Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tutar sana bir dilim ekmek verirler, dünyaları bağışladım sanırlar. Adama verdikleri alt tarafı bir sadakadır, ama gel gör ki bu sadakayı vermekle cennete gitmeye hak kazandıklarını sanırlar.
Zümra ☆•°
Korkuyorum dede dedi. Torununun gözyaşını silen adam küçük bir çocuk gibi ilgilendi torunu ile. Yamacında oturan kıza doğru fısıldadı "yanmaktan mı çok korkuyorsun, Allah'tan mı? " kızın duyduğu soruyla nefesi kesilmişti...
Sayfa 233 - Gece kitaplığıKitabı okudu
Reklam
Bugün bir bölümüne kulak misafiri olduğum tartışmayı yazmalıym: Öğledensonra evden çıktım; sokaktan aşağı inerken, yukarı, bembeyaz saçlı, iyice yaşlı bir adam ile, herhalde torunu olan 12-13 yaşlarında bir çocuk çıkıyordu. Yanlarından geçerken, şu konuşma parçasını işittim: Dede: "...meteoroloji söyledi." Torun: "Nereden biliyorlarmış Allah'ın ne yapacağını?" Dede: "Kırk tane aletleri var" Torun: "Kırk tane aletle mi bilecekler Allah'ın ne yapmak istediğini?" (Bu diyalogu yazarken kişileri karıştırmadım, Ey Okur : ne anlam vereceğine kendin karar ver!)
Sayfa 94
Peygamber Efendimizin ( s .a.v.) torunları ile muhabbet dolu hatıraları
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), torunlarına karşı muhabbetini en üst derecede göstermiş, onlara şefkat ve merhametle yaklaşmıştır. Özellikle kız çocuklarına karşı merhamet duygularının köreldiği bir devirde torunları arasında cinsiyet ayrımı yapmadan onları sevip okşamış, çeşitli davranış ve sözleriyle onlara sevgi ve şefkatini göstermiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), kız torunu Ümâme'yi omzuna alarak mescide gitmiş, onunla oynamış ve yaptığı yaramazlıkları hoş görmüştür. Arap toplumunda yerleşmiş olan kız çocuklarına karşı olumsuz algıyı değiştirmek için onlara özel bir alaka ve itina göstermiştir.
Ben bu işi ne zaman çözdüm biliyor musun, Londra'da Hyde Park'ta yürüyorum. Bir adam. Köpeği ile. Döndü, köpeğin hizasına egildi köpeği ile konuşmaya başladı. Şöyle bir durdum; aa bu adam köpeği ile konuşuyor. Çekip gitme veyahut da bağırma değil. Dediği de şu: "Şimdiye kadar yürüdük, bayağı ısındık. Şimdi ben koşmaya başlayacağım,
Türk Destanının Tasnifi
– I – Millî destanlar, tarihi vak’aları tasvirden ziyade milletin yüksek millî duygularını in’ikâs ettiren, tamamıyla ve yahut az çok tarihe müstenit bir ideal âlemi gösteren halk edebiyatı eserlerinden ibarettir. Millî destanlar (épopée) meselesini ciddi surette tetkik edenler Fransız (Roland), Alman (Nibelungen Lied), Rus ve Hintlilerin
Reklam
“Dede torunu ile konuşurken sürekli onun göz hizasına indi. Hayretler içerisinde kaldım. Ve adama sorduğum zaman, -ki ben psikoloji profesörü olarak, öğretim üyesi olarak çalışıyorum- ‘Beyefendi,’ dedim ‘siz sürekli çocuğun göz hizasına iniyorsunuz.’ Bana şöyle bir baktı -Bu adam banka şube müdürü, psikolog msikolog da değil yani- ‘Tabii,’ dedi, ‘onlar küçük insanlar.’ Küçük insanlar. Çocuk küçük bir insan. O kadar.”
Sayfa 455Kitabı okudu
"Ana ile çocukları, erkek ve kız kardeşler, anneanne ile torun arasındaki ilişkiler her çağda açık seçik görülür birer yakınlık ilişkisi oluşturmuştur. Fakat baba ile çocuğu, dede ile torunu arasındaki yakınlık ilişkileri, ancak tekeşliliğin sağlayabildiği kesinlik, belirlilik ve 'sahihlik' güvencesinden sonra ortaya çıkabilmiştir."
Sayfa 55 - İnkılâpKitabı okudu
Dede torunu ile konuşurken sürekli onun göz hizasına indi. Hayretler içerisinde kaldım. Ve adama sorduğum zaman, -ki ben psikoloji profesörü olarak, Ögretim üyesi olarak çalisiyorum-"Beyefendi," dedim."siz sürekli çocuğun göz hizasına iniyorsunuz." Bana şöyle bir bakti -Bu adam banka şube müdürü, psikolog msikolog da değil yani- "Tabii," dedi, onlar küçük insanlar." Küçük insanlar. Çocuk küçük bir insan. O kadar.
Sayfa 455Kitabı okudu
Babaîler Baba İlyas Horasanî
Babailer Ayaklanması’nın meşhur iki önderinden biri olan Baba İlyas, geleneksel aktarımlara göre, muhtemelen 1220 yılından sonra Horasan'dan gelerek Anadolu'ya yerleşen Harzemli Türklerden bir Türkmen babasıdır. Dip torunu Aşıkpaşazade'nin bildirdiğine göre, Baba İlyas, Osman Bey'in babası Ertuğrul ile Anadolu'ya gelmiştir. Tam adı, Şucaeddin Ebu'l Beka İlyas bin Ali el-Horasani'dir. Abu'l Farac'a göre, "Baba", ihtiyar ve zahit bir Türkmen idi. Elvan Çelebi'nin verdiği bilgilere göre, daha küçük yaşta Dede Garkın'a intisap etmiştir. Genel kabule göre Baba İlyas, Dede Garkın'ın halifesi; torunu Elvan Çelebi'nin bildirdiğine göre ise Dede Garkın'ın torunu ve halifesidir. 1240 yılında patlak veren Babailer Ayaklanması'nı başlatan ve yöneten birkaç liderden biridir. Ahmet Yaşar Ocak, Baba İlyas'ı şöyle tanıtmaktadır: "1240 y linda Anadolu Selçuklu Devleti'ne karşı giriştiği büyük siyasi. içtimai ayaklanma hareketine adını veren ve Anadolu'da ilk gayri Sünnî cereyanların temelini atan Türkmen şeyhi."
Sayfa 127 - KRİPTOKitabı okudu
Reklam
Baba İlyas Horasanî
Babaîler Ayaklanması'nın meşhur iki önderinden biri olan Baba İlyas, geleneksel aktarımlara göre, muhtemelen 1220 yılından sonra Horasan'dan gelerek Anadolu'ya yer. leşen Harzemli Türklerden bir Türkmen babasıdır. Dip torunu Âşıkpaşazade'nin bildirdiğine bakılırsa, Baba İlyas, Osman Bey'in babası Ertuğrul ile Anadolu'ya gelmiştir. Tam adı, Şücaeddin Ebu'l Beka İlyas bin Ali el-Horasanî'dir. Dönemin önemli kaynağı Abu'l Farac, onun “Baba” unvanlı, ihtiyar ve zahit bir Türkmen olduğunu söylemektedir. Âşıkpaşazade'nin oğlu Elvan Çelebi ise, daha küçük yaşta Dede Garkın'a intisap ettiğini söylemektedir. Genel kabul itibarıyla Baba İlyas, Dede Garkın'ın halifesi; torunu Elvan Çelebi'ye göre ise Dede Garkın'ın torunu ve halifesidir. 1240 yılında meydana gelen Babaîler Ayaklanması'nı başlatan ve yöneten birkaç liderden biridir. 1) Cihad-nâme: Baba İlyas'a nisbet edilen ve günümüze ulaşan tek eserdir.Mikail Bayram'ın bildirdiğine göre; Ayasofya (Süleymaniye) Kütüphanesinde 4819 numarasında kayıtlı olan bir mecmua içinde Baba İlyas'a ait Cihad-nâme adlı bir risale vardır. Toplam 18 varaktan oluşan bu eser, 1329 yılında istinsah edilmiş ve Farsça yazılmıştır. Eser, Babaîler Harekâtının bir gerekçesi gibidir. Günümüz Türkçesine hâlâ çevrilmemiştir.
Sayfa 98 - KRİPTOKitabı okudu
Hikayeye göre,beyaz ve siyah iki köpeği olan bir dede,bahçede köpeklerinin birbirleriyle kavga etmelerini izlerken yanına torunu gelir.Dedesiyle beraber izlemeye koyulan çocuk,sürekli dövüşen bu köpeklerin arasında kimin daha güçlü olduğunu ve kimin kazanacağını sorunca,tecrübeli dede şöyle cevap verir:"Ben hangisini daha iyi beslersem,o kazanacak."Evet, bizde ruhumuz veya maneviyatımız ile nefsimiz veya şehvetimiz arasında olan bu savaşta hangisini daha iyi beslersek şüphesiz o kazanacaktır.
Sayfa 132Kitabı okudu
Ağlak Adamlar
Bir anlığına 4-5 yaşındaki çocuğunuzu getirin gözünüzün önüne. Halası ona, gene en sevdiği çörekten yapmış. Fakat çocuğunuz, arkadaşlarıyla o çöreği paylaşmadan bir tek lokmasını koymuyor ağzına. Bir baba getirin gözünüzün önüne. Kızının düğün akşamı, damadı ile kızının ellerini tutup onları odalarına götürüyor. İkisinin de ellerini avucuna alıp
Sayfa 88 - Profil Kitap / 2017Kitabı okudu
Yeryüzünde her şey ölür. İşte o kadar!
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.