Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ikincil Gruplar" denen okul. kulüp, STK, dernek, vs. 1930 lar Türkiye sinde yoktu. Sadece halkevleri vardi. Halkevleri ile inkilabin ideolojisi empoze edilecekti; bunda da muvaffak olunmustur. Halkevlerinin bir fonksiyonu daha vardir; mahalli tarihilik, mahalli folklor arastirmalari gelistirilmistir. Bununla beraber 1951 yilinda, Demokrat Parti iktidarinda çikarlan kanun ile tüm halkevier kapatilmistir. Demokrasi döneminde, ikincil gruplarin olmamasi ilk etapta bir boşluk doğurmuştur. Bunu parti gençlik kolları doldurmaya calismistir.
