Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Hayattan çok şey bekleyen iddialı bir insan değilsin. Bu yüzden mutlusun sen!”
Güzelliğine veya yakışıklılığına vurgu yapan birinin ya bunlarla ilgili ciddi tereddütleri vardır ve sürekli güzelliğinden dem vurması bir çeşit savunma mekanizmasıdır yahut da başka bir alanda çok eksik olduğunu düşündüğü için güzellik alanında iddialı olmaya çalışmaktadır.
Sayfa 265Kitabı okudu
Reklam
Hem de çok iyi anlıyorum hepsini, senin politikadan nefret etmeni de anlıyorum, parti ve basın mensuplarının boşboğazlıklarından ve sorumsuz davranışlarından üzüntü duymam da, hem geçmiş, hem gelecekteki savaşa ilişkin umarsızlığını da, günümüzde düşünme, okuma, inşaat, mimari, eğlence, müzik ve eğitimde izlenen yol konusundaki karamsarlığını da ! Haklısın Bozkırkurdu, yerden göğe haklısın, öyleyken yok olup gitmekten başka bir şey gelmiyor elinden. Bugünün pek az şeyle yetinen basit ve rahat dünyası için fazla iddialı ve açsın, seni kendi içinden tükürüp atıyor bu dünya, onun boyutlarının dışına taşıyorsun. Günümüzde yaşamak ve yaşamaktan zevk almak isteyen birinin senin gibi, benim gibi bir insan olmaması gerekiyor. Zırıltı yerine gerçek müzik, eğlence yerine kıvanç, para yerine ruh, gelişigüzel etkinlikler yerine gerçek eylem, oyun yerine gerçek tutku arayan birine bu sevimli dünya yurt olamaz...
Sayfa 145 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hafif bir kıskançlık duygusuyla, ona göre hava hoş, diye geçirdi içinden. Derilerin yatırıldığı çukurlara inerken, antika dostu üzerine düşüncelere daldı; yalnızca baksın, seyretsin, hayattan başka şey beklemiyordu dostu Knulp; onun bu tutumunu iddialı mı, yoksa alçakgönüllü mü diye niteleyeceğini bilemiyordu. Çalışıp ilerlemek için uğraşıp didinen birinin durumu pek çok bakımdan dostu Knulp'unkinden iyiydi kuşkusuz; ama böyle birinin de dostununki gibi narin ve sevimli elleri olmaz, onun gibi öyle uçarı adımlarla, endamlı endamlı yürüyemezdi. Hayır, yaradılışının gerektiği gibi davranmakta haklıydı dostu; pek çok kişinin öykünemeyeceği gibi davranmakta haklı, bir çocuk gibi konuşarak herkesin gönlünü kazanmakta haklı, kızlara ve kadınlara hoşa gidecek sözler söylemekte ve her Allahın gününe pazar günü gözüyle bakmakta haklıydı.
Tarihselciliğin en temel eksikliklerinden biri, savundukları yöntemi Kuran'dan temellendirememeleridir. Yöntemi ne zaman temellendirmeye kalksalar Kuran'dan başka türlü anlaşılabilecek bir-iki ifadeyi söylemenin ötesine geçemiyorlar. Aleyhlerinde ileri sürülenlere ciddi tek bir cevaplarını ise görmedim. En çok tekrarladıkları ayet ise Enfal Suresi
Sayfa 49 - İstanbul yayıneviKitabı okudu
'Çok iddialı sayılmazsa, yanlış anlamaları sorgulayan bir dünya özlemiyle, suya ayaklarını değdirmeye çalışan, adını bile bilmediğim o çocuk için aktarmalıyım bir şeyleri...' Mehmet Güreli~Hayaller Ve Sokaklar
Reklam
Artık mutluluğu erişilmez bir şey olarak görmüyorum. Oysa bir zamanlar, uzun bir zaman önce mutluluğu ulaşılmaz bir şey olarak görmüştüm. Bugün, mutluluğun her an karşımda belirebileceğini, ama asla peşinde koşulmaması gerektiğini biliyorum artık. Başarısızlık ya da üne gelince, benim için çok önemsiz, hiç dert edinmediğim şeyler. Artık benim aradığım, dinginlik, düşünmenin ve dostluğun tadı ve biraz fazla iddialı gelebilir ama, bir sevme ve sevilme duygusu.
