Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir kemandan uzun , güzel , yanık bir nota duymanız için , orada önceden dünyanın fiziği seferber olmuştur. Bir kemanın , bir çellonun , bir arpın ya da gitar telinin -veya herhangi bir telin ya da ipin- sesi üç faktöre bağlıdır : uzunluğu , gerginliği , ve ağırlığı. Telin uzunluğu arttıkça gerginliği azalır ve ağırlığı arttıkça ses perdesi
Sayfa 123Kitabı okudu
Sen...başlangıcım benim...Az önce...iyi geceler dedin bana.her gece dediğinde sanki veda ediyormuşsun gibi geliyor.Oturup hemen yazmak istiyorum sana.Yazarsa senden kopmamış oluyorum sanki....................Yaptığım,yaşadığım her şeye anlam kattın.Şimdi dinlediğim şu müzik,içtiğim içki,pencereden seyrettiğim şu şehir...Hepsinde sen varsın.
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
“Siz Urras'lıların her şeyi yeterince var. Yeterince hava, yeterince yağmur, çimen, okyanuslar, yiyecek, müzik, yapılar, fabrikalar, makineler, kitaplar, giysiler, tarih. Siz zenginsiniz, siz sahipsiniz. Biz yoksuluz, biz yoksunuz. Sizde var, bizde yok. Burada her şey çok güzel. Güzel olmayan yalnızca yüzler. Anarres'te hiçbir şey güzel değildir, yalnız yüzler güzeldir. Diğer yüzler, erkek ve kadın yüzleri. Bizim onlardan başka bir şeyimiz yok, birbirimizden başka bir şeyimiz yok. Burada siz mücevherleri görüyorsunuz, orada gözleri görürsünüz. Gözlerde de görkemi, insan ruhunun görkemini görürsünüz. Çünkü bizim erkeklerimiz ve kadınlarımız özgürdür, hiçbir şeye sahip olmadıkları için özgürdürler. Siz sahipler ise sahiplisiniz. Hepiniz hapistesiniz. Herkes yalnız, tek başına, sahip olduğu yığınla birlikte. Hapiste yaşıyor, hapiste ölüyorsunuz. Gözlerinizde görebildiğim yalnızca bu- duvar, duvar!”
Sofia yalnızlığmın bir parçası haline geldi, sessizliğimin içindeki bir varlık.Dün bütün gün kar yağdı, biz de hep evde kaldık.Ben kitap okuyordum, o da, çevresinde bebekleriyle yanımda oturuyordu.Tabii ki arada bir ilgi istiyordu.Böylece yeni bir oyun doğdu. Bir ara, tam da ağlayacak gibi olduğu için, ona Sylvia Plath’dan bir dizeyi
Sayfa 120 - Remzi YayıneviKitabı okudu
"Sen daha çok gençsin, dünyayı güzel bir yer sanıyorsun ama değil, bu hep böyledir, kim tepeye çıkarsa manzarayı güzel sanır, kendisini mutlu hisseder ve bunun gelip geçecek bir şey olduğunu unutur. Bu böyledir ama yine de hepimiz oraya çıkmak isteriz."
Sayfa 79 - Everest yayınlarıKitabı okudu
"Büyükannemin ilginç bir teorisi vardı: Hepimiz, içimizde bir Kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız. Deneyde görüldüğü gibi oksijene ve mum alevine ihtiyacımız vardır. Örneğin, oksijen, sevdiğiniz insanın nefesinden gelebilir. Mum alevi ise güzel bir yemek, müzik, okşamalar yada güzel sözlerdir. Bunlardan biri parlamaya neden olur ve içimizde ki kibritlerden birini yakar. Bir an yoğun bir heyecan hissederiz. İçimizde çok hoş bir sıcaklık yayılır. Bu sıcak zamanla yavaş yavaş yok olur. Sonra yeni bir parlama olur ve içimizde bir kibrit daha yanar. Bu duyguyu yaşamak isteyen herkes, kendi içindeki park patlayıcıları keşfetmek zorundadır. Bunlar yanarak ruhumuzun beslenmesine yardımcı olur. Yani başka türlü söylersek, bu yanma ruhunuza enerji verir. Bir kişi kendi tutuşturucularını zaman içinde keşfedemezse, içindeki kibritler nemlenir, hiçbir şekilde yanmaz olur. O zaman ruhumuz bedenimiz de terk eder. Karanlıkların içinde el yordamıyla boş yere kendisine besin arar. Ona besin sağlayacak tek kaynağının terk ettiği, soğutan titriyorum o vücutta olduğunu bilmez."
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
"Güneşsiz günleri sevmiyorum. Gelmesiyle gitmesi bir oldu mu seviyorum yağmuru. Uzun sürdü, her yanım küflenmiş gibi geliyor. Tanrı'nın güneşi bu denli güzelse, sen bir de ötekini düşün. Nutkum tutulmuştu: Hangi öteki güneşi, Adam? Çok büyük olan bunu tanıyorum bir tek. Daha da büyük olan bir başkasından söz etmek istiyorum. Yüreğimizden
Şiir
Sana buraya bazı şeyler koyuyorum.. Yol boyunca aklında olsun.. Lazım olursa açar okursun.. Olmazsa da olsun, bir zararı yok burada dursun.. Şuraya bir cümle koydum.. Bırak, acımızı birileri duysun..
Sayfa 9 - Metis Yayınları
İşte o sırada bir tilki çıkıverdi ortaya. “Günaydın” dedi tilki. “Günaydın” dedi küçük prens kibarca. Ama etrafına baktığında kimseyi göremedi. “Buradayım! Elma ağacının altında.” “Sen kimsin? Çok güzel görünüyorsun.” “Ben bir tilkiyim.” “Gel, birlikte oynayalım. Öyle mutsuzum ki” dedi küçük prens. “Seninle oynayamam” dedi tilki, “ ben
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.