Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biraz da sözlü sorulara geçelim.. Başlangıç için zor olmasın :) Bay Esmer, lokantadadır. Yemek sonrasında bir kahve ısmarlar.Şekerini atıp kahvesinden bir yudum aldıktan sonra içinde bir saç teli olduğunu görür.Garsonu çağırır ve kahveyi değiştirmesini ister.Garson özür dileyerek gider ve yeni bir kahve getirir.Bay Esmer, bir yudum alır ve yüzü asılır.Garsonun yeni bir kahve getirmediğini,saç telini alarak eski kahvesini geri getirdiğini anlamıştır. Acaba Bay Esmer bunu nasıl anlamış olabilir? Bu sefer cevapları özelden yollayın arkadaşlar, bir de öyle deneyelim.Cevap veren arkadaşlar da iletiyi beğenirse sevinirim. :)
En tehlikelisi "İnsanın fikri olmadan zikri olmasıdır." İnançlar bizi biz yapan değerlerdir. İnandığımız herhangi bir konuda farklı bir görüşle karşılaştığımızda farkında olmadan savunmaya geçeriz. Çünkü Ayağımızı bastığımız zemin tehlikededir. Bir kaç saat önce inançlarımızı savunma ihtiyacı hissettiğimiz bir tartışma yaşandı. Tam 52 tane yorum yazıldı. Sinirler gerildi. Atışmalar başladı. Neyse ki fazla ileri gitmeden sağduyu galip geldi de uzamadan bitti. Canımı sıkan nokta bilimsel bir tartışma olsaydı acaba bu kadar yoğun bir katılım olacak mıydı? Kısır döngü... Tartışacaksak "Niçin müslüman devletlerin içinde en güçlü devlet konumundayız. Bizi farklı kılan nedir? Diğer Müslüman devletler yerlerde sürünürken biz nasıl bu seviyeye kadar çıkabildik." Bunu tartışalım. Var mısınız? Psikologlar, Sosyologlar, öğrenciler, öğretmenler, din adamları, mühendisler ha var mısınız? Daha once söylediğim gibi bu felsefi bir konudur. Karşı karşıya konusulmalidir. Ancak hiç olmazsa bi deneyelim bakalım ne çıkacak...
Reklam
Evet, şöyle söylemem gerekiyordu ona:Köylünün her çeşit yenilikten nefret ettiği için işlerimizin yürümediğini, onu güç kullanarak yola getirmenin gerektiğini söylüyorsunuz. Ne var ki, bu yenilikler olmadan işler hiç yürümeseydi, haklı sayılabilirdiniz.Oysa işler ancak, işçinin kendi alışkanlıklarına göre davrandığı yerlerde iyi yürüyor. Yolda tanıdığım ihtiyar çok iyi yürütüyor işini. Sizin de,bizim de işlerimizden hoşnut olmamamız işçilerin değil, bizim suçlu olduğumuzu gösterir.Çok zamandır kendi bildiğimizi okuyor, işçi emeğinin özelliklerini inceleme zahmetine katlanmadan Avrupalılara benzemeye çalışıyoruz.İşçi gücünü en iyi işçi gücü olarak değilde, içgüdüsüyle Rus köylüsü olarak kabul etmeyi deneyelim, işlerimizi buna göre düzenleyelim. Şöyle demeliydim ona: Düşünün ki, işlerinizi siz de o ihtiyar gibi yürütebilseniz, işçilerinizde işin başarıya ulaşmasına duyulan bir ilgi, bir istek uyandırabilse, sözünü ettiğiniz yeniliklerde işçilerin de kabul edeceği bir orta yol bulabilseniz, toprağınızı yormadan bugün aldığınızın iki, hatta üç katını alırsınız. Elde ettiğinizi ikiye bölün, yarısını işçiye verin. Size düşen pay bugün aldığınızdan çok olacaktır, işçi de daha çok kazanacaktır. Bunu yapmak için ise,çiftlik çalışmalarının düzeyini düşürmek, işçilerin çalışmanın vereceği sonuca ilgi duymalarını sağlamak gerekir. Bunun nasıl yapılacağı sorununayrıntısıdır. Ortada gerçek olan bir şey varsa o da bunun yapılabileceğidir.