Okumuş yazmış, bir hayli mürekkep yalamış erkekler içinde öyleleri vardır ki, uzaktan bakınca aydınlık bir zekâ feneri gibi görünür ama yaklaşınca bambaşka bir adama dönüşürler. Takdirle dinleriz onları; ağızlarından bal, kalemlerinden bilgi damlar. Konuşkan ve nüktedandırlar. İlgiden, iltifattan ve en çok da kendilerine soru sorulmasından hoşlanırlar. Bol bol anlatırlar. Israrla doğruların altını çizer, ha bire eleştirilerde bulunur, berrak bir zihin ve özgür bir mizaç abidesi olarak yükselirler toplumda. Her meselede yapacak bir yorumları vardır. Analitik düşünür, akılcı çözümlemeler sunar, kitaplardan alıntılar yapar, nadir dehalar olarak dolaşırlar aramızda Herkes dediysem, onlara en yakın olanlar hariç. Yani sevgilileri ya da eşleri hariç. Fener kendi dibini aydınlatamaz. Işığını hep uzaklara yollar, kendinden fersah fersah öteye. Fenere yaklaştıkça ışık yerini gölgelere bırakır, aydınlık karanlığa evrilir. Bir de bakmışsınız ki kamusal alanda son derece açık fikirli, kendine güvenen, esprili ve hoşsohbet olan adamlar özel hayatlarında yüz seksen derece tersiymiş. Kapalı, katı, tedirgin, şüpheci ve aksi... Toplum içinde ne kadar iddialı ve aydınlıksalar, evlerinin mahremiyetinde o kadar suskun, çapalı ve gölgeli... Bu yüzden en iyisi uzaktan tanımaktır böylelerini. Bu yüzden bir kadının yapabileceği en büyük hata, bir Fener Deha Adam'a âşık olmaktır.
İslâmcı liderlerin programı, Kur'ân'ın ve bin yıl öncesi hadislerinin (Kitap'taki ve tarihteki bağlamından koparılmış) soyut formüllerinin, iddialı bir ahlâkçılıkla, sadece bir tekrarından ibarettir. Böylece onlar insanları tefekkür etmek ve ortaklaşa düşünmek için gayret göstermeye devam etmiyorlar da, tam aksine kendilerini, Allah'ın görevli kişileri gibi gösteren (ki bu,Kur'âni prensiplere tamamen aykırıdır) dini liderlere, dinin profesyonel adamlarına körü körüne itaate çağrılıyorlar. Bu tür akımlar, kendilerini her zaman cömertçe finanse etmeye hazır dış güçlerin çok kolay avları olurlar, çünkü böylesi akımlar onların bütün hegemonyalarını pekiştirmeye yarar. Böylesi akımlar ekonomik açıdan dışa bağımlı oldukları içinde, dış güçlerin ideolojik yönlendirmelerinin âleti olup çıkarlar.
Sayfa 80 - Türk Edebiyatı Vakfı YayınlarıKitabı okudu
- Osmanlı için söylüyorum, sen bu insanlara kültür verememişsin, dilini verememişsin, âdetini verememişsin, teşkilatını verememişsin, hiçbir şey verememişsin. Adam seni istemiyor. Şimdi bugün, sıkça Araplarla ilgili şunu işitiyoruz: “Bizi istemeyen Suud Ailesi’dir...” Hayır, böyle bir şey yok. Ben Suudi Arabistan’da da bulundum, petrol
Reklam
Hilbert geometrideki başarısından sonra çok daha iddialı bir projeyi kafasına koymuştu:Bütün matematiği sağlam mantıksal bir temele oturtmak.
Sayfa 286Kitabı okudu
1.062 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.