Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bence mühim olan ne kadar hissederek yaşadığın , yeryüzündeki bu sınırlı zamanının ne kadar tadını çıkarabildiğin. Hayatımız bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçerken, başarılarımızın peş peşe eklendiği bir slayt gösterisi izleyeceğimizi hiç sanmıyorum. Öldükten sonra kimse bizi işe almayacak sonuçta, yanlış mı düşünüyorum? Hayatımızı ,gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilmediğimiz idealler peşinde tüketmeyi değil ,yaşamayı savunuyorum. Büyük hayallerle çok zaman kaybettik , artık basit şeylerin zamanıdır.
600 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Cadılara, büyülere ve bunun gibi şeylere karşı hiçbir merakım olmamasına rağmen tesadüfen ilgimi çekmeyi başaran bir kitap oldu. Terim bilgisi yönünden kuvvetli bir yazımı olduğu için kelime dağarcığıma yeni bilgiler eklendi. Bu baskısında 3 seri birleştirilip bir kitap halinde sunulmuş. Bazen sıkılıp kitabı bir köşeye koyduğum oldu ama tekrardan okumayı denediğimde baştaki heyecan ile okuttu kendisini. Kitaptaki ilişkiler bir noktada karışık bir noktada da bir o kadar basit. Aşk konusunun üzerinde durulmak istenmiş ama pek iyi yansıtılamamıştı. Diğer duygularında yansıtılma şekli okurken tatmin etmiyordu. Bunlardan ziyade kitaba ara verdiğim zaman takip ettiğim bir diziyi yarım bırakmış gibi hissettirdi. Olay örgüsünün ilerleyişi okuyucuyu içine çekebilecek ve kitabın kendi dünyasına alabilecek potansiyele sahip. Büyü, paganizm gibi konularla ilgilenen insanlar için güzel bir bilgi kaynağı olabilir. Hem bu bilgilere hakim olurken hem de bir hikayenin içinde sürüklenebilirsiniz.
Telema
TelemaCate Tiernan · Artemis Yayınları · 2016126 okunma
Reklam
Bin yıllık şehrin eteklerinde, dünya­nın basit bir yer olduğu ve mutluluğun herkesin anında erişebileceği kadar yakın olduğu düşüncesini öğreten bir filozof yaşarmış. Hayatından memnun olmayan genç bir adam, konunun özü­ne inebilmek için bir gün bu filozofun kapısını çalmış. Bu genç adam dünyanın çelişkilerle dolu kaotik bir yer olduğunu düşünür ve kaygılı gözlerle gördüğü dünyada mutluluk ona man­tık dışı gelirmiş.
31 Mart Yerel Seçimleri Bağlamında Marksizmin Tarihsel Doğruluğu Üzerine
Bilindiği gibi “Yüzyılın Felaketi” AKP iktidarı, devlet gücünü bütünüyle elinde tutmasına rağmen 31 Mart Yerel Seçimlerinde ağır bir yenilgi tattı. Bir ABD-İngiltere-İsrail yapımı proje partisi olan AKP, emperyalist efendileri tarafından iktidar koltuğuna oturtulduğu 3 Kasım 2002’den beri ilk kez bu kadar ölümcül, tedavisi çok zor bir yara almış
Küçük bir çocuğun güvenini kırmak, bir camı kırmak kadar basit değildi çünkü çocuklar, hayata güvenerek başlardı, insanlara inanarak ilerlerdi. Defalarca güvenleri boşa çıksa da umursamazlardı. Nadir'in güvenini, binlerce camı parçalar gibi kurmuşlardı ve o artık dünyaya kırık bir camdan bakıyordu bu yüzden bize güvenmesini bekleyemezdik.
"Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir. Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz?"
Sayfa 232 - DestekKitabı okudu
Reklam
80 syf.
4/10 puan verdi
Çocuklar İçin İdeal…
Bu metni bir çocuk bilimkurgu novellası olarak ele almak daha doğru olacak. 2317’de sigara ve insan doğasının (2317’ye göre düşünüyorum) ilkel kısmının halen tartışılıyor olması…üzücü. Bir de kitap 2018’de basıldığına göre, vizyon olarak biraz…güdük kalmış diyebiliriz. 2317’de teleskop ne ya. Konu işlenmesi açısından da, çok basit olduğundan, bilimkurgu’ya ilgi duyan çocuklar için novella arıyorsanız, çocuğunuza çok güzel bir hediye diye bakabiliriz. Durum, budur.
Varoluşun Sıfır Noktasına Kadar
Varoluşun Sıfır Noktasına KadarKurd Lasswitz · Laputa Kitap · 201818 okunma
552 syf.
8/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Da Gama-Zagoiby Ailesinin Anatomisi: Mağripli’nin Son İç Çekişi
Hintli-İngiliz yazar Salman Rushdie, büyülü gerçekçilik ile kaleme aldığı beş yüz kırk yedi sayfalık romanında, anlatıcı ve ana karakter Moor (Moraes) Zagoiby’nin ağzından bir ailenin soy ağacını tüm çıplaklığı ile okurun önüne seriyor. Hikâye, köklü bir ailenin gözden düşüp itibarını yitirmiş melez çocuğu Moor’un anneannesinin ailesinin hayatını anlatması ile başlar. Bu hikâye 1900’lerden 1995 yılına kadar uzanır. Bu süreçte okuyucu, aile üyelerinin bireysel ilişkilerine ve birbirleriyle olan etkileşimlerine tanık olmanın yanı sıra Hint toplumunun ve kültürünün arka planını da keşfeder. Salman Rushdie’nin büyülü gerçekçilikle şekillenen karakterlerden biri olan Moor Zagoiby, herkesten farklıdır. Bir eli doğuştan yumru şeklinde olan Moor, çok çabuk büyüyen ve olduğu yaşa göre daha yaşlı görünen biridir. Örneğin Moor’un otuz beş yaşına geldiğinde yetmiş göstermesi gibi. Kitabı okurken, baharatların (örneğin köri, karabiber, acı biber vb.) kokusunun etrafınızı sardığını hissedersiniz, bu da Rushdie’nin betimlemelerinin ne kadar etkileyici olduğunu göstermektedir. Kitabın sayfası Moor’un yaşı gibiydi :) Yani kitap beş yüz kırk yedi sayfa ama etkisi ve hissi sanki bin sayfa okumuşum gibi. Olabildiğince basit bir şekilde yorumlamaya çalıştım ama göründüğünden daha katmanlı,derinlikli ve zengin bir eser. Sonuç olarak 1995 yılında yayımlanan bu kitap ile bir kez daha (Floransa Büyücüsü kitabını okumuştum yıllar önce) Rushdie’nin aklına, kurmacısına saygı duydum. Onun edebi yeteneği ve düşünsel derinliği, edebiyatın gerçek gücünü bir kez daha hatırlattı bana.
