Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beden eğitimi fenaydı, voleybolsa en fenası. Beth topa bir türlü düzgün vuramıyordu. Ya topa sertçe şaplak atıyor ya da rasgele sektiriyordu. Bir keresinde parmağını o kadar kötü incitti ki hemen şişiverdi. Kızların çoğu kahkahalarla bağrışarak oynuyor ama Beth aynısını hiç beceremiyordu. ... Haksızlıktı bu. Sportmenlik Beth'i hiç
William Shakespeare 23 Nisan 1564’te Stratford-Upon-Avon’da doğan Shakespeare’in yaşamı hakkında bildiklerimiz kilise, mahkeme ve tapu kayıtları gibi resmi belgelerle çağdaşlarının onun kişiliği ve eserleri hakkında yazdıklarına dayanır. Hali vakti yerinde bir esnaf olan, aynı zamanda yerel yönetimde sulh hakimliği ve belediye başkanlığı gibi
Reklam
''Hayalinde canlandır. Atlara, köpeklere, el arabalarına sahip on dokuzuncu yüzyıl insanı...ağır çekim. Sonra, yirminci yüzyılda kameranı hızlandır. Kısaltılan kitaplar. Özetleştirilen. Özet haber veren dergiler. Bulvar Gazeteleri. Her şey kapanışa, hızlı sona indirgeniyor. '' ''Hızlı son.'' Mildred başıyla onayladı. ''Klasikler on beş dakikalık radyo programlarına uyacak şekilde kısaltılıyor, sonra iki dakikada okunacak bir kitap eleştirisi için tekrar kısaltılıyor, sonunda da bir sözlükte on-on iki satır alıntı yapılıyordu. Abarttım tabi. Sözlükler referans içindi. Ama Hamlet ile ilgili tek bildikleri (bu kitabı biliyorsundur Montag: sizin içinse herhalde ancak aklınızda pek az yer etmiş bir söylentiden ibarettir Bayan Montag) dediğim gibi, Hamlet ile ilgili tek bildikleri artık nihayet bütün klasikleri okuyabilirsiniz; komşularınıza ayak uydurun iddiasında bulunan bir kitaptaki bir sayfalık özetti. Anlıyor musun? Anaokulundan üniversiteye, sonra tekrar anaokuluna; entellektüelliğin son beş yüzyıl veya daha fazlasında gidişat bu işe. ''Filmi hızlandır Montag, çabuk. Tıkla, Foto, Bak, Göz, Şimdi, Film, Burada, Orada, Hızlı, Adım, Yukarı, Aşağı, İçeri, Dışarı, Neden, Nasıl, Kim, Ne, Nerede, Ha? Uh! Pat! Küt, Bim; Bom, Bum! Özetler-Özetler, Özetler-özetler. Siyaset? Bir sütun, iki cümle, bir manşet! Sonra havanın ortasında hepsi kayboluyor. Yayımcıların, suistimalcilerin, yayıncıların pompalayan elleri insanın zihnini öyle hızlı döndürüyor ki, zaman kaybı olan bütün o gereksiz düşünceler merkezkaç kuvvetiyle dışarı fırlıyor!''
Sayfa 75 - İTHAKİ YAYINLARIKitabı okudu
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
"Hayalinde canlandır. Atlara, köpeklere, el arabalarına sahip on dokuzuncu yüzyıl insanı... ağır çekim. Sonra, yirminci yüzyılda kameranı hızlandır. Kısaltılan kitaplar. Özetleştirilen. Özet haber veren dergiler, Bulvar Gazeteleri. Her şey kapanışa, hızlı sona indirgeniyor." "Hizlı son." Mildred başıyla onayladı. "Klasikler on beş dakikalık radyo programlarına uyacak şekilde kısaltılıyor, sonra iki dakikada okunacak bir kitap eleştirisi için tekrar kısaltılıyor, sonunda da bir sözlükte on on iki satır alıntı yapılıyordu. Abarttım tabii. Sözlükler referans içindi. Ama Hamlet ile ilgili tek bildikleri (bu kitabı biliyorsundur Montag; sizin içinse herhalde ancak aklınızda pek az yer etmiş bir söylentiden ibarettir, Bayan Montag), dediğim gibi, Hamlet ile ilgili tek bildikleri Artık nihayet bütün klasikleri okuyabilirsiniz; komşularınıza ayak uydurun, iddiasında bulunan bir kitaptaki bir sayfalık özetti. Anlıyor musun? Anaokulundan üniversiteye, sonra da tekrar anaokuluna; entelektüelliğin son beş yüzyıl veya daha fazlasında ki gidişatı bu işte."
GÖKBİLİMİNE DAİR HULYALAR Kendini tamamiyle astronomiye veren M. Camille Flammarion'da, bilimi sadeleştirip yaymak için akla gelen bütün meziyetler vardır; en başta, her şeyi bilir. Uzun zamandır hesaplar ve gözlemler yapar. Sonra onda heyecan da, muhayyile de vardır. En sonra sahneye koymaktan da, sahnenin birden değişmesinden de korkmuyor. Göğü,
Reklam
Şömine ve semender
"Hayalinde canlandır. Atlara, köpeklere, el arabalarına sahip on dokuzuncu yüzyıl insanı... ağır çekim. Sonra, yirminci yüzyılda kameranı hızlandır. Kısaltılan kitaplar. Özelleştirilen. Özet haber veren dergiler, Bulvar Gazeteleri. Her sey kapanışa, hızlı sona indirgeniyor." "Klasikler on beş dakikalık radyo programlarına uyacak şekilde kısaltıyor, sonra iki dakikada okunacak bir kitap eleştirisi için tekrar kısaltıyor, sonunda da bir sözlükte on on iki satir alıntı yapıyordu. Artık nihayet bütün klasikleri okuyabilirsiniz; komşularınıza ayak uydurun, iddiasında bulunan bir kitaptaki bir sayfalık özetti. Anlıyor musun? Anaokulundan üniversiteye, sonra da tekrar anakuluna; entelektüelliğin son beş yüzyıl veya daha fazlasindaki gidişatı bu işte."
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
Türklüğün Önemli İlkeleri
Türkçülük, bütün Türklerin tek devlet halinde birleserek, her bakımdan bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür. Bunun değismeyen iki unsuru vardır: Soyculuk, Turancılık. Soyculuk, ilk önce bir milli savunma vasıtasıdır. Türkelindeki azınlıkların, kendi aralarında gizlice yürüttükleri, soy suuruna karsı bir koruma tedbiridir.
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
113 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.