Monoloğun sınırına, yalnızlığın ucuna varıldığında, en yüksek diyalog bahanesi, Tanrı, icat edilir.
Sayfa 97 - MetisKitabı okudu
beyincik ve bazal ganglionlar gibi beynin bu farklı alanları
bile özerk birimler olarak işlev görmeseler de, beynin dış katmanı olan korteksin farklı bölümleri ile diyalog halindedirler.
Örneğin beyincik, korteksin, motor korteksten ayrı olarak onun
ön kısmında bulunan bir bölümü (lateral premotor alan) ile
güçlü bağlantılara sahiptir. Bu arada bazal ganglionlar ise bütünleyici motor bölgesi olarak bilinen başka bir korteks alanı
ile yakın temas halindedir. Aslında, bütünleyici motor alanının
hasar• görmesi, Parkinson hastalığına çok benzeyen aksaklıklara yol açabilir.
Sayfa 50Kitabı okudu
Hepimiz Gaddar Olduk
Yalnızca 1:14:41 - 1:18:29 aralığı için paylaştım. Fevkalade bir diyalog: youtu.be/J4XIn0a7WgQ?si=...
Bonus olarak bölümün başka bir yerindeki bir diyaloğu da ekledim:
— Bu kadar gaddar olduğunu bilmiyordum ya!
— Ben gaddar değildim ama ne yapayım, çevrem kötü!
"...Takmadı verdiğim yüzüğü. Askerden dön ondan sonra dedi. Sonrasını biliyorsun zaten. Şuan başkasıyla evli… İşte bu morukcum. Anlat anlat dedin, bak anlattım.”
“Eyvallah.”
“Buradan çıkacak sonuç şu; kafanda bir profil oluşturuyorsun ve ona aşık oluyorsun ama gerçek öyle değil. Önceden beni sevdiğini sanırdım. Belki de yanılıyordum. Belki de sikinde bile değildim onun. Kız benim yerime kariyerini tercih etti bir nevi. Haklıydı da sonuna kadar… Geçenlerde aklıma ne geldi biliyor musun o evlendikten sonra?”
“Ne?”
“Aşk diye bir olay var. O aşk dedikleri olay ne biliyor musun?”
“Ne?”
“Aptallıktan başka bir şey değil. Harcadığım paranın haddi hesabı yoktu, harcadığım zamanın haddi hesabı yoktu. Ama şu bir gerçek ki; öğrendim. Tecrübe dedikleri olay bu olsa gerek.”
“Peki sen kadere, kısmete inanır mısın? Evleneceğin kadın belli mi? Tarihi, saati belli mi?”
“Yıllar önce yine Ufuk’tan duyduğum şeyi söyleyeyim sana; olacağı varsa olur morukcum. Çokta şeyapmamak lazım.”
“Eyvallah” dedim ve tokuşturduk son biralarımızı.
Çoğumuz yaşayarak öğrenmişizdir birçok şeyi. Kaç kere konuşulmuştu yaptığımız bu diyalog? Kaç farklı zaman diliminde birileri anlatmıştı en yakın arkadaşına sevdalısını? Kaç kişi aşk acısı çekmişti ya da çekiyordu o anda? Ne ilk ne sondu.
Modern psikoloji tarihinde C. G. Jung kadar ilginç bir araştırmacı az bulunur, hatta yoktur. Çünkü Jung, delirmeyi göze alıp aktif hayal kurma teknikleri ve rüya analizleri yoluyla, kimseye danışmadan, kendi iç bilinçdışı âlemine dalmış ve kendince hakikati aramıştır. Yaşadığı bütün deneyimler, Kırmızı Kitap diye adlandırdığı devasa yapıtında yer alır; çizdiği resimler, şemalar; gördüklerini betimler. Fakat bütün bu iç seyahati esnasında, Jung başta farkına varmasa da, “şeytan” farklı roller altında karşısına çıkar ve aralarında felsefi bir diyalog başlar; ne hikmetse şeytan bazı “aydın”lar gibi felsefeye bayılır!
Şeytan bazen bilge yaşlı adam Filemon, bazen hayat kadını Salome, bazen İslâm'ı temsil eden oryantal figür olarak sarıklı bir Türk, bazen psikiyatr, bazen ilham getiren kuş, bazen ejderha olur ve kitabın sonunda Jung, Abraksas diye adlandırdığı şeytanın fikirlerine teslim olur.
Sayfa 185Kitabı okudu
MÖ 400'lü yıllarda yaşayan Sokrates'in eğitim konusunda fikirleri çok netti. Kendisi bireysel vaaz şeklindeki anlatılardan ziyade öğrencilerle diyalog kurmanın önemine inanırdı. Çünkü diyaloglar dinamik bir süreçti ve karşıdaki öğrenciyi bilgisel düzeyde analiz etme olanağı sunuyordu.
Yara izleriyle gurur duymak
Yara izleri, ete dağlanmış birer damgadan farksızdır ve düşmanları dehşete düşürür; çünkü karşılarındaki insanın savaşta çok tecrübeli olduğunu gösterir. Böylece sıklıkla mücadeleden kaçıp diyalog kurmayı tercih ederler.
Yara izi, yarayı açan kılıçtan daha etkilidir.
Sayfa 27 - Yenilgi nedir?Kitabı okudu
Monoloğun sınırına, yalnızlığın ucuna varıldığında, -başka muhatap olmadığından- en yüksek diyalog bahanesi, Tanrı, icat edilir.
Sayfa 86Kitabı okudu
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20235,9bin okunma
Sebep Sadece Göçler mi?
■ МЕНМЕТ ÇAPAR
Dünyada nüfus dengeleri değişirken bununla beraber göçler de artıyor. Göçler, ülkelerin kültür hayatından ekonomisine birçok şeyi etkiliyor. İslam dünyasında çağların değişimi batının iddia ettiği gibi olmadı. Ama yine de batı medeniyeti için "Kavimler Göçü" İlk Çağ'ın sonu Orta Çağ'ın
Siyasal İslam özgürlüğü değil itaati vazeder. Özgürleştirici bir İslam okuması girişiminde bulunan sadece Sudanlı Mahmut Taha oldu. Hartum' daki yöneticiler onu ölüme mahkum edip idam ettiklerinde, Taha'yı İslami hareket içinde ne "ılımlı" ne de "radikal" hiçbir parti sahiplenmedi, "İslami rönesansı" ilan eden ve hatta bu hareketler arasında "diyalog" arzulayan hiçbir entelektüel savunmadı.
Yaşamak için böylesine mücadele vermek zorunda kalmayı hak edecek ne yapmıştım?
Negativ hoşgörü ile pozitif hoşgörünün farkları
Negativ hoşgörü karşımızdaki kişinin hallerinden hoşlanmasak bile buna katlanmak, pozitif hoşgörü ise karşımızdakini anlamaya çalışmak, onunla diyalog kurmaktır.
Sayfa 80Kitabı okudu
