yer altı her daim ölümü mü vaat eder?
Madenci, Soseki’den okuduğum ikinci eser, ilk tanışmam “
Ardından ” ile olmuştu. Ardından’dan sonra kitabın anlatımı ve içeriği, ele alınış biçimi Soseki’ye göre tanıdık geldi. Toplumdan uzaklaşmış modern bireyin yalnızlığı ve topluma ait olamama hissinin karmaşasına odaklanan Soseki’nin kurguyu ele alış biçimi, kitabın son sayfalarında Haruki
Gün Olur Asra Bedel, C.Aytmatov
Sadece tek bir gün koskoca bir asra nasıl bedel olabilir?
Bir asırda 36.500 gün bulunmaktadır. Peki, 1 gün = 36.500 gün (1 asır) demek de ne oluyor? Matematik kurallarını alt üst eden böylesi bir kurguyu 
Cengiz Aytmatov yazıyorsa bu elbette mümkün. Matematik Bilimi’nin yapamadığını sihirli bir dokunuşla ‘’Edebiyat’’ yapar. Edebiyat, tam da bu noktada
𝐊𝐈̇𝐓𝐀𝐏 𝐈̇𝐍𝐂𝐄𝐋𝐄𝐌𝐄𝐒𝐈̇:
1902 Doğumlular
1800’lü yılların sonları – 1900’lü yılların başlarında ergenliğinin henüz ilkbaharında , hayatı daha yeni yeni anlamlandırmaya başladığı o anlarda – geç dönem çocukluk/erken dönem ergenlik coşkusuyla içindeki o körpecik enerjiyi sınırsızca boşaltarak hayatı en saf haliyle yaşamak yerine, savaşlar ve sefalet içinde
Selam sizlere kısa lakin kendiniz çevrenizi sorgulayıp görmediklerini göstermek için incelemeniz gerektiğini anlatan bir kitap ile geldim.
Cihan 2 ay için de yedinci işinden kovulmuştur.O kadar dalgın, kendini işe yaramaz hissediyor eve gidip eşinin söylemlerine dayanacak gücü kendinde bulamiyordur.Cebindeki son para ile şanssızlığını yenmek için #piyango bileti alır.Tam yola çıkmış giderken eşine aldığı hediyeyi kovulduğu #sahaf dükkanında unuttuğunu hatırlar.Dükkana girdiğinde onu garip bir adam karşılar kendisi beklediğini adının #mutluluk olduğunu söyleyip bir antlaşma önerir.#istanbulpalas oteline gelirler.Cihan gibi mutluluğu arayan yedi kişiye bir kırmızı çuval bir de hasır delik bir çuval verirler.Tek şart kırmızı ya en çok istediklerini,hasır çuvala hayatlarından çıkaracaklarını koyacaklar ve bu otelden kimseye bahsetmeyeceklerdir.
İnsanların odaklandiklari noktalar almak istedikleri olunca onlara vaat edilmeyin peşinde koştuklarını anlayamıyorlar.Başkalari ile kıyaslamanın çocukların ruhunda derin yaralar oluşmasını sağladıklarını,programlanmış bir çocuğun ne istediğini bilememek,geyik muhabbeti yapmak korkak birinin savunma mekanizması olduğunu anlamayacak kadar içlerine dönük olmalarını nasıl anlayacaklar.Oyunun şartlarını kabul.etmezlerse kalkıp gitmelerini söylemlerine rağmen gitmemeli bugüne kadar hayal ettikleri şeye sahip olabilecek olmanın gerginliğini taşımaları.
Peki size böyle bir çuvalla gelseler ne yapardiniz
Hep istediğiniz bir şeyin bir gün sizin için bir yük gibi gelebileceğini hiç düşünmüş müydünüz?
Zeynep Demirezen
