Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Galiba yalnız ben yoruldum. Ve bu yorgunluğumu yaşamak zorundayım...
Sayfa 592Kitabı okudu
Ben bu duruma pek aldırmıyordum galiba;çünkü, galiba aşıktım.
Reklam
Bence asıl amacı oydu adamın Allah kahretmesin
"Galiba ben bu akşam cinayetle, kaçmamızla ve kraliyetin entrika çevirmesiyle ilgili ortaya atılan komplo teorilerinin Edmond'ın buluşunu gölgeleyeceğinden korkuyorum."
Sayfa 424 - LangdonKitabı okudu
"Başımı önüme eğdim. Ben galiba evlenmek istiyorum teyze, dedim. Acaba bana göre bir şeyler bulunabilir miydi? Neden bulunmasın? Her zaman, yorgun erkekler için, kendine göre bir tane bulamayanlar için, eli yüzü düzgün bir şeyler bulunabilirdi. Bazı kızlar, hanım hanımcık evlerinde oturup böyle kısmetler beklerlerdi. Bu arada, ellerinde daima bir bez parçası, çeyizlerini hazırlarlardı. Her gün yeni bir yemek yapmasını öğrenirlerdi ve pencerenin kenarına oturup, kırmızı ya da soluk yanaklarını cama dayayarak o bilinmeyen, o tanımlanamayan, o nasıl olursa olsun gelecek kocalarını beklerlerdi. Evin erkeklerine hizmet ederek, gelecekteki kocaları için talim yaparlardı. Babalarına, paltolarını giydirirken alttan ceketlerinin eteklerini çekerek düzeltirlerdi. Babaları da onlara aferin kızım, derlerdi; kocan rahat edecek. İşte böyle bir şey istiyorum teyzeciğim."
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
"Anıların tam olarak nasıl koktuklarını söyleyemem. İyi anıların kokusu bebek pudrasını andırıyor galiba. Belki babaannem hep pudra kullandığı için böyle düşünüyorumdur. Kötü anıların kokusu gereğinden fazla olgunlaşmış meyvelere benziyor. Ama bütün anılar, birkaç dakika sonra burnunuzu ya da gözünüzü yakmaya başlar. Bu yüzden onları uzun süre koklamamak en iyisi."
Biz evvelâ kelimeleri öğreniriz; sonra yaşadıkça teker teker mânalarını. O güne kadar ben de herkes gibi ıstırap, yeis, biçarelik kelimelerini kullanmıştım. Fakat galiba, bu geceden sonra kırk sekiz saat içinde onların hakiki mânasını ölçebildim.
Sayfa 315
Atsız ve Arkadaşları Eylemde: Fatih'in Türbesini Temizliyorlar: Atsız yine Süleymaniye Kütüphanesi'ndeydi. Oradaki tasnif işine devam ediyordu. 1952 yazının bir tatil gününde öğrencileri Altan Deliorman ve Erk Yurtsever ile Divanyolu'ndaki bir kıraathanede buluşmuştu. Sonra birlikte Fatih'in türbesine gittiler. "Türbeye
evin içinde bir çöp tenekesinin olması, herkesin hayatını kolaylaştırır. ben galiba bu evin çöp tenekesiyim. babam da annem de ablam da kalpleri kötü duygularla şiştiğinde onları bana doğru atıyorlar.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.