Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Uzun yazıları okumayı pek sevmeyiz
Kendisini karşılayan sekretere; Nazif Beyle görüşmek istediğini söyledi. Bunun üzerine sekreter birden ciddileşti: 'Nazif Bey mi?'dedi. 'Evet, Nazif Bey!' diye cevap alınca, hüzünlü bir ses tonuyla 'Nazif Bey sizlere ömür efendim, onu kaybedeli dört yıl oldu.' dedi. Hiç beklemediği bu haberle bir acı saplandı
176 syf.
·
Puan vermedi
Peygamber efendimiz'in, babanızın dostlarına hürmet edin dediği hadis vardı aklıma o geldi. Belki birçok hikâye anlatıldı hepsini dinledik kıssadan hissemizi aldık. Fakat yeri gelince hissemizi heba ederek onların gönüllerini kırdık. Ölümün olduğu bir dünyada niye bu kadar yoruyorsak gönlümüzü,kitap etimolojik kökü olan "dostluk"a, daha
Belki de Üzülmeliyiz
Belki de ÜzülmeliyizAhmet Murat · Profil Kitap · 20171,042 okunma
Reklam
Küçük Prens
Tilki şaşırmış, meraklanmıştı: "Yoksa başka bir gezegende mi?" "Evet." "O gezegende avcı var mıdır?" "Yok." "Bak bu çok ilginç. Peki, ya piliç?" "Yok " "Hiçbir şey tam istendiği gibi olmuyor," dedi tilki içini çekerek:
Sayfa 79 - Can YayınlarıKitabı okudu
Raskolnikov, artık tümüyle iyileşmiş gibiydi. Bir gün uykudan kalkıp da bir rastlantıyla pencere kenarına gidince, uzakta, hastane kapısının orada Sonya'yı gördü. Bir şey bekler gibi öylece duruyordu Sonya, Raskolnikov birden yüreğine bir şeylerin saplanır gibi olduğunu hissetti; titredi ve hemen pencereden çekildi. Sonya ertesi gün ve daha ertesi gün görünmedi. Raskolnikov onu sabırsızlıkla beklediğini fark etti. Cezaevine dönünce mahkûmlardan Sonya Semyonovna'nın hasta olduğunu, evinde yattığını ve bir yere çıkmadığını öğrendi. İyice meraklanmıştı. Ondan bir haber alabilmek için evi ne birisini gönderdi. Kısa bir süre sonra hastalığının tehlikeli olmadığını öğrendi. Raskolnikov'un kendisini merak ettiği ni, üzüldüğünü öğrenen Sonya da ona kurşunkalemle yazıl mış bir pusula göndererek, eskiye göre daha iyi olduğunu, hastalığının basit bir soğuk algınlığı olduğunu, yakında, hem de çok yakında kendisini çalışma yerlerinde görmeye gelece ğini bildirdi. Pusulayı okuyunca Raskolnikov'un yüreği ken disine acı verecek kadar hızla çarpmaya başladı.
Sayfa 684Kitabı okudu
"Maddie, bir çaba harcadın ve önemli olan da bu. Dünyanın en güzel kahvaltısını hazırlayamadın belki ama benim için başka, çok daha önemli bir şey yapmış oldun." Maddie meraklanmıştı. "Neymiş o?" Beni güldürdün. Uzun süredir kimsenin başaramadığı bir şeydi bu."
Sayfa 127 - Beyaz Balina
Tilki şaşırmış, meraklanmıştı. "Yoksa başka bir gezegende mi?" "Evet" "O gezegende avcı var mıdır?" "Yok." "Bak bu çok ilginç. Peki, ya piliç?" "Yok." "Hiçbir şey tam istediğin gibi olmuyor," dedi tilki içini çekerek.
Reklam
"Listeyi tamamlayınca ne olacağının farkındasın, değil mi?" Ralston'un gözleri kısıldı. "Ne olacakmış?" "Yeni bir listeye başlayacağım." Gabriel inledi. "Hayır Callie. Listelerle işin bitti. Bu listeyi atlatabilmem bile bir mucize." "Yeni listemde tek bir madde var." "Kulağa oldukça tehlikeli bir listeymiş gibi geliyor." Mutlulukla, "Ah, öyle," diye katıldı Callie. "Çok tehlikeli. Özellikle de ünün için." Ralston meraklanmıştı. "Nedir o madde?" "Bir çapkını sadık bir kocaya dönüştürmek." Ralston duraksadı, sözcüklerdeki anlamı kavradığında Callie'yi kendine doğru çekti ve ona bir öpücük verdi. Geri çekildiğinde alnını alnına dayadı ve fısıldadı. "Üstünü çizebilirsin."
Sayfa 473 - Gabriel & Calle - bu alıntıya düşmeyeyim de ne yapayım şimdi...Kitabı okudu
LOOL... :D
Bir gün Eşber Enişte beni karşısına aldı: “İbrahim, son zamanlarda sen... çok değiştin." "Hangimiz değişmiyoruz ki enişte; hayat bu.” şu cümledeki polisiye tada bakın: “Fakat sen biraz, nasıl desem, aşırı uçlara kayıyorsun İbrahim.” "Enişte, sir tutar mısın?” "Ayıp ettin.” Eşber Enişte'nin sır mır tutamayacağını, bu
Mağaradakiler
Mağaradakiler ve Egosistem Hmm. Güzel çekilişmiş hemen Roz’u da etiketliyeyim. Aa! Vera Norveç’teymiş layklamalıyım. Ansec’e bak sen, yine formunda spor da yapıyormuş. Eşofmanını kolumbiyadan mı aldı acaba? YKS’ye mi hazırlansam? Şu içimdeki korkusuzluktan nefret ediyorum. - Ooh! Yastığın serin tarafına bayılıyorum. Milyonlarca öğrencinin
Hz. Muhammed, çok sürmeden uykulu bir hal aldı yine. Hz. Âişe meraklanmıştı. Hz. Fâtıma niçin önce ağlayıp sonra gülmüştü. Sebebini sordu. Öğrenince, son ümidi de kesildi. Hz. Fâtıma, sevgili babasının uyumasından faydalanarak, odadan çıktı ve kızlarını görmeye diğer odaya gitti. Çok oyalanmayıp hemen dönmüştü ki, içeriden Hz. Âişe'nin feryatlarını duydu. Girmek üzereyken, Hz. Ebubekir odadan çıktı ve onun girmesine mani olup baş sağlığı diledi. Ve Hz. Fâtıma, o günlerdir içindekileri kimseye hissettirmeden, insan üstü bir gayretle çalışan kadın, düşüp bayıldı.
Sayfa 363 - bahar yayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Elbette. Listeyi tamamlayınca ne olacağının farkm￾dasm, değil mi?” Ralston’un gözleri kısıldı. “Ne olacakmış?” “Yeni bir listeye başlayacağım.” Gabriel inledi. “Hayır Callie. Listelerle işin bitti. Bu listeyi atlatabilmem bile bir mucize.” “Yeni listemde tek bir madde var.” “Kulağa oldukça tehlikeli bir listeymiş gibi geliyor.” Mutlulukla, “Ah, öyle,” diye katıldı Callie. “Çok tehli￾keli. Özellikle de ünün için.” Ralston meraklanmıştı. “Nedir o madde?” “Bir çapkını sadık bir kocaya dönüştürmek.” Ralston duraksadı, sözcüklerdeki anlamı kavradığında Callie’yi kendine doğru çekti ve ona bir öpücük verdi. Geri çekildiğinde alnını alnına dayadı ve fısılda
Genç adam, biraz meraklanmıştı. Zira M, ona numarası olan 007 diye hitap edecek yerde ''James'' demişti. İş saatlerinde ise bu normal değildi. bu işte şahsi bir mesele vardı galiba. M, bunu bir emir saymayacaktı. Daha ziyade bir rica olacaktı bu.
Sayfa 41 - Başak YayıneviKitabı okudu
Bir gazete parçası = bir insan
Bir gün avluda gözüne bir gazete parçası çarptı. Gardiyan da tam o anda başka tarafa bakıyordu. Andreas onu yerden alıp avucuna sakladı. Çok meraklanmıştı. Sanki hücresine konuşabileceği bir insan daha konulmuştu.
Enes Bin Malik'in kendisi rivayet ediyor diyor ki annemin beni Resulullah'a (sas) verdiği ilk günlerdi ben sokakta çocuklar ile oynarken Efendimiz (sas) geldi ve kulağıma bir iş yapmam için bir şeyler söyledi. Ben hemen koşa koşa o işi yapmaya gittim, yaptım geri dönüp geldim. Annem benim o halimi görmüş çok meraklanmıştı. Beni hemen yanına çağırdı ve merakla sordu Resulallah senin kulağına ne söyledi ve senin nereye gönderdi. Anneme dedim ki anneciğim o bir sır Efendimiz (sas) bana Kimselere söyleme dedi ben de kimselere söylemeyeceğim. Şimdi böyle bir tablo ile biz karşılaşsak 10 yaşındaki oğlumuz veya kızımız bize böyle bir söz söyleseydi gerçekten tavrımız ne olurdu. Hemen "Ya oğlum söyle ben senin babanım annenim benden mi saklayacaksın." derdi değil mi bakın eti de senin kemiği de senin diyen Ümmü Süleym ne diyor: "Aferin Enesime! sakın oğlum ben dahil hiç kimseye Resulallah'ın sırrını anlatma!" işte anne terbiyesi, işte Ümmü Süleym farkı...
Enes b. Malik'in kendisi rivayet ediyor, diyor ki: "Annemin beni Resulullah'a (sas) verdiği ilk günlerdi. Ben sokakta çocuklar ile oynarken Efendimiz (sas) geldi ve kulağıma bir iş yapmam için bir şeyler söyledi. Ben hemen koşa koşa o işi yapmaya gittim. Yaptım, geri dönüp geldim. Annem benim o halimi görmüş, çok meraklanmıştı. Beni hemen yanına çağırdı ve merakla sordu: 'Resûlullah! Senin kulağına ne söyledi ve seni nereye gönderdi?' Anneme 'Anneciğim! O bir sır, Efendimiz (sas) bana kimsele re söyleme dedi. Ben de kimselere söylemeyeceğim' dedim." Şimdi, böyle bir tablo ile biz karşılaşsak 10 yaşındaki oğlumuz veya kızımız, bize böyle bir söz söyleseydi, gerçekten tavrımız ne olurdu? Hemen "Ya oğlum! Söyle ben senin babanım, annenim, benden mi saklayacaksın?" derdik değil mi? Bakın eti de senin, kemiği de senin diyen Ümmü Süleym ne diyor: "Afferin benim Enesime! Sakın oğlum, ben dahil hiç kimseye Resulullah'ın sirrini anlatma!" Işte anne terbiyesi, işte Ümmü Süleym farkı...
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.