Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Cinsel dürtü kesinlikle evliliğe bağlı değildir. Evlilik uygarlığın erkeklere zorla kabul ettirdiği bir kurumdur, bazı kültürel faktörlerin etkisiyle insanlığın organik evriminin bir sonucudur.”
Sayfa 38 - Say yayınlarıKitabı okuyor
Cinsel aşk söz konusu olunca, vicdan dediğimiz şeyin, her zamankinden daha az etkisiz hale geldigini görüyoruz. Tutkulu bir aşka yaka­lanan namuslu ve haksever kimselerin, bu niteliklerini kaybet­tikleri ve türün menfaatinin aracı olarak hiç korkmadan zina işlediklerini görüyoruz.
Reklam
İşi (kıpırtı yok), aşk hayatı (namevcut), cinsel yöneli­mi (çözümlenmemiş), istikbali (belirsiz).
Bir böceğin belli bir çiçeği, meyveyi, gübreyi, eti ya da ichneumonidae’lerin (asalak arıların) sırf yumurtalarını oraya bırakmak için yabancı bir böcek larvasını ararken ve buna ulaşmak için ne çabadan ne de tehlikeden kaçmazken gösterdikleri o özen, gayret ve katlandıkları sıkıntı, bir erkeğin cinsel tatmin için belirli, kendisine bireysel yönden hitap eden yapısal özellikleriyle bir kadını özenle seçmesindeki ve amacına ulaşmak için kimi zaman akıl almayacak bir budalalık yaparak mutluluğunu bile gözden çıkartıp bu kadınla evlenmesi ya da parasını tehlikeye atan, onurunu, haysiyetini beş paralık eden aşk serüvenlerine girmesi, hatta kimileyin amacına ulaşmak için işi zina yapma ve ırza geçme gibi suçlara kadar vardırmasındaki sıkıntılara çok benzemektedir. Bütün bunlar sadece bireyin pahasına olsalar da, doğanın o her yerdeki bağımsız iradesine uygun olarak amaca en uygun şekilde türe hizmet etmeye yöneliktir.
Eros, bir başkasını anlama halidir; Erosta aranan cinsel tatmin değil, “dünyayı iyileştirme, geliştirme ve biçimlendirmedir.
Çoğu flörtleşmede en önemli nokta tabii ki cinsel çekimdir. İki mizacın da el verdiği düzeyde böyle bir arkadaşlık kurulur. Evliliğin ardından bir ilişkinin gidebileceği iki yol vardır: Ya yavaş yavaş büyüyen derin dostluk hissi ve sürekli tazelenen aşk ateşiyle ilişkilerin en derini, en hassası ve en tatlısına ulaşılır ya da bunun tam tersi olur, aşk ateşi söner, dostluk büyüyemez ve ilişkinin bütün güzelliği kül olur gider.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Fisher'in bir diğer varsayımı da serotonin miktarının âşık beyinlerde daha düşük olacağı şeklindeydi. Bu düşüncesinin nedeni Aşıkların neredeyse uyanık oldukları her an sevdiklerini düşünmesiydi. Bu nedenledir ki deneklere sorulan ilk sorulardan biri "sevdiğini günde ne kadar düşünüyorsun" şeklindeydi. Yeni âşıkların tamamına
Sayfa 87 - 88Kitabı okudu
Aşk.. insanları cinsel çekim olmasa nefret edecekleri, hor görecekleri hatta tiksinti duyacakları kişilere doğru yönlendirir ancak türün iradesi bireyin iradesinden çok daha güçlü olduğu için aşık kendisine itici gelebilecek bütün bu özellikleri görmezden gelir her şeye gözlerini kapar her şeyi yanlış değerlendirir ve tutkusunun yöneldiği nesneye iyice bağlanır kısacası bu insan büyük bir aldanış içindedir çünkü türün iradesi doyuma ulaşır ulaşmaz tutku ortadan kalkacak ve ona yalnızca hiç hoşlanmadığı bir hayat arkadaşı kalacaktır
“Bu kişi karşı cinsten biri olduğu zaman cinsel dürtü, yolu gösterir. Erkek kadında, kişileşmişego idealini görür, ona imrenir, hatta ondan nefret eder (aşktaki psikolojik yönden önemli bilinçdışı nefret öğesi buradadır)”
Sayfa 11 - Say yayınlarıKitabı okuyor
Kim bu
“Sen yürüyen bir erotik rüyasın. Sende cinsel çekicilik ve vazgeçilmeyecek bir beden var, bebeğim. Sana bir kez baktıklarında benim sana baktığımda gördüğümü görecekler ve ateşli, şehvetli, ilkel seks hayal edecekler."
