Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama moda denilen şeyin kılık kıyafette uygulanmasına nasıl katlanabileceğimi bilemiyorum. İtiraf etmeliyim ki, bu moda hastalığı en çok kadınlara musallat oluyor. Güzel bir kızın ya da güzel bir genç kadının, çok hafif bir makiyaj yapması, saçlarını düzgünce taraması, onu daha da güzelleştirmeye yeter de artar da. Ama onlar, modaya uymak için lüks berberlere gidip dünya kadar paralar vererek, gülünç saç modelleriyle, gereksiz makiyajlarla doğal güzelliklerini bozuyorlar.
Sayfa 40
Clay aralarındaki binlerce kilometrenin, onu Julia'nın yalanlarına ve canını yakma ihtimaline kar- şı koruyacağını düşünüyordu. Aralarındaki kilometre farkını kapatmadığı sürece sorun olmazdı. Bu yüzden de telefonu çalıp da ekranda Julia'nın adını görünce hemen cevapladı. "Merhaba." "Selam," dedi Julia uykulu ve
Sayfa 55
Reklam
Duanın amacı Allah’ın huzurunda teslimiyettir. Verenin ancak o olduğunu bizim ise ihtiyaç sahibi olduğumuzu itiraf etmektir. Firavun zamanında yaşayan bir mümin bunu çok güzel ifade etmiştir. Dua ile ilgili tavrı bir cümlede aktarılıyor: “ Ben işimi Allah’a havale ediyorum.” ( Mümin suresi 40:44)
Alın size kılavuz/reçete
Yok, o senin için her şeyden değerliyse, gözünü yum­duğun anda onu görebiliyorsan, o bütün şarkılarda, bü­tün şiirlerde, bütün resimlerde ise, ona muhtaç olduğunu söylemekten utanmıyorsan, senin içten ve büyük sevgine karşılık vermeyeceğinden korkmuyorsan, bütün bencil duygularından sıyrılabilmişsen onun için her şeyi, ama her şeyi yapacak gücü kendinde buluyorsan, her hali sana ayrı ayrı güzel geliyorsa, karşısında kendini bir çocuk gi­bi hissediyorsan, istediği anda onun için ölebileceksen, onun için yaşıyorsan ve yine bir gün onun için bildiğin bilmediğin bütün düşmanlıklara karşı koyabileceksen, o her geçen dakika sende biraz daha büyüyorsa ve kendi kendine onu kendinden bile çok sevdiğini bütün samimi­yetinle, inanmışlığınla itiraf edebiliyorsan, bir dua gibi adını söylüyorsan, bir gün o seni hiç, ama hiç sevmediği­ni söylese bile, senin sevginde azalma olmayacaksa ve ölünceye kadar onu aşkların en ölümsüzü ile sevebilecek­ sen; işte o zaman onu seviyorsun demektir.
Everest Yayınları Yayın No 601 Şiir 64 (Epub)
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
Hiç unutmadığım vakalardan biri. Bir gün muayenehaneme bir hanım geldi. Bir daha gelmeyeceğini söyleyerek adını vermek istemedi. Eskiden doktormuş. Üst tabakadan biri olduğu belliydi. Bana bir itirafta bulunmak istiyormuş. Yirmi yıl kadar önce kıskançlık nedeniyle bir cinayet işlemiş. Cinayet ortaya çıkmazsa sorun olmayacağını düşünmüş. Olayı
Reklam
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
"Size Bay Butler’ı anlatayım," dedi. "Önceleri ötekilere göre hiçbir üstünlüğü yoktu. Babası bankada veznedardı. Yıllarca çektikten sonra Arizona’da veremden öldü ve Bay Butler, Charles Butler, dünyada yapayalnız kaldı. Babası Avustralya’dan gelmişti ve California’da hiç akrabası yoktu. Bir matbaada işe girdi. Birçok kere kendi
Sayfa 82 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
moda denilen şeyin kılık kıyafette uygulanmasına nasıl katlanabileceğimi bilemiyorum. İtiraf etmeliyim ki, bu moda hastalığı en çok kadınlara musallat oluyor. Güzel bir kızın ya da güzel bir genç kadının, çok hafif bir makiyaj yapması, saçlarını düzgünce taraması, onu daha da güzelleştirmeye yeter de artar da. Ama onlar, modaya uymak için lüks berberlere gidip dünya kadar paralar vererek, gülünç saç modelleriyle, gereksiz makiyajlarla doğal güzelliklerini bozuyorlar. (Cihangir’de otururken bir ara komşum olan tiyatro meraklısı çok sevimli bir sosyete berberi vardı. Kadınların kendilerini nasıl rezil ettiğini göre göre depresyona girip genç yaşta ölmesinin nedeni budur bana kalırsa.)
