Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Canımı sıkma benim Kötü söyletme Gel diyorsam gel Git diyorsam Sakın gitme
Bir parça merakım yüzünden insanlara canımı sıkma gücünü kendim veriyorum. Ben müsaade etmesem kimse yanıma yanaşamaz
Reklam
Juliette: "Canımı sıkma benim!" diye haykırıyordu."Bizim gerçek menfaatimiz Türkiye yi tutmaktır."
Sayfa 305Kitabı okudu
“Neden?” derdim; çırpınırdım: “Neden söyleyemedin?” Daha başka olaylarda da söyleyemedi. Aman derdi, canımı sıkma; sen anlayamazsın.
Manipülasyon
`Aslında sen bile sevilecek biri olmadığının farkındasın. Kendin bile ne kadar sorunlu bir insan olduğunu görüyorsun. Kimse sana benim katlandığım kadar katlanamaz. Benden başka kimse seni hayatında ne bir eş, ne bir sevgili olarak tutar. Kıymetimi bil. Sınırları zorlama. Sözümden çıkma. Canımı sıkma. Bana direnme. Sorgulama. Ne diyorsam onu yap…`
Ültimatom Canımı sıkma benim Kötü söyletme Gel diyorsam gel Git diyorsam Sakın gitme
Reklam
Canımı sıkma benimKötü söyletmeGel diyorsam gelGit diyorsam sakın gitme.
Hak ettin Kartal
"Sen de henüz yürüyemeyen o ceylanı gözüne kestirmiş yaşlı, işgüzar bir aslana benziyorsun." Kaşlarını çatarak, "Yaşlı mı?" diye sordu. "Evet." "Dön önüne, sıkma benim canımı." "Ne oldu, zoruna mı gitti?"
Sayfa 395Kitabı okudu
Korhan'ın kavgaları aghshshs
"Senin sinirlerin gerilmiş." Gürkan beni kolunun arkasına alırken, Hun'a döndü. "Yaşadıkları kolay şeyler değildi. Bunun üzerine seni görmesi iyi olmadı." Hür'e bakarken kaşları çatıldı. "Mesele senin meselen değilken horozlanma sen de, canımı sıkma benim. Hür, "Ağzını toplasın o zaman," dediğinde, Gürkan ile aynı anda, "Sokturma ağzına!" diye hırladık.
— Niye bıraktın onları? — Öyle... Bu öyle, "Bırak artık, canımı sıkma." demekti. Sustuk.
Reklam
“Hiç böyle biri değilim ben, bu kadar öfkelenebildiğime ina­ namıyorum, şu yaptıklarımdan utanıyorum. Bana neler yapı­ yorsun aslında farkında mısın?” diyerek sizi suçlu hissettirmek­ te hiç zorlanmadan başarılı olabilir. Kendinizi suçlamanız, onu hak etmediğinize inanmanız, “sorunlu” bir insan olduğunuzu düşünmeniz an meselesidir. “Ben bile kendime katlanmazdım ama o beni yine de terk etmiyor; yine de seviyor; ona neler yapıyorum böyle, melek gibi insanı sinir hastası yaptım” düşüncesine kapılıp tüm içtenli­ ğinizle onun ayaklarına kapanıp yalvarırcasına özür dilemeye başlayabilirsiniz. “Sana haksızlık ettim çok özür dilerim, bunları hak etmiyor­ dun gerçekten, beni affedebilecek misin acaba, bir daha katiyen bunu yapmayacağım” dersiniz ve o yüce gönüllülükle çok zor da olsa sizi affeder. Bu ne anlama gelir peki? “Aslında sen bile sevilecek biri olmadığının farkındasın. Ken­din bile ne kadar sorunlu bir insan olduğunu görüyorsun. Kimse sana benim katlandığım kadar katlanamaz. Benden başka kimse seni hayatında ne bir eş, ne bir sevgili olarak tutar. Kıymetimi bil. Sınırları zorlama. Sözümden çıkma. Canımı sıkma. Bana diren­me. İtiraz etme. Sorgulama. Ne diyorsam onu yap...”
Tam göründüğüm gibiyim, benimle ilgili söylenecek çok bi’şey yok. Konuyu uzatıp canımı sıkma. Kendi derdimin yanında bir de seni rahatlatmakla uğraşmam gerekiyormuş psikolojisine sokup kendi ağırlığını benim üzerime koyma. Ya bana bir çare bul ya da hafiflemem için hafif ol.
Sayfa 162 - EtiKitabı okudu
"Neredeydin sen?" "Otelin spor odasında. Egzersiz yapmak Jet lag'in etkilerini azaltmak açısından önemlidir. Tıpkı güneş ışığı gibi. Niyetim yirmi dokuz blok güneşin altında yürüyüş yapmak." "Bir şey unutmuyor musun? Bugün benim günüm. Ve yarın da. Pazartesi gece yarısına kadar benimsin. Şimdi poponu çabucak buraya hareket ettir, ben kahvaltı yapmak istiyorum." "Spor kıyafetimle mi?" "Hayır, Don, spor kıyafetlerinle değil. Odana git duş yap ve üstünü değiş. On dakika süren var." "Ama ben hep duş yapmadan önce kahvaltı yaparım." "Sen kaç yaşındasın?", diye yanıtladı Rosie agresifce. Cevabımı beklemedi. "Yaşlı bir adam gibi davranıyorsun - ben hep duştan önce kahvaltı yaparım, koltuğuma oturma, ben hep orada otururum... Benim canımı sıkma, Don Tillmann."
Sayfa 240Kitabı okudu
170 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.