Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kelebeğin Rüyası
İki genç şairin acılı hikayesi... İki genç şair ne kadar acı çekebilir bilinmez ama onlar acılarını kağıda yansıtmaktan başka bir şey yapmazlar. Bu yüzden onca şiir yazılan kağıtların yüzü karaya bağlamıştır ve hepsi birden fazla çizik barındırır. Şairlerin yara çizikleri kağıtların saf güzelliklerine yansır ve kağıtlar kirlenirken şairlerin
Ne kalır ne kalır Tuz gibi susayan, nane gibi yayılan Dokuzu unutulmuş on yüz mü kalır Onu da unutulmuş bir şiir belki kalır On çizik, on çentik, on dudak izi Bir çay bardağında on dudak izi Aşklardan sevgilerden Suya yeni indirilmiş bir kayık gibi Akıp geçmişsem, gidip gelmişsem Bir de bu kalır.
Reklam
İnsanlardan ne istediğim bana bile malum değildi, ama yalnız kalmaya ve ateşimde kül olana kadar yanmaya daha fazla katlanamıyordum. Ama herkesin bakışı üzerimden geçip gidiyordu, her bakış üstüme bir çizik atıyordu, kimse beni hissetmek istemiyordu.
Güven bir ayna gibidir. Bir kez çatladı mı, hep çizik gösterir.
hamdım, yandım, piştim
sonra umursamamayı öğrendim olağan terk edilişleri ve hayal kırıklıklarını hayat dört çizik attı göz altlarıma dört nasihat koydum heybeme, onlarla gömüleceğim doğdum, büyüdüm, yenildim geldim, gördüm, sıkıldım sevdim, sevildim, yalan duydum, dokundum eyvallah...
İthaki YayınlarıKitabı okudu
Varolabilmek için kutsal bir şeylere gereksinimi olan insanlardandı o.
Çektiği acılar, inançlarının üzerinde en küçük bir çizik bile oluşturmuyordu. Çektiği acılardan dolayı inançlarından vazgeçmesi olanaksızdı, kişiliği bu inançlarla bütünleşmişti. İnançlarından vazgeçmek, kendinden vazgeçmek, yok olmak anlamına gelecekti. Varolabilmek için kutsal bir şeylere gereksinimi olan insanlardandı o. Kendi kişiliğiyle bütünleştirebileceği bir inanç, uğrunda acı çekeceği bir ideal olmadığı zaman kendini değersiz, amaçsız ve güçsüz buluyor, kendinden neredeyse iğreniyordu. Yaşayabilmesi için bir kutsallığın kölesi olması, hem de onun uğrunda acı çekmesi gerekiyordu. İçindeki yaşam isteğini harekete getirecek, onu ortaya çıkaracak iradesi ve gücü yoktu. Fünyesi olmayan bir bomba gibiydi; inançları onun fünyesi oluyor, tembelliğini parçalayarak derinlere saklanmış olan gücünü ortaya çıkarıyordu.
Reklam
"Sadece bir çizik... sadece bir çizik... ama o da yeter.."
Sayfa 147 - Sonsuz KitapKitabı okudu
Eskiden Sokaklardan Geçen Sütçülerimiz Vardı...Güvenerek Süt Alırdık... Sütçü Her Gün Para Almazdı. Tahta Kapının Yanına Bir Çizik Atardı Hafta Sonu Gelir Toplu Para Alırdı.
Bir çiçeği mi seversin,yoksa açmak için verdiği savaşı mı?
"Kekeme bir dil, kırık kirpikler, gözyaşıyla çizik çizik bir yüz, sevinç bozgunları, mevsimsiz rengi aşkın, sırsız aynalara düşmüş umut, kendinden bile incinen bir duyarlılık, yaralı gülüşler, hiçbir şeyi kurtaramamış içtenlik, pişmanlığa dönmüş yanlışlar, bekleye bekleye günü geçmiş duygular, yerleri bir yara gibi sızlayan dokunuşlar..."
Sayfa 97 - Kırmızıkedi
Yine başka atın arkasından rüzgâr gibi koşan atım, az kalsın beni bir ağacın dalına asılı bırakacaktı. Dal, başımdan şapkayı sıyırıp attı. şapkasız da kaldım. Yüzüm, çarpan dallardan çizik içinde... Ve sonunda, dört nal uçan atım, yine böyle karşıdan koşan bir atla çarpıştı. Gözümde şimşekler çaktı, bir süre kendime gelemedim. Kendime geldiğim zaman, yine at üstündeydim, ama beyaz bir atın... Anlaşılan o çarpışmada, nasıl olmuşsa biz atları değişmişiz. Çarpışınca ben atımın üstünden fırlayıp, öbür atın üstüne çıkmışım. Bana çarpanın ve benim indiğim atın ne olduğunu bilmiyorum.
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Önce biraz toprak yemeden dik duramazsın. Zafer, ancak biraz çizik çürük aldıktan sonra elde edilir. Başarının peşindeysen, şüphe, korku ve üzüntüyle tanışman gerekir. Fakat tüm bu zorluklara rağmen, her gün biraz daha ilerliyorsan, başarının geleceğinden emin olabilirsin. 'Ne çıkarsa karşıma, başa çıkarım' de, ve yürü git yoluna."
Kelime
Arapçada yara, iz demektir. İnsanın çıkardığı ses için, atmak anlamına gelen lafız sözcüğü kullanılır. Eğer lafız bir anlam taşıyorsa ve muhatapta bir iz bırakıyorsa buna kelime denir. Kelime; iz bırakmak, çizik atmak, yara açmaktır. Ağzımızdan çıkan söz, bir yara açıyorsa kelime saylıyor
Sayfa 13 - Profil KitapKitabı okudu
çizik
Geleceğim, bekle dedi, gitti... Ben beklemedim, o da gelmedi. Ölüm gibi bir şey oldu... Ama kimse ölmedi. Özdemir Asaf
"1979 yılında o zamanlar henüz pek tanınmamış olan performans sanatçısı Marina Abramovic, gösteri sanatları tarihinin en unutulmaz, en konuşulan ve belki de en korkunç gösterilerinden birini gerçekleştirdi." Rhythm 0 adını verdiği bu gösteride, yaptığı şey aslında çok basitti: Olduğu yerde sabit durmak. Bunun yanı sıra gösteriyi izlemeye
Yalanla yeminle nara yaktığım Sözlerini bile bile unuttum Usanmazdım saatlerce baktığım Gözlerini bile bile unuttum Unuttum adına bir cizik çektim Sana çok bağlıydım ümidim vardı Onun için bu can sana yalvardı Ömrümün üstünde yıllar yol aldı İzlerini bile bile unuttum Unuttum adına bir cizik çektim
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.