Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
4. Bölüm, Sevginin Uygulanması
Biz bilgi öğretirken, insan gelişimi için en önemli bilgiyi gözden kaçırıyoruz; bu bilgi yalnız olgun ve seven bir insanın varlığıyla sağlanan bilgidir. Kendi uygarlığımızın belirli dönemlerinden ya da Çin'de veya Hindistan' da en değerli kişiler ruhsal nitelikleri öne çıkan kişilerdi. Öğretmen sadece bir bilgi kaynağı değildi, aynı zamanda bazı insani değerleri aktarmakla görevliydi. Çağdaş kapitalist toplumda -aynı şey Rus komünizmi için de geçerlidir- hayran olunan ve özenilen kişiler önemli ruhsal niteliklere sahip olmayan kişilerdir. Bunlar aslında toplumun gözünde, sıradan insana kendinde olmayan doyumu sağlayan kişilerdir. Film yıldızları, radyocular, köşe yazarları, önemli iş ya da hükümet insanları; tüm bunlar benzemeye çalışılan kişilerdir. Gazetelerde onlara lişkin haberlerin çıkması, bu işleri yerine getirmek için sahip oldukları en önemli nitelikleridir. Fakat durum tamamen ümitsiz de görünmüyor. Albert Schweitzer gibi birinin ABD'de üne kavuşabildiğini göz ardı etmeyin. Gençlerimize kişinin eğlence adamı olarak değil de insan olarak başarıya ulaşabileceğini göstermek istiyorsak, onların geçmişte ve bugün insanın insan olarak neler yapabileceğini kanıtlayan kişilerimizi tanımalarını sağlar, tüm çağların geçmiş en büyük edebiyat ve sanat eserlerine dikkatlerinizi çekeriz. Böylece kafalarında doğru ve yanlış şeylerin ne olduğuna ilişkin ışık yakmış oluruz.
Sayfa 136
Türk insanı
Türk insanı özgürlükçü çağdaş anlayışın toplumumuzda kök salması ve filizlenmesi için "iletişim gereğini" benimsemeli ve zaman kaybetmeden uygulamaya koymalıdır. Özgür ortam içinde yapılan iletişim, toplum sorunlarının çözümüne olduğu kadar, kişiler arası sorunların çözümüne de katkıda bulunur.
Sayfa 20
Reklam
Paylaşım ve Adalet
Bir toplum kendini değişen şartlara göre ayarlayamazsa orada idame-i hayat mümkün olmaz. O zaman da toplum çözülür ama elbette ki toplumu çözülmeye götüren veya tam tersi daha da sağlamlaştıran başka hayati şartlar da vardır: Paylaşım ve adalet.. Bu duyguların kazandırılmadığı bir tarih, edebiyat, musiki ve güzel sanat eğitimi olmadan, sırf bilgisayar aleti ve yazılım marifetiyle çağdaş insan yetişmez. Ortaya diplomalı duygusal ve toplumsal hafızası zayıf, görgüsüz ve etrafına sevgi ve ilgisi sınırlandırılmış tipler çıkar. Bu değerler var olmadığında, toplumu tatmin etmediğinde bir toplum, içinden çıkılmaz hallere sürüklenir.
Sayfa 144 - Kronik YayınlarıKitabı okudu
Çağdaş fransız tiyatro yazarı Jean-Claude Grumberg'in "JOB" isimli iki kişilik oyunu, Tannı ve onun öbür dünyaya göç etmiş kulu Job arasında geçiyor. Tanrı ayakkabılarını boyamakta olan kulu Job'a diyor ki: - Ben insanı, kendimin bir kopyesi olarak yarattım. İnsan yaratırken onun hamuruna bu "umut" dediğiniz şeyi koymadım. Çünkü ben de böyle bir şey yok. Nerden çıktı lan bu umut? Bunu kim uydurdu?
Sayfa 311 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
İnsan zekadan yana zayıf bir yaratıktır ve yalnızca dürtü dileklerinin egemenliğindedir.
