Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Böylece egemen sırayla her bir bireyi güçlü avuçlarının arasına alıp kendince yoğurduktan sonra tüm topluma el atar, toplumun yüzeyini tek tip, kılı kırk yaran ve karmaşık, küçük kurallardan oluşan bir ağla kaplar. Öyle ki, en özgün zihinler ve en yaman ruhlar dahi kalabalığı aşıp gün yüzüne çıkamayacaktır. O iradeleri kırmaz ama esnetir, eğer ve yönlendirir. Nadiren eylemeye zorlar ama eyleme geçilmesine daima karşıdır. Yakıp yıkmaz ama doğmasına da izin vermez. Hiç tiranlık yapmaz, rahatsız eder, sıkıştırır, parlatır, söndürür, sersemletir velhasıl, her ulusu iktidarın çobanlık ettiği, uysal ve çalışkan bir hayvan sürüsüne çevirir.
116 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yazarımız Osmanlıda çocuk olmanin nasil olduğunu çocukluğundan başlayarak ilk gencligine uzanan anıları içerisinde anlatmış bunları. *Osmanlı'da çocuk olmak ne demekti? *Çocuklar nasıl yetiştirilir? *Nasıl okula başlar ve nasıl eğitim alır? Bu kitapta bu sorulara cevap buluyoruz lakin o zamanın şartlarına göre. . . Korkarak çocuk büyütüldüğünü,hocalardan dahi korkan çocuklar düşünün .Okula başlandığı zaman çocuklar giydirili süslenir ata bindirilip bir sölen havasında kutlanirdi.Bir gün sınıfa izinsiz top getirdi diye öğretmen azarı yer.Ogretmen tokat atar ve yanağı morarir bugünden sorna hasta olup yatak döşek yatar. O zaman batıl inanış olan bu hastalığın kötü ruhlar olduğunu düşünürler baska bir eve taşınırlar ve böylece yeni bir okula başlar .Bu öğretmeni de pehlivan gibidir iyi niyetli bir adamdır.Bir gün evlerinde yangın çıkar ve tekrar yangından dolayı başka yere tasinmak zorunda kalırlar Bu sefer bu gittiği okulda çalışkan bir öğrenci olduğu için dayak yemez.Halisinin kocaci olan Laz Mehmet çocuğun tüm eğitimin üstlenir.Ama gittiği yerde falaka vardır .3 çocuğun falakaya yatırildigi görür ve olayı eve gelince anlatır .Eniştesi durumu hocayla konuşur ama bir gün okuldan kaçarken kalfalara yakalanır ve falakaya yatırılır.Kitabın ismide burdan geliyor.Neyse falakadan sonra yatılı okula gider.Burda dayak falaka yoktur ama annesinden uzak kalması zor oluyordur.Annesine söz verir çok çalışır ve okulu birincilikle bitirir.Sizde okumak isterseniz tavsiyemdir
Falaka
FalakaAhmet Rasim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,152 okunma
Reklam
Çok güzel bir ülke, bir bolluk ülkesi varmış, öyle derler, o ülkeyi eski bir dostla görmeyi kuruyorum. Bizim Kuzey’in sislerine gömülmüş, eşsiz bir ülke, Batı’nın Doğu’su, Avrupa’nın Çin’i denilebilecek bir ülke, sıcak ve çılgın düş gücü öylesine işlemiş orayı, ustalıkla yetiştirilmiş güzelim bitkileriyle öylesine sabırla, inatla süslemiş. Gerçek
... egemen sırayla her bir bireyi güçlü avuçların arasına alıp kendince yoğurduktan sonra tüm toplumu el atar, toplumun yüzeyini tek tip, kılı kırk yaran ve karmaşık, küçük kurallardan oluşan bir ağla kaplar. Öyle ki, en özgün zihinler ve en yaman ruhlar dahi kalabalığı aşıp gün yüzüne çıkamayacaktır. O iradeleri kırmaz ama esnetir, eğer ve yönlendirir. Nadiren eyleme zorlar ama eyleme geçirmesine daima karşıdır. Yakıp yıkmaz ama doğmasında da izin vermez. Hiç tiranlık yapmaz rahatsız eder, sıkıştırır, parlatır, söndürür, sersemletir velhasıl, her ulusu iktidarın çobanlık ettiği, uysal ve çalışkan bir hayvan sürüsüne çevirir.
Sayfa 45 - Can Yayınları | Kısa Klasikler - 8 | 7. basımKitabı okudu
Ayağa kalkıp üzerime doğru eğildi Onur Çalışkan. Üzerimde manevi baskı kuracaktı aklınca. Her tarafı baskı olsa kaç yazardı ki? Beni yıpratan kendi iç hesaplaşmamdı.