Paravan yukanda derken sesim öyle kısıktı ki duyup duymadığından bile emin değildim. Külotunu çıkar. Demek ki duymuş. Ya sana çoktan çıkardığımı söylersem? Ben insanların arasındayım Bayan Fairchild. Bana işkence etme. Asıl sen bana işkence ediyorsun diyerek öfkelendim Tamam. Şimdi külottan tamamen kurtul. Eteğimi kaldınp külotu
Sayfa 34
Reklam
...İtiraf etmeliyim ki, bu moda hastalığı en çok kadınlara musallat oluyor. Güzel bir kızın ya da güzel bir genç kadının, çok hafif bir makiyaj yapması, saç­larını düzgünce taraması, onu daha da güzelleştirmeye yeter de artar da. Ama onlar, modaya uymak için lüks berberlere gidip dünya kadar paralar vererek, gülünç saç modelleriyle, gereksiz makiyajlarla doğal güzelliklerini bozuyorlar.
Yüce Tanrı yardımcısı olsun, Sophie Caldwell acayip seksi bir yaratıktı. Her zaman arkadan incecik görünen, uzun topuklular giyiyordu, adeta spor ayakkabı giymiş gibi rahatça etrafta dolanması Xander’ı hayrete düşürüyordu. Sophie’nin uzun, dalgalı saçları, onu tanıdığından beri yeşilin -açık fıstık renginden adeta siyaha çalan yeşile kadar- pek çok tonuna bürünmüştü. İki hafta önce de o koyu çikolata rengi gözlerine mükemmel uyan mücevher rengi bir yeşile boyamıştı. Dolgun altdudağının hemen altında gümüş bir top küpesi vardı, bir diğeri de üstdudağının o seksi kıvrımının üzerindeydi. Canlı renklerde cupcakeler ve şekerlemelerle süslü dövmeleri sağ kolunu omzundan bileğine kadar kaplıyordu. Göründüğü kadar tatlı olup olmadığını anlamak için kadının tenini yalama düşüncesi onu itiraf edeceğinden bile daha fena yaptı. Pürüzsüz tenine uyguladığı yoğun göz makyajı ve kıpkırmızı dudaklarıyla Xander’a klasik bir güzel olan Pamuk Prenses’in punk versiyonunu çağrıştırıyordu.
Sayfa 16
Onu pes ettirmek istiyordum ama beklemek ve görmek istiyordu. Bu da daha çok heyecanlanmama neden oluyordu Diger zamanlar da olmasa bile burada bana sonsuz güven duymasını istiyordum. Aslında tüm hakimiyeti ona vermey delice istesem bile devam ettim. Ama ona ne yanıt verecegimi bilemiyordum. Kaybetmek üzereydim. Ne istiyordum? "Göğüslerime
Sayfa 328
İtiraf et! "Mortana mıyım bilmiyorum!" Bu itiraf beni bile şaşırttı. "Anneme ne olduğunu hatırlamıyorum. Bir yanım iblis avcısını öldürmekten hoşlandı. O adam ölümü hak etti. Bu benim kont­rolüm dahilinde değildi." İtiraflar bir bir ağzımdan dökülüyordu. "Bir keresinde Starbucks'ta kahve parası ödemeyi unuttum
Ne yazık ki yazmaya çalışmanın pek anlamı yoktu. Kelimeler aklına gelmiyordu. Bunun olmasından nasıl da nefret ediyordu. Son zamanlarda çok sık oluyordu... böylesi bir zorlukla daha önce hiç karşılaşmamıştı. Aidan McBridela tanıştığından beri yazmak zordu! Onunla bu akşam buluşacağı için endişeliydi. Hafif bir akşam yemeği hazırladı ama neredeyse
Sayfa 207
915 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.