Mağripli’nin Son İç Çekişi
Mağripli’nin Son İç ÇekişiSalman Rushdie · Can Yayınları · 201781 okunma
Evrimin Kısa Tarihi
Başlangıçta... Mütevazı başlangıçlar... Yaşam çamur birikintilerinde kımıldanmaya başlayıp balıklara, sürüngenlere ve nihayet memelilere doğru evriliyor. Ardından sahneye insanlar çıkıyor ve gezegeni kolonileştirmeye başlıyorlar. Başlangıçta sümüksü madde vardı. Darwin'in, insanların insansı maymunların soyundan gelmiş olabileceğine yönelik
384 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Spoiler içerir
Susturulanlar duyulmak için yaygara koparacaklardır, sessizce de olsa Damızlık Kızın Öyküsü ~ Margaret Atwood Merhaba kitapseverler, Damızlık Kızın Öyküsü yazardan okuduğum ikinci kitap ve ikinci kez waaaw ben ne okudum dedirtti. Yazarın neredeyse her kitabı film ve dizilere uyarlanıyor. Benim için farkındalık yaratan ve bu farkındalığı çok iyi
Damızlık Kızın Öyküsü
Damızlık Kızın ÖyküsüMargaret Atwood · Doğan Kitap · 201910,9bin okunma
Reklam
Büyük aşklara örnek gösterilecek kadar destansı bir aşk hikayemiz yok, kitaplara da girmeyeceğiz ama birbirimizi hep aynı nahiflikte, aynı güzellikte seviyor ve basit şeylerin büyük mutluluklarına inanıyoruz. Yan yanayken bu dünyada sadece biz varız.
"Önemli olanın bir sınavı geçmek veya bir sorunu aşmak olduğunu düşünürüz ama gerçek şu ki işler aslında çözüme ulaşmaz. Her şey bir araya gelir ve sonra tekrar dağılır. İşte bu kadar basit! İyileşme, kedere ve rahatlamaya, ıstıraba ve sevince yer bırakmakla gelir."
Sayfa 158 - Doğan YayınlarıKitabı okuyor
bize kimsenin hiçbir şey borçlu olmaması ne kadar büyük bir şey. bize kimse bir şey vaat etti mi? öyleyse neden bir şey bekleyelim. oysa çok basit bunun nedeni. var olmadığımız an, ölürüz. bu kadar.
Sayfa 367Kitabı okudu
"Zor bir dönemde yaşıyoruz değil mi ?Sen ve ben dostum, aklı rehber edinmişiz kendimize. Bu sebepten bu kadar katı buluyorlar bizi.Küçük dünyalarına sığmadığımız, basit şakalarına gülümsemediğimiz için sıkıcı olduğumuzu düşünüyorlar.Ben buna "bedel" diyorum dostum,bizim gibilerin ödemesi gereken bedel.."
Babam ve oğlu?
Babam: Sen çok tehlikeli bir adamsın. Gözün dönmeye görsün bu evi de satarsın, bırak satmayı yakarsın bile. Onu bırak sana bir şey de söylenmiyor artık. Ne yapacağın belli değil. Ben: Sadece babamla iletişime geçme güdüsüyle sigara koktu ya canım çekti dedim diye işittim bu lafları. Sigara içiyorum falan diye de değil. Artık her muhabbet bir şekilde bu durağa uğruyor, kuyruk sokumuma… Uzun bir süredir bu aile evinin hiçbir zerresine ait hissetmiyorum kendimi. Bana bir şey söylenememiş hali bu yani düşünün. Yukarıda öyle demişti ya. Kırgınım… Evet çok dargınım, ama yaratıcıya… Şu herifin ağzına tıkayacak kadar miktarı dahi bana çok gördü. Milletin ayağına takoz düşer bir ton tazminat alır, biz boynumuzu kırdık üçün biri dahi yok. Herkes sanıyor ki tüm bu olanları çok olgunca ve ondan beklenilemeyecek denli düzgün karşıladı babam. Bilakis hakikat bu değil, ne yazık ki… Hatta şöyle söyleyeyim beni evden atmama sebebi; anneme giden yolun benden geçiyor oluşu ve o da bunun farkında. Neyse, tüm sebep bu. Oldukça basit ve içinde bir gram bile benimle alakalı bir şey barındırmayan s*ktiğimin sebebi bu işte. Odamdan çıkmıyor değilim yani sadece saklanıyorum. Çünkü et ve kemik çerçevesinde sadece varım burada. Bir gün bu borcu ona yani babama ödeyebilirsem, cidden gözüm açık gitmeyeceğim bu mavi ucube küreden. Dörtte üçü su, dörtte biri karanlık top!
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.