_Bazı insanlar kendi güneş sistemlerinde yaşarlar. Onları orada ziyaret etmek gerekir. _En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. _Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin, sonunda sevdiğinizin onlar
Reklam
“Adalet ha! Herkesin eş ölçüde varlıklı olması adalet mi yani? Tembelle çalışkan? Akılsızla akıllı? Kuzum, bu hayvanların yaşantısı bile öyle değil! Zengin yoksul sorunu değil ki bu, güçlü zayıf sorunu. Herkese aynı fırsat verilmeli, bunda sana hak veriyorum ama bu insanlar çaba bile harcamıyorlar. Avuç açıp dilenmek öyle kolay ki! Oysa ben çabanın ödül görmesinden yanayımdır.”
Sayfa 181Kitabı okudu
Bana göre ruhu içine sığmayan insanlar bu kadar derin şiirler yazarlar. Çünkü ben biliyorum ki nefes alamayan ruhlar tüm acıları kusarlar.
Sayfa 33 - Yıldız Gece KorkutKitabı okudu
Doğumlarında Ay, Satürn ve Merkür'ün etkisinde kalanlar; çok soğuk ya da çok sıcak iklimlerde yaşayanlar; anne babası melankolik olanlar; doğuştan olmayan altı etkeni ihlal edenler; esmer ya da suratı kıpkırmızı olanlar; kafası küçük olanlar; kanları sıcak, beyinleri nemli, karaciğeri sıcak ve midesi soğuk olanlar; uzun zamandır hasta
128 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Lafcadio Hearn, Yunanistan’da doğmuş, İrkanda’da büyümüş, İngiltere ve Fransa’da eğitim aldıktan sonra Japon bir kadınla evlenip Japon vatandaşı olmuş. Ve Japon kültürünü Batı’ya tanıtan yazarlardan biri olarak kabul ediliyor. Kitabın ilk kısmı on yedi Japon halk hikayeleri ve efsanelerinden oluşuyor. Bu hikaye en fazla on sayfa. Halk dilinde nesillerce anlatılmış reenkarnasyon hikayeleri, büyüler, canavarlar, ölüler, ruhlar ve benzeri şeyler anlatılıyor. Budizmin etkileri de bazı noktalarda hissediliyor tabi. Öyküler ilgi çekici, bazen anlık olarak ürküten ve çok akıcı bir dille aktarılmış. Kitabın ikinci kısmındaysa Böcek İncelemeleri var. Hikayeler kadar etkileyici olmayan ama bilgilendiren Sivrisinekler, Karıncalar ve Kelebekler şeklinde üç kesitten oluşuyor. Efsanelere ve Japon kültürüne ilgi duyanlara tavsiyemdir Sağlıcakla kalın
Lafcadio Hearn
Lafcadio Hearn
Kvaidan - Tuhaf Şeylere Dair Hikayeler
Kvaidan - Tuhaf Şeylere Dair Hikayeler
Berna
Berna
Kvaidan - Tuhaf Şeylere Dair Hikayeler
Kvaidan - Tuhaf Şeylere Dair HikayelerLafcadio Hearn · Ketebe Yayınları · 20191,292 okunma
Reklam
Adalet ha! Herkesin eş ölçüde varlıklı olması adalet mi yani? Tembelle çalışkan? Akılsızla akıllı? Kuzum, hayvanların yaşantısı bile öyle değil. Zengin yoksul sorunu değil ki bu, güçlü zayıf sorunu. Herkese aynı fırsat verilmeli, bunda sana hak veriyorum, ama bu insanlar çaba bile harcamıyorlar. Avuç açıp dilenmek öyle kolay ki! Oysa ben çabanın ödül görmesinden yanayımdır. Ben neyi başardımsa bu sayede başardım. Kimseden lütuf dilenmediğim gibi dürüstlükten de hiç ayrılmadım. Bu da herkesin başarı şansı olduğunu kanıtlar.
Sayfa 181 - CanKitabı okudu
Erin anlattığına göre, hayat seçmede ruhların değişik davranışları görülecek şeymiş. Acınacak, gülünecek, şaşılacak şeyler oluyormuş. Çoğu eski hayatlarındaki alışkanlıklara kapılıyormuş. Gördüğü ruhlar arasında olan Orpheus, bir kuğunun hayatını seçmiş; kendini öldüren kadınlara öfkesinden, bir kadından doğmak istememiş. 'Thamyras da bir
“... Ve kabul etmek gerekir ki uyumayı bilen bir insan rüyalarını güzelleştirebilir.” “Yani insan rüyalarına yön verebilir mi?” “Sizin güzel bir düşten uyandığınız ve sonra onun devamını görmek için yeniden uyuduğunuz olmadı mı?” “Evet, çok oldu ama bunu başaramadım.” “Öyleyse uyumayı öğrenememişsiniz. Çalışkan bir adam, günün üçte birinde uyur, tembel bir adam yarısında... Akıllı bir adamsa asla uyumaz. Yani hayatının üçte birinin ya da yarısının kendisinden alınmasına izin vermez. Bu yüzden uykusunu ve düşlerini sistemli bir hâle getirir.”
Sayfa 14 - Fanus KitapKitabı okudu
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.