304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kuang’ın şimdiye kadar okuduğum kitapları arasında Sarı Yüz sanırım en beğendiğim oldu. Haşhaş Savaşı’nı yarıda bırakmıştım, Babil ise beni çok etkilememişti. Bu yüzden bu kitaba da biraz önyargıyla yaklaştım ama başladıktan sonra elimden bırakamadım. Kitabı bu kadar etkileyici kılan şey, bir anti-kahramanın gözünden anlatılmasıydı. June bir hırsız; yetersizlikleri ve yalnızlığı içinde debelenirken, çıkışı ölen arkadaşının yazılarını çalmakta buluyor. Ama en büyük savaşı yine kendisiyle veriyor. Hayalini kurduğu dünyaya kavuşsada, içini kemiren suçluluk, hırs ve tatmin olma arzusu onu içeriden yiyip bitiriyor. Bir yandan da savaşı asla bırakmıyor çünkü yazmak onu hayata bağlayan tek şey. Yazarın anlatım tarzı kitabın karanlık yanını çok iyi yansıtmış. June’un zihnindeydim sanki – korkularını, hayal kırıklıklarını, bastırılmış öfkesini ve iç hesaplaşmalarını onunla birlikte ben de yaşadım. Bunların yanında, kitap günümüz dünyasına dair çok tanıdık meseleleri ele alıyor: Irkçılık, farklı olmanın bir pazarlama aracı hâline gelişi, sosyal medya linç kültürü ve yayıncılık dünyasındaki çifte standartlar... Hepsi de çok tanıdık geliyor. Bu noktada kitabin güncele yakın olmasını sevdim kafanızı kaldırıp görebileceğiniz şeylerin bir kez daha altını çiziyor. Kısacası, etkilendim.
Sarı Yüz
Sarı YüzR. F. Kuang · İthaki Yayınları · 2025645 okunma
Reklam
Leonora
Benim aşkımı ancak zaman ve ölüm iyileştirebilir.
Sayfa 86·Kitabı okudu
Julio
Ağlasın, iyi gelir. Yoksa yüreği parçalanır. Büyük üzüntüler gözyaşlarında yaşar.
Sayfa 73·Kitabı okudu
Violante
Git ona söyle ne acılar çektiğimi; Git de bak yüreğinde duyuyor mu ıstırabımı; Kurtarsın bu umutsuzluktan artık beni, Yoksa çok ağır olacak ölümün merhameti.
Sayfa 71·Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.