Dr. Adnan Bütün kabine toplantılarında bulunmaya mecbur oluyor, bundan başka da Mustafa Kemal Paşa’nın çağırdığı hususî toplantılara gidiyordu. Bu günlerde, nadiren gece yarısından önce gelir, bazan da sabahın beşlerine kadar dışarıda kalırdı. Mustafa Kemal Paşa’nın anormal denilecek bir enerjisi olduğu için, sabahleyin uyurdu. Fakat, Dr. Adnan
“Kadınlar muhteşem canlılar. Düşünün şimdi, o küçücük fırça ile ojeyi sürüyor ama sıçratmıyorlar. O saçlarla banyoda verdikleri mücadele en az 30 dakika. Hâlâ nasıl yaptıklarını bilmiyorum fakat o incecik topuklularla kilometrelerce yürüyebiliyorlar. Babalarından para sızdırmaktaki başarılarına hâlâ akıl erdiremedik ( biz babalarımızın ceplerinden çalardık). Biz erkekler yaptığında itici görünen birçok davranış onlar yaptığında hoş görünüyor. Bütün bunların yanında bir de aşık olabiliyorlar, daha da şaşırtıcı olan. Onlara deli gibi aşık adamları peşlerinde süründürüp kendilerinin burnunu boka sokan erkeklere köpek olabiliyorlar. Kadınlar demiştim, muhteşem canlılar. Erkekleri doğuruyorlar, adamları öldürüyorlar..”
Kadınlar konuşurken onları anlamak kolaydır, öfkesi, gülüşü, bakışı, sesi, kelimeleri, onların anlatmak istediğinin de ötesini anlatır. Anlayamadığımız, susan kadınlardır.
Efendim, dedi, geri kalmış uluslarda kadınlar daima aşağılanmiştir. Aşağılandıkları için küfür denir denmez, hemen kadınlar akla gelmektedir. Niçin küfreder biri, " Senin babanı dedeni şöyle şöyle yaparım, demez de, ananı avradını, der? Bu nokta üzerinde durmanızı rica ederim. Kadın söverek de sömürülmektedir geri kalmış ülkelerde. Hatta ben bir keresinde gözlerimle gördüm, gözlerimle tanık oldum. Birisi birine karısının yanında sövüyorum, hem de kadının gözlerinin içine baka baka, "Senin karını şöyle şöyle yaparım" diyordu. Adam çok sinirlendi, ötekinin yakasını tuttu: "Ben de senin avradı şöyle şöyle yaparım" dedi. Efendim, bir otobüs durağında tüm halkın gözlerinin önünde oluyordu bu olay. Bu kez öteki adam, bir daha kadının gözlerinin içine bakarak, adama, "Senin avradına şöyle şöyle yaparım, dedi. Kadının kocası da, " Ben de senin avradını..." diyerek adamın yakasına yapıştı. Burada noldu biliyor musunuz, kadın araya girdi, kocasına. "Sen deli misin bana ne yapabilir o?" diye bağırdı. Ama kadının kocası, öyle bir bağırış bağırdı ki, "O sana bir şey yapamaz ama ben onun karısını şaparım dedi. Kadının kendi namusu ortalığa atıldığı halde kocasını kurtarmak için hiç kızmamış göründü. Ayrıca, kendi kocası başka kadınla ilgi kuracağı için de hiç kıskanmadı. Ve böylece kadın bir durak insanın önünde aşağılanmiş oldu.
“Kadınlar konuşurken onları anlamak kolaydır, öfkesi, gülüşü, bakışı, sesi, kelimeleri, onun anlatmak istediğinin ötesini de anlatır. Anlayamadığımız, susan kadındır.”
Kadınlar konuşurken onları anlamak kolaydır,öfkesi,gülüşü,bakışı,sesi,kelimeleri,onun anlatmak istediğinin de ötesini anlatır. Anlayamadığımız susan kadındır.
#sonejderhakralı
-LEIA STONE
“Kralın benimle özel olarak ilgileneceğini söylerken neyi kastettiğini anlamıştım. Ya sahip olduğum güç için benimle evlenmeyi ya da onu öldürebilecek güce sahip olduğum için beni öldürmeyi düşünüyordu.”
Ejderha temalı kitapları seviyor musunuz? Bendekide soru kim sevmez ki. Benim deli gibi sevdiğim bir unsur. Bu
Ruhu yaralarla dolu bir kadının daha güçlü olduğunu biliyor musunuz?
Neden mi kaybetme korkusu olmayan kadınlardır.
Zamanında kaybetmiştir heveslerini, hayallerini, umutlarını, beklentilerini.
Hayatla kavgası bitmemiş.
Ben ölmeden asla der gibi, gözleri birer mermi, dili hokkalı, yüreği yaralı olsa da.
Tutar hayatın ensesini, ah o kadınlar biraz deli benim gibi...!
Sırf kendi görüşlerini belirttikleri, gerçekleri söyledikleri için aile bireyleri tarafından Salpêtriére Hastanesi'ne bırakılan kadınlar, burada "deli" muamelesi görerek doktorların oyuncağı haline gelir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle çepeçevre sarılan kadınlar, bu hapishane ve hastane birleşimi yerde ömürlerinin sonuna kadar kalmak mecburiyetinde bırakılmaktadır. Bazı dönemlerde hastanede bir balo düzenlenmekte ve dışarıdan misafirler kabul edilmektedir. (Tabiri caizse hayvanat bahçesini ziyaret edermiş gibi oraya gelip "deli" kadınları seyrediyorlar. )
Kitabı okurken kadınlara karşı sergilenen tavırlar sinirlerinizi fena halde bozacak, günümüzde maalesef hala devam eden bazı kuralları bir kez de buradaki karakterlerin yaşamasına şahit olacaksınız.
Deliler BalosuVictoria Mas · Fol Kitap Yayınları · 202174 okunma