Belki de dünyadaki en barışcı, mütevazi insan benim. İsteklerim şunlardır: iyi bir yatağı, iyi bir masası, taze sütü ve tereyağı, pencerelerinde çiçek, önünde birkaç güzel ağaç olan samandan çatılı mütevazi bir kulübe. Eğer tanrı beni mutlu etmek istiyorsa düşmanlarımın altı yedisini bu ağaçlarda asılı görmemi nasip etsin. Ölümlerinden önce onların bana çektirdikleri azaplar için bütün samimiyetimle affederim. İnsan düşmanını affetmeli ama asıldıktan sonra.” Açıklamalar(26) Heine, Gedanken und Einfalle
Reklam
Paylaşım, adalet… Bu duyguların kazandırmadığı bir tarih ,edebiyat musiki ve güzel sanat eğitimi olmadan, sırf bilgisayar aleti ve yazılım marifeti ile çağdaş insan yetişmez. Ortaya diplomalı duygusal ve toplumsal hafızası zayıf görgüsüz ve etrafına sevgi ve ilgisi sınırlandırılmış tipler çıkar,
Sayfa 144
Mustafa Kemal kan dökerek savaş kazanan veya kan dökerek devrim yapmak isteyen bir insan değil. Tam tersi, müthiş bir insan sevgisi var; çağdaş bir top­lum yaratmak istiyor. Mesela savaşı en kritik anda durduru­yor; örneğin İzmir'e giriyor, Trakya'da İngilizlere saldırmıyor. Bunlara çok dikkat etmek lazım. Maalesef hiç dikkat edilmi­yor. Savaşı bile çok iyi bir yerde bitiriyor. Lozan'da gereken ödünleri veriyor; Musul-Kerkük bağlanmıyor sonuca; ama kapitülasyonlar kaldırılıyor, borçlar çok büyük başarıyla, metrekareye göre yani Osmanlı İmparatorluğu'nun borçları Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarında kalan alanların metre­ karesine göre azaltılarak kabul ediliyor. Çok devlet vardır, Lozan'da Osmanlı'nın borcunu yüklenen. İçlerinde Arap Ya­rımadası'nda kurulan yeni emirliklerden tutun, Arnavut­luk'a, Yunanistan'a kadar birçok devlet . . . Yunanistan da me­sela Lozan borçlusudur. Tahvil sahipleriyle kapitülasyonlarda bize borç verenlere ... Ve tabii bir tek Türkiye ödüyor borçları. Öbür devletler ödemiyorlar.
Sayfa 87 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
Paylaşım, adalet… Bu duyguların kazandırılmadığı bir tarih, edebiyat, musiki ve güzel sanat eğitimi olmadan, sırf bilgisayar aleti ve marifetiyle çağdaş insan yetişmez. Ortaya diplomalı duygusal ve toplumsal hafızası zayıf, görgüsüz ve etrafına sevgi ve ilgisi sınırlandırılmış tipler çıkar.
Sayfa 144Kitabı okudu
İlaveten; ev sığınaktır
Ev bir medeniyettir esasında. Evin hem zihnen hem de kalben sizi beslemesi lazım. Şimdi çağdaş ev insanı doyurmadığı için insan evden kaçıyor. Sahte doyumlar arıyor, halbuki bu kapitalist düzende her doyum sizden bir şey götürüyor ve siz, bile isteye o götürülen şeye talip oluyorsunuz.
Sayfa 79
Reklam
Çağdaş yaşamın ve insan ruhunun böylesine hırpalandığı bir sürece parmak basarken, Han elbette yatak odalarımızın kapılarını açtığımızı kast etmiyor – gerçi bunun da yapıldığı çok örnek var. Burada kast edilen, mahremiyet aşınması, özel hayatın da tüketim nesnesine dönüşmesi.
Algernon..
Ah! Neyin okunması ve neyin okunmaması gerektiğine dair değişmez kaidelere sahip olmak saçmalık. İnsan her şeyi okumalı. Çağdaş kültürün yarısından fazlası nelerin okunmaması gerektiğine dayanıyor.
Sayfa 17 - İmge Kitabevi Yayınları (2. Baskı/Kasım 2010)Kitabı okudu
Çağdaş dünyanın gerçekleriyle ve kendi tarihsel mirasını uzlaştırıcı bir yaşam felsefesi geliştirememiş toplumların, kronolojik yaşıyla orantılı olarak olgunlaşmış bireyler üretebilmelerini beklemek bir ütopyadır!
GENÇ ŞAİRLERE ÖĞÜTLER
Bu çalışmanın değişik yerlerinde Joachim du Bellay, Nerval, Charles Baudelaire ve Mayakovski gibi dört önemli şair ve kuramcının genç şairlere öğütleri yer aldı. Onları bir araya toplamakta yarar var. Bunlara, Dağlarca'nın öğütlerini ve gerek şair, gerek şiir araştırmacısı olarak elli yıla yakın bir süre şiir üstüne çalıştığım için, kendi
Sayfa 633
Bir borç kölesi, "kaybeden" ve " başarısız insan" da olsa, bu durum kişiyi çağdaş bir insan olarak sosyal hayata bağlıyordu. Borç kölesi olmayı çıkış noktası olarak alan insan gazetelere, televizyon programlarına zevkle sarılabilir, buralarda yapılan ve gündemdeki eğilimleri dile getiren yorumları zevkle takip edebilirdi.
Sayfa 89 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
712 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.