Reklam
FİLMLERDE, TELEVİZYON ŞOVLARINDA, aşk romanlarında kadınlar cinsel ilişki esnasında orgazm olur. Erkek penisini kadının içine sokar (burada sözünü ettiğimiz ana akım pop kültür), birkaç dakika gidip gelme olur (televizyon kanalına ya da filmin reytingine bağlı olarak bunu görürsünüz ya da görmezsiniz), çift, heyecanlı inlemelerle kendilerinden geçer ve sonra aynı anda orgazm olarak infilak eder. Bu bildik sahnelerin ardından, gerçek hayatta erkeklerle yatan kadınlar genelde kendi yatak odalarında cinsel ilişkinin nasıl işlediğine ya da işlemediğine birebir tanık olduklarında hayretler içinde kalıp hüsrana uğrarlar. Gerçek çarpıcı: Kadınların % 30’u yalnızca tek başına cinsel ilişki yoluyla orgazm oluyor. Bu da demek oluyor ki erkeklerle seks yapan kadınların % 70’i bu şekilde orgazm olmuyor. Peki neden kadınların çoğunda işe yaramıyor? Bildiğiniz gibi, çoğu kadının orgazm olabilmesi için en çok uyarılması gereken organ klitoris ve klitorisin en hassas kısmı kadın bedeninin dışında. Cinsel birleşme, erkekleri orgazma götürmede oldukça başarılıyken, kadının orgazm olması için o kadar da iyi değildir. Kadınlar penetrasyonu zevk verici bulabilir (ya da bulmayabilirler, kadından kadına değişir) ama birçok kadın için büyük O’ya giden doğru stimülasyonların doğru yerlere ulaşması için pek uygun değildir. İnsanların cinsel ilişki deneyimleri büyük çeşitlilikler gösterir.
Tarihte uzun süre boyunca cinsel farklar dikkate değer bir rol oynadı: Erkeklerde göz kırparak müsamaha gösterilen, gevşek yorumlanan sadakat, kadınlardan eksiksiz isteniyordu.
Sayfa 67 - İletişimKitabı okudu
Evlilik ve Aşk
"Evlilik denen bu mantıklı pazarlıkta, cinsel ilişkide çılgınlık yoktur, donuktur ve körelmiş gibidir bu ilişki. Aşk kendininkilerden başka bağlarla bağlanmaktan nefret eder ve evlilik gibi başka himayelerle yaratılan ve desteklenen düzenlemelere fazla itibar etmez. Bu bağlamda, doğal olarak ittifaklar ve talih, zarafet ve güzellik kadar ya da bunlardan daha fazla etkilidir. Kim ne derse desin insan kendi için evlenmez: Soyunu sürdürmek ve ailesi için, hatta daha çok da bunlar için evlenir. Evlilik âdeti ve evliliğin varlık nedeni soy sopla ilgilidir ve bizi çok aşar. "
Sayfa 939 - Alfa Yayınları
İhtiyarlığın bundan çok daha büyük bir nimeti cinsel devreden çıkmaktır. Doksan yaşına varan Sofokles'e kadınlar, aşk, bedensel hazlar filan bittiği için üzülüp üzülmediğini sormuşlar. "Ne üzülmesi!" demiş Sofokles. "Zalim bir efendinin elinden kurtulup sonunda özgürlüğüne kavuşan bir köle kadar mutlu hissediyorum kendimi."
Sayfa 52
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.