"Yokum ben. Yeryüzünde yokum. Lütfen beni görmeden çekip gidin yanımdan. Fark etmeyin beni. Görseniz bile görmezden gelin ne olur... Başınızı çevirip geçin!..."
Acı aynı zamanda bir zevktir, beddua aynı zamanda bir kutsamadır ve gece aynı zamanda güneştir - ya çekip gidin ya da şunu bilin: bilge kişi aynı zamanda delidir.
Ey yürüyenler
Eğreti sözcükler arasında!
Sizden kılıç - Bizden kan
Sizden çelik ve ateş - Bizden can
Sizden yeni bir tank - Bizden taş
Sizden gaz bombası - Bizden yağmur
Bizim üstümüzde de aynı gök, aynı hava Kanımızdan alın hissenizi, çekip gidin
Danslı yemekli bir akşam partisine gidin
Bize düşen korumaktır şehitler gülünü
Bize düşen yaşamaktır dileğimizce
Sertlik zorunlu olarak bağırıp çağırmaları getirmez.
"Çekip gidin! " sözlerinin belli bir etkisi vardır, ancak "lütfen çıkın" demek daha etkili olabilir.
LEV TOLSTOY, İTİRAFLARIM’DAN
Eğitimli ve bilge kişilerin ortaya koydukları akla dayalı bilgi yaşamın anlamını reddederken büyük insan kitleleri, bütün insanlık, bu anlamı akıldışı bilgiyle algılıyordu. Bu akıldışı bilgi ise inançtır, tam da benim kabul edemeyeceğim şey. Bu, Tanrıdır; altı günde yaradılış, şeytanlar ve melekler ve diğerleri.
Ey yürüyenler!
Eğreti sözcükler arasında!
Nerede isterseniz orada oturun ama oturmayın aramızda
Geldi artık çekip gitme zamanınız
Nerede isterseniz orada ölün ama ölmeyin aramızda
Yapılacak işlerimiz var toprağımızda
Burada bizimdir mazi
Bizimdir hayatın ilk sesi
Bizimdir bugün, bizimdir gelecek
Burada bizimdir dünya ve ahiret
Çıkıp gidin toprağımızdan
denizimizden, karamızdan buğdayımızdan, tuzumuzdan, taşımızdan
defolun her şeyimizden!
Defolun
belleğimizdeki anılardan
ey yürüyenler eğreti sözcükler arasında!