O geceyi anlatmaya çalışmak ne kadar doğru bilmiyorum, ya da ne kadar kendimi ifade ederim onu da bilmiyorum. Bazı acılara sözler anlam yüklemiyor, tesirsiz kalıyor. 2022'de Haziran ayında öğleleyin yatak alttan üstte doğru sıçradı tabi bu durum bana normal gelmedi. Herkesin dilinde bi maraş depremi vardı zaten, hep ne zaman olacak
Acı çekerek iyi biri olunamaz. Acı çekerek genellikle kötü biri olunur. Kimin en çok acı çektiğini tartışmak çocukçadır. Baskı gören çocuk genellikle sakatlanır, duygusal yaşamı zarar görür, baskı gören genellikle baskı yapanın düşünce yapısı ile yöntemlerini benimser, baskı görmenin en vahim sonucu budur; bu, baskı göreni mahveder ve onun kendini kurtarma olanaklarını azaltır. Acıyı işe yarar kılmak uğraş gerektirir, özellikle de acı çeken kişi için.
“İnsan hayatın ne olduğunu anlayana kadar
ömrünün yarısını tüketmiş olur” (Fransız
Atasözü).
Ülkemizde psikanaliz, psikoterapi ve psikiyatri denilince ilk akla gelen önemli isimlerden biri de
Engin Geçtan’dır. Onun, “Psikodinamik Psikiyatri ve Normaldışı Davranışlar”, “Psikanaliz ve Sonrası” ve “Varoluş ve Psikiyatri” gibi eserleri bu alanda
İnsan çok şeyden kaçar ama kendinden ve kaderinden kaçamaz, içindekinden,olduğundan kaçamaz.
Her ne kadar derinlerimize de gömmüş olsak birşeyleri, her ne olursa olsun gün yüzüne çıkar korkularımız.
Bazen acıta acıta, kanata kanata yol alır içimizde, içimizdekiler.
Baş kahramanımızda da böyle oldu.
O, yıllarca belki de üzerini örtüp sakladığı
YouTube kitap kanalımda Marcel Proust'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
youtube.com/watch?v=n5e0iz7...
"Kafesin biri bir kuş aramaya çıktı." Franz Kafka
Gözlerimizi kapattığımızda aklımızdan geçen hatıraların uç uca eklenmiş
Bir söz okumuştum, "Acı duyabiliyorsan canlısın, başkalarının acısını duyabiliyorsan insansın." Ne ince bir ayrım değil mi? Tıpkı nefes almakla yaşamak arasında olduğu gibi.
"Mübadele"
Sözlük anlamıyla değiş tokuş, takas.
Ne kadar basit bir kelime değil mi?
Kimi sözcüklerin ağırlığını yaşayana sormak gerek... Lozan