Sayfa 445 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
251 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Biliyorum, tüm incelemelerimde "çağımızda da öyle değil midir?" temalı yazılar yazıyorum ve bu temaya değinmeden duramıyorum. Sylvia'nın tabiri ile bir Sırça Fanus'tan sesleniyorum sizlere bu harflerin arasından. O güzel insana değinmeye çalışacağım naçizane yazımdan... Kendi Sırça Fanus'umdan... Gerçekten de (hadi bir kez daha yapalım
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,6bin okunma
640 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun bir süredir inceleme yapmadım. Çünkü okuduğum film ve kitap incelemeleriyle kendi yorumlarımı karşılaştırınca ciddi bir fark gördüm ve yazdıklarımdan utandım. Adamlar oturup kitabı bitirip en güzel cümleleri ayırt edip bulabiliyorlar sonra da kitaptan örnek vere vere toplumsal analizinden karakter psikolojisine kadar verilmek istenen asıl
Dövmeli Adam
Dövmeli AdamPeter V. Brett · Epsilon Yayınları · 2011323 okunma
İyilik ve Kötülük değişen doğru ve yanlışlarımıza rağmen belirgin iki çizgidir. İyi; kendisine, çevresine, bağlı bulunduğu millete.. dünyaya güzel ve faydalı şeyler bırakabilmektir, bunu yaşayabilmek.. bir ömür. Ve kötülük bunun tam tersi.. Ve merak ediyorum kötülük bir seçim olmasına rağmen, gerçekten bir seçim mi? İnsanı bu yola iten, sadece
Reklam
“Eleştirel bir düşünürdü, hazırcı değildi, başkalarının yöntemlerini ve /veya yol haritalarını olduğu gibi tatbik etme taraftarı değildi. Muhtelif yöntemlere ve yol haritalarına baktı ve seçici bir yöntem izledi. Bazen aradıklarını bulamadı, yeni bir şey icat etti, bunu denedi. Toplumunda bunun başarısız olduğunu görünce hemen vazgeçti. ‘Yenisini deneyelim.’ dedi.”
'Dünyaya gülümseyerek bakarsan dünya da sana gülümser ' demiş jo nesbo. birbiri ardınca sıralanan ve sanki birbirinin tekrarıymış gibi görünen bu günlerde yapılması gereken belki de gülümseyip hayatı olduğundan daha iyi bir yer olarak görmektir. Elimizdekilerle mutlu olmaktır.hadi hep birlikte deneyelim.Hiçbir şekilce ''polyannacı '' düşünmeyen ben iki dakikalık pozitif düşünmeye itiyorum kendimi. Hadi hep birlikte yapalım bunu.''An''ı yaşamayı öğrenmeye çalışalım.
SOKRATES'İN KONUŞMA TESTİ
Bir gün bir tanıdık büyük filozofa rastladı ve dedi ki; "Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?" "Bir dakika bekle,” diye cevap verdi Sokrates. Bana bir şey söylemeden evvel senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna “Üçlü Filtre Testi” deniyor. "Üçlü Filtre?" “Doğru.’’ diye devam etti Sokrates. Benimle arkadaşım hakkında konuşmaya başlamadan önce, bir süre durup ne söyleyeceğini filtre etmek, iyi bir fikir olabilir. Üçlü filtre testi dememin sebebini birazdan anlayacaksın. Birinci filtre, “Gerçek Filtresi.” Bana birazdan arkadaşım hakkında söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek olduğundan emin misin? "Hayır," dedi adam. "Aslında bunu sadece duydum ve... ‘’ "Tamam," dedi Sokrates. "Öyleyse, sen bu söyleyeceğin şeylerin gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun." Şimdi ikinci filtreyi deneyelim, “İyilik Filtresi.” "Arkadaşım hakkında bana söylemek üzere olduğun şey iyi bir şey mi?" "Hayır, tam tersi..." Öyleyse, diye devam etti Sokrates, O’nun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin değilsin. Fakat yine de testi geçebilirsin, çünkü geriye bir filtre daha kaldı. “İşe Yararlılık Filtresi.” Bana arkadaşım hakkında söyleyeceğin şey benim işime yarar mı? Adam hayır, pek değil diye cevap verdi. “İyi” diye tamamladı Sokrates. Eğer, bana söyleyeceğin şey doğru değilse, iyi değilse ve işe yarar değilse bana neden söyleyesin ki?
Sayfa 293Kitabı okudu
360 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Lüzum üzerine açıklama: Aşağıdaki bir taşlama (yergi,hiciv) denemesidir. Taşlama şiir şeklinde olsa da burada nesir tarzda bir özgünlük cesareti gösterilmektedir. Kitabı okuyanların daha çok lezzet alacağı düşünülmektedir. “Bir dal alıp çıkayım” ise derdiniz uyarıyorum: Yok öyle bir dünya, çooook uzun !!! Mide fesadı geçirtmeden
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar
İnsanlığın Yıldızının Parladığı AnlarStefan Zweig · Zeplin Kitaplar · 20175,5bin okunma
Reklam
118 syf.
7/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
“Kitaplar Pahalı Mı?” Kitabı yazarken yazarın çıkış noktası kitap okuma oranını düşük olması olmuş. Ta o zamanlardan günümüze kadar gelen bir hakikat, kitap okuma oranın düşük olması. Tabi toplumda azımsanmayacak derece belli bir kesim kitapların çok pahalı olduğunu söylüyor. Yazar bu gibi fikirlerden yola çıkarak kitap fiyatlarının yüksek
Kitaplar ve Sigaralar
Kitaplar ve SigaralarGeorge Orwell · Sel Yayıncılık · 20133,299 okunma
(COK UZUN VE KİTAPTA HERBİR SÖZÜN DÜŞÜNÜLESİ EN NAİF BÖLÜMÜ) “ Momo, şimdi o büyük salonun içindeydi. Burası en büyük kiliseden daha görkemli, en büyük istasyonların salonlarından bile daha genişti. Güçlü sütunların üzerinde yükselen tavan neredeyse görünmüyordu. Etrafta hiç pencere yoktu. Kocaman salonu aydınlatan altın renkli ışık çevrede
336 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.