Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
392 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
ZAMAN DENİZİ
0 213  Hesabım  Paylaş   ÜLKÜ KARA  292 şiiri ve 87 yazısı kayıtlı Takip et  Yazıyı düzenlemek için tıklayın
Efsane
Efsaneİskender Pala · Kapı Yayınları · 202014,4bin okunma
Leyla ile Mecnun
Leyla'ya.. Aaa şey bi mektuba nasıl başlanır bilmem. Daha önce hiç mektup yazmadım. İlkokulda sadece, beşinci sınıftayken. 0 da mahsus selam eder, ellerinizden öperim diye biten mektuplardı. Hiç kimseye mektup da göndermedim. Zarfa koyup üst kattaki teyzemlere götürürdüm. işte ben de o pulsuz zarflara konmuş mektuplar gibiyim şimdi. Nereye gideceğimi, ne yacağımı bilmiyorum. Neyse dur,dur başka şeylerden söz edecektim. Gözlerinden mesela. Sahi ne renkti gözlerin? Seni ilk gördüğümde. yani istemeye geldiğimizde hani. Ya valla bizimkilerin zoruyla gelmiştim. Ama işte orda seni görünce, böyle tarif edilir gibi bir duygu değil bu. Aslında ben sadece özür dilemek istemiştim. Bunları seninle konuşmakta istedim. Hep aklımdaydın ama işte ellerin başkasındaydı. Hem zaten gözlerine bakınca konuşamam ki ben. Her şey için senden özür diliyorum ve Seni çok seviyorum. Ne de kolaymış bunları böyle söylemek. Keşke gözlerine baktığımda da konuşabilseydim. Keşke bilebilseydim gözlerinin rengini...
Reklam
A' GAI WAAK JUK JAAP (1987) A Planı, Bölüm 2
Konu basit: filmin yönetmeni ve yıldızı Jackie Chan, geçen yüzyılın başında Hong Kong Kraliyet Deniz Kuvvetlerinde başarılı bir subay. Güney Çin kıyılarındaki gemileri ele geçiren bir grup yağmacı korsanı yakalamak için harekete geçiyor ve kendi safında yer alan bir haini de ortaya çıkarması gerekiyor. Öykü bundan ibaret. Gerçekten! iyi adamlar ve
telefonun ucunda hep aynı ses. merhaba. nasılsın. neden böyle oluyor. en yakın arkadaşlar bunun içindir çünkü. en yakın arkadaşlarla ilgili en sevdiğim şey bu. ikincisi ise bedava oluşları. ona nasıl seslendiğimin bi' önemi yok. bazen adıyla, bazen soyadıyla, bazen hiçbir anlamı olmayan kelimelerle başlıyorum konuşmaya ve o her defasında sesimi
384 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Morrigan Crow, Zifir Gece'de doğmuş şanssız çocuklardan biriydi ve o gecede doğan her çocuk gibi o da 11 yaşına ölecekti. Tabii eğer Jupiter North adındaki gizemli adam onu ölümün pençesinden kurtarıp Morrigan'ı Nevermoor adındaki gizli bir şehire getirmeseydi. Nevermoor: Morrigan Crow'un Büyük Sınavı da işte bu macerayı, sonrası ve öncesinde
Nevermoor - Morrigan Crow'un Büyük Sınavı
Nevermoor - Morrigan Crow'un Büyük SınavıJessica Townsend · Domingo Yayınevi · 2019629 okunma
II Benerci, Somadeva'nın odasından sokağa çıkınca, Roy Dranat'ın «akşamüstü serinlikte bir teferrüçten dönerken» soğuk alıp zatürreeden öldüğünü duydu. Ve Roy Dranat'ın oteline gitti. Gördüklerini şöyle anlatıyor: Girdim ki içeriye,
Reklam
832 syf.
9/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Geçmiş değildir, Tarihtir.
“Tarihin Babası…” Bu sıfatı almasının yegâne sebebi ondan önce bu derinlikte bir eserin yayımlanmamış, kaleme alınmamış olmasıdır. Kendinden önce bir iki kitap kaleme alınmış ve bunları referans gösterse de bu kitaplar günümüze ulaşamamıştır. Herodotos MÖ 484-420 yılları arasında yaşamış, tarihçi, doğa bilimci ve bütüncül entelektüeldir.
Tarih
TarihHerodotos · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019926 okunma
592 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
-Spoiler- İncelemeyi hemen kitabın bitiminde, kitabın duygusu hiç eksilmemişken, merakın başka bir kitaba kaymamışken yapmak daha kolaymış bugün anladım:) Azra Kohen içten içe kıskanmakla birlikte zekasına, kurgusuna, hayatı algılayış ve bakış açısına hayranlık duyduğum bir yazar. Bu nedenle Gör Beni; Azra Kohen kitaplarının tadına varmış, aynı duyguda birleşmiş bir çok insan gibi benim de çıkmasını dört gözle beklediğim ama günlük koşturmaca içerisinde yine de okumakta geç kaldığım bir kitap.. Kitap, iki devrin hikayesi olarak geçse de o kadar çok konuyu aynı anda ve kitaptan hiç koparmadan içinde barındırıyor ki su gibi okuyorsunuz hem merakla hem de bitmesin isteyerek.. Kitapta ağırlıklı Kurtuluş savaşı yılları anlatılsa da, Sümerler, hintliler gibi en eski medeniyetlere kadar işlenmiş durumda ve tarihte bildiğimiz ve bize bilinçli bir şekilde yanlış aksettirilen bir çok konunun da altını çizer durumda. Her kitabında olduğu gibi yine bu kitabında da aşk var ve öylesine güzel aşklar ki, bir kez olsun böylesini yaşasam dedirtenlerden.. “Aşk... insanoğlunun en büyük sırrı... Binlerce yıldır sorulan en ortak soru... Herkesin kalbini açabilen bir anahtar... Eksiklik duygusunun tek çaresi... Tamamlanmanın tek yolu... Hissetmenin zirvesi... Hayatla dolmanın bahanesi... Duyguların efendisi... Aşk...” Aşkta ve iyilikte kalın ve sağlıkla... keyifli okumalar...
Gör Beni
Gör BeniAkilah Azra Kohen · Everest Yayınları · 202016,8bin okunma
312 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
İskandinav Mitolojisi, benim Neil Gaiman'a olan sevgimi ve hayranlığımı doruğa çıkartan bir kitap oldu. Bu sefer yazara olan bu ani yükselmemin sebebi yazış stili, kurgusu veya edebiyata getirdiği yeni soluk değil, kitaba yaklaşma biçimi. İskandinav Mitolojisi adı üzerinde, İskandinav mitlerini anlatan bir kitap. Ben kitabın bu mitlerle bir kurgu
İskandinav Mitolojisi
İskandinav MitolojisiNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 20203,055 okunma
384 syf.
5/10 puan verdi
·
105 günde okudu
Kitap fuarında ayıp olmasın diye aldığım, yazın neden bilinmez yarım bıraktığım, okul dönemine adapte olmadım hafif bir kitap okuyayım dediğim için okuduğum kitap olur kendisi. Ayıp olmasın olayı şöyleydi. Bu kitabı ne merak ediyordum ne okumak istiyordum , sonra standa çalışan ablaya durmadan kitaplarını fiyatını sorunca utanıp bir şey almam gerek gibi hissetim ve bu kitabı aldım. Neyse gelelim kitaba. Bence kitap gereksiz uzatılmıştı ama bunu dert etmedim çünkü yabancı bir lise dizisi izliyormuş hissi veriyordu. Beklediğim daha farklı bir şeydi ama bulduğumdan da memnunum. Ortalama bir çerezlik kitaptı bence. Hem hafif, kolay okunuşlu hem de alttan alttan kamu spotlu bir kitaptı. Çok bir özelliği yoktu ama "reading slumptayım çıkar beni" diyorsanız okuyabilirsiniz. Beni tek rahatsız eden baş karakter olan kızın dengesizliğiydi. Anlıyorum körlük ve ergenlikle aynı anda baş etmeye çalışıyorsun ama ... Yani sorunlarını yazar bize çok kopuk ve çok kolaymış gibi aktardığından baş karakterin yaptıkları çok saçma duruyordu. Bence hakkında söylenecekler bu kadar. Bu kitaba bu parayı vermeye değer mi, bence değmez.
Kör
KörRachel DeWoskin · Pegasus Yayınları · 201793 okunma
Reklam
560 syf.
9/10 puan verdi
İpek Çalışlar'ın Halide Edip biyografisini okumuş ve çok beğenmiştim. Atatürk biyografisinin çıkacağını öğrenince hem sevindim hem de en kısa sürede temin edip okudum. Çalışlar, çok titiz ve uzun soluklu bir çalışmaya imza atmış. Önsözde yazdığı gibi aslında; Atatürk kitabı yazmak zor bir iştir. Nitekim kitabın geneline baktığımızda Çalışlar'ın mümkün olduğunca objektif davrandığını söyleyebilirim. Belgelerle çalışmış ve doğruyu anlatmaya çabalamış. Bu anlamda benim gibi Atatürk'ü çok seven insanların hoşuna gitmeyecek bazı şeyleri de yazmış, anlatmış. Daha evvelki iki kitabında Halide Edip'i ve Latife Hanım'ı anlatmıştı. Anladığım kadarıyla hemcinsleri olan bu iki isimle duygusal bir bağ da kurmuş. Yani, onları sevmiş. Elbette Atatürk'ü de seviyor ancak bazı konularda diğer ikisinin yorumlarına başvurup, hatıralarını yad ediyor. Eserin genelinde büyük bir adam var. Ailesi, çocukluğu, iç dünyası, kişiliği... Kronolojik olarak gidiyor ama tipik bir İnkılap Tarihi ders kitabı havasında değil; akıcı, altını çizdirecek pek çok satıra sahip. Nitekim ben de öyle yaptım, notlar aldım. Dediğim gibi, bir Atatürk biyografisi yazmak kolaymış gibi görünse bile öyle değil. Çalışlar, elbette bazı polemiklere ( Kürt meselesi, Fikriye Hanım, Latife Hanım ile evliliği, İzmir Suikastı, şapka inkılabı vs. ) kapı açacak şekilde bir eser hazırlamış. Bir Atatürk güzellemesi değil lakin Atatürk'ü anlama, onu tanıma kılavuzu gibi düşünülebilir. Kıymetli bir eser olduğu kanısındayım.
Mustafa Kemal Atatürk Mücadelesi ve Özel Hayatı
Mustafa Kemal Atatürk Mücadelesi ve Özel Hayatıİpek Çalışlar · Yapı Kredi Yayınları · 2018351 okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
22 Şubat 2018 İstanbul Ahmed abime; Mektubuma yeni başlamış gibi görünüyorum değil mi abi, ilk hitap edişimmiş, ilk cümleye başlayışımmış gibi. Yok ama. Sana mektup yazmayı dördüncü deneyişimdir bu. Sen nasıl yazıyordun ki acaba, canından çok sevdiğin Leylin'e? Hiç düzeltmeden içinden geldiği gibi mi, yoksa törpüleyerek mi? Ah, evet. Okudum
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
45 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.