Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu dünyanın geçici olduğumu anlamak için kaç ölüm haberi duymamız gerekiyor? Zamanımızın sınırlı olduğunu fark etmemiz için kaç kayıp daha vermemiz gerekiyor? Cenazede toprak atarken dahi aklında dünya olan insanı uyandırmak için ne yapmak gerekiyor?
Sayfa 412
"O yıllarda taşra böyledir. Küçük ve sıcak. Yoksul ve samimi. İçedönük ve derin. Herkes biribirini tanır, birbirini sever, dert dinler, naz çeker, küser, barışır, kavga eder, çekiştirir, eğlenir, üzülür, ibadet eder, doğumda, cenazede, düğünde, bayramda biraraya gelir."
Reklam
Böyle bir gün için hazırlıklarınızı yapınız.
12.-Ebû Yûsuf dedi: Abdullah b. Vâkıd, Muhammed b. Mâlik'ten o da Berâ b. Azib'den nakletti. Berâ dedi ki: Bir cenazede Resûlullah ile beraberdik. Kabre vardığımız vakit, Resûlullah (s.a.s) dizleri üzerine çöktü. Ben etrafını dolaştım ve önünde durdum. Toprağı ıslatıncaya kadar ağladı. Sonra şöyle dedi: "Ey kardeşlerim böyle bir gün için hazırlıklarınızı yapınız."
Cenaze Töreni: Tercüman, Cumhuriyet ve Yeni Asya gazetelerinin 13 Aralık 1975 tarihli sayılarında "Nihal Atsız Bugün Toprağa Veriliyor" başlıklı haberler vardır. Atsız'ın vefatını herkes duymuş, cenazesinin 13 Aralık'ta kaldırılacağını herkes öğrenmiştir. Atsız, Reşide Sançar'a "Kimseye haber vermeyin. Birkaç kişiyle
Türker İnanoğlu… Yazıhanesinde sohbet ediyoruz. "Düşündüm de" diyor, "kaç yıldır bu piyasadayım. Kimsenin arkasından konuşmayan bir kişi tanıdım, Kemal… Saygılı, hatır bilir… Bir arkadaşımızı kaybettiğimiz zaman cenazede mutlaka o ve ben bulunurduk … İkimiz de önemserdik bu son görevi…"
Sayfa 142 - Doğan KitapKitabı okudu
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
TOPLUMA “YABANCI”
Toplumun bize ezberlettiği, bizim de kendimizi ezberlemek zorunda hissettiğimiz toplumsal kurallar, normlar, kalıplar, baskılar hatta duygular bile vardır. Bir durum veya olayla karşılaştığımızda bu norm ve kalıplara uygun davranmalıyız, duygularımız bile belirlenen şekilde olmalıdır. Cenaze de ağlamamız, düğünde kahkahalar atmamız, ani durumlar
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,8bin okunma
Reklam
Cenazede dua ederken, tütsü yakarken, ölenler için yas tutarken kendimi cenaze evine yabancı hissediyorum. Kendi bedenimle önümde uzanan ceset arasında bir fark arıyor ve olmadığı sonucuna ulaşıyorum.
Sayfa 93 - Tokyo KlasikleriKitabı okudu
İnsanoğlu işte, cenazede bile cenazeyi unutabilir.
Artık cenaze arabası görülemediğinden defin işlemi hemen unutuldu, kadınlar yazın ne yapacaklarından, erkekler de işlerinden söz ediyorlardı.
Birini avutmayı, teselli etmeyi ise istese bile beceremez. Bu konudaki eksikliğini, büyüme çağımda çok iyi öğrendim. Kederin sergilenmesi değil, gizli tutulması gerektiğine inanır. Bir keresinde, küçükken, babam uçuruma düşüp öldüğünde ağlayıp ağlamadığını sordum. Cenazede? Demek istediğim, gömülürken? Hayır, ağlamadım. Üzülmediğin için mi? Üzüldüysem bile bu kimseyi ilgilendirmez diye düşündüğüm için. Ben ölsem ağlar mısın, Mamá? Bunun yanıtını hiç öğrenmeyi umalım, dedi.
Sayfa 308Kitabı okudu
Herkes birbirini tanır, birbirini sever, dert dinler, naz çeker, küser, barışır, kavga eder, çekiştirir, eğlenir, üzülür, ibadet eder; doğumda, cenazede, düğünde, bayramda biraraya gelir. Büyük bir aile gibi yaşar. Burada sanki fert yok, sadece cemiyet vardır. Oysa bu dış görünüş bir aldanmadan ibarettir. Taşrada fert cemiyete tahakküm edemez; cemiyet de ferdi alabildiğine ezemez. Herkes ve her şey bir ilahî hudut, bir hiyerarşi, asırların oluşturduğu bir âhenk ve düzen içinde kendine bir yer bulur. Medeniyetimizi oluşturan manevi dinamiklerin dışa dönük zâhiri bir zenginlik ve gösterişi değil; içedönük bir derinlik ve yüceliği hedef aldığını söyleyebiliriz. Bu bir bakıma zâhire nispetle bâtını kıymetli kılar. İlkeler böyle belirlenince; medeniyet unsurları da bu ilkelerden neşet eden nispetlere, gelişmelere, biçimlere ulaşır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.