"Bir hamallar, bir de bilginler dedikodu yapmaz. İşleri, gerçekten buna ne vakit bırakır ne de müsaade eder."
Sayfa 30 - Kültür Yayınları, 2 Ekim 1954Kitabı okuyor
"Unutma sakın! Zamanı aşan 'Ân' olur, mekânı aşansa 'Nokta'. İlmin Kapısı (kv) da, ilim Şehri'nin (sav) izince ân ve nokta oldu, bir acayip Be'nin altında". Sonra seslendi bizim gibi dedikodu ehline. 'İlim bir noktaydı, cahiller onu çoğalttı. Cehaletimizi daha fazla çoğaltmayalım kardeş!"
Sayfa 322Kitabı okudu
Dedikodu rahatlatıcıydı. Dedikodu kendinden bahsetmeme fırsatıydı. İç dünyasıyla fazla teması olmayan insanlar bu nedenle bayılırdı ona. Ben de güya iç dünyamda yaşıyordum ama sohbetlerimin yarısından çoğu dedikodudan ibaretti.
Sayfa 18Kitabı okuyor
Dedikodu.
Dedikodu canlıydı. Yalnızca ağızdan ağıza dolaşan bir şey değildi. Canlıydı.
Sayfa 167 - Domingo yayınlarıKitabı okuyor
"Ne diyebilirim ki sana, varlığın sırları saklı senden, benden; bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedikodu; bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben."
Sayfa 76Kitabı okudu
Sana verilen ömrü neden dedikodu ve lüzumsuz işlerle tüketiyorsun? Değerli bir eşyâ bile ağır bedeller karşılığı ele geçirilir. Sen ise insan kisvesine bürünmek şerefine nâil olmuşsun. Bunun için kime ne ödedin? Bedâvaya bulduğun bu emâneti şimdi mîrasyediler gibi harcıyor, döküp saçıyorsun. Bir hazîne sahibi olduğun aklına bile gelmiyor. Eğer biraz olsun düşünmüş olsaydın elindeki bu bahâ biçilmez sermâyeyi kalp akçe gibi olan dünya dedikoduları ile değişmezdin.
Değerini bilmediğin vücut hazînen bir gün asıl sâhibi tarafından geri istenecektir. O zaman, kerem sâhibinin karşısına boş el, kupkuru bir yürekle gitmekten utanmayacak mısın?
Sayfa 86Kitabı okudu
Dedikodu rahatlatıcıydı. Dedikodu kendinden bahsetmeme fırsatıydı. İç dünyasıyla fazla teması olmayan insanlar bu nedenle bayılırdı ona. Ben de güya iç dünyamda yaşıyordum ama sohbetlerimin yarısından çoğu dedikodudan ibaretti. Dedikodu yapmak, hikaye anlatmak, daha doğrusu hatırlamak gibi. Devamlılık kurgusuna yakın bir mantığı var. Süreklilik hissi uyandırarak gereksiz bölümler atılıyor.
Sayfa 18 - İletişimKitabı okuyor
Anadolu'da işsizliğin doğurduğu yegane iş olan dedikodu, almış yürümüştü.
Dedikodu sosyal bir zehirdir. Dedikodunun olduğu yerde sevgi, saygı ve hoşgörü yaşayamaz; güven oluşamaz.
...Ama herkes şöminenin başında dedikodu yaparken biz dışarıda bir yerde elektriğin peşindeydik. İşte benim otizmim bu, bir tür kıvılcım.
