiş biriyim-kendi ülkende tek başına kalmaktan daha kötü değildi"
Sayfa 279Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.