Tükenmenin başlıca nedeni kabileler arasında ve ırklarar asında yaşanan rekabettir. Her yabanıl kabilenin sayısını sınırlayan çeşitli unsurlar -dönemsel kıtlıklar, göçebe alışkanlıkları ve bunun sonucunda bebek ölümleri, uzamış emzirme süresi, savaşlar, kazalar, hastalık, hovardalık, kadınkaçırma, çocuk öldürme ve özellikle azalan üretkenlik- arka planda her zaman faaliyettedir. Bu sınırlayıcı unsurlardan herhangi birinin gücü az da olsa artarsa, bundan etkilenen kabile küçülmeye başlar; iki komşu kabileden birinin diğerine oranla küçülüp güç kaybetmesi durumunda aralarındaki çekişme kısa sürede savaşla, katliamla, yamyamlıkla, kölelikle ve kabilelerden birinin diğerini bünyesine katmasıyla çözümlenir. Daha zayıf bir kabile böyle aniden yitip gitmese bile, sayıca azalmaya bir kez başladıysa çoğu zaman tükeninceye kadar küçülmeye devam eder.
Sayfa 247
I*rail saatte 6 çocuk öldürüyor.
Çin çocukları kendi ırklarını inkar etsinler diye işkence ediyor
Çocuk ölümleri 10 binleri aştı.
Binlerce çocuk yaralı
Binlerce çocuk kimsesiz
Binlerce çocuk açlıktan susuzluktan öldü.
Bunlar sadece Filistin için değil Doğu Türkistan için ve dünyanın herhangi bir yerinde zulüm görenler için.
Çocuklar ölüyor
Taciz ediliyor
Organları alınıyor
Satılıyor
Çocuklar günü aynen evet yuppi
uyku tutarsa uyu yoksa başka bir gün arayacaksın uyuduğunu
cevahir kategorilerinde çocuk ölümleri
öyle yüksek sesli geliyor ki çağrı
bana mısın demiyor ortalık rüzgarlarında
hırsı sazgıların mülkiyet haklarından geçiyor
Fihrist kitapKitabı okudu
İnsanoğlu, güzel olanı tüketmekle meşhurdur; kutsal olanı pazarlamak, saygı duyduğunu bir gün çiğnemek, sevgi beslediğini dalından koparmakla meşhurdur. Bu, insan türünün varoluşundan bu yana form değiştirerek, farklı boyutlara kavuşarak ve artarak süregelmiştir. Öyle ki bunu inkar etmek, insan türünü inkar etmekle paralellik kazanmıştır. Bu durum yaşadığımız çağda son raddeye ulaşmıştır. Mevcut düzenlerin yıkılıp yerine yeni düzenlerin kurulması, savaşlar, kıyımlar, artan çocuk ölümleri, daracık sokaklara sığdırılmış bin bir türlü pislik, doyumsuz insanoğlunun elinden yok olmaya yüz tutmuş bir doğa, ruhları ellerinden alınarak robotlaştırılmış bedenlerin yaşamak için birbirini ezmesi, bütün güzel şeylerin tacirlerce rafa kaldırılıp bir fiyat listesine tabi tutulması, vicdanların körelmesiyle birlikte girilen en haklı mücadelelerin taraf bulamamasıyla sonuçsuz kalması, dünyaya-doğaya ve insanın insana hükmetme mücadelesi ve daha nicesinin artarak devam ettiği bir çağ...
Sayfa 61Kitabı okudu
Tek çare, hakikati gizlemektir.
Esas olan aramak, bulmak, bilmek ve susmaktır. Bak, fakat görme. Dinle, fakat duyma. Bil, fakat söyleme.
Sayfa 303Kitabı okudu
Hiçbir şey basit değildir. Hakikat teferruatlıdır.
Sayfa 273 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
-Pekala, öyle ise bilin! Evet, hayatı olduğum bu zavallı ihtiyarı bırakabilirim! Fakat dostum, önümüzde giden bu iki küçük ve çok zayıf çocuk o zaman babalarıyla kalmazlar mı? Soruyorum size, bu adamın hasta ruhuyla birlikte ne kadar yaşayabilirler? Ölümleri muhakkak olur. Ya Rabbi, niçin böyle konuşuyorsunuz? Siz evlenin, beni de bırakın öleyim!
Bu sözleri o kadar acı, o kadar içli bir eda ile söyledi ki aşkımın isyanını boğdu.
-Siz yukarda, şu ceviz ağacının altında bağırdınız; ben de şimdi bu kızıl ağaçlar altında bağırdım, işte fark bu. Bundan sonra susacağım.
Gözlerini gökyüzüne kaldırarak:
-İnce ruhunuz ve bana bağlılığınız beni mahvediyor, dedi.
Sayfa 204Kitabı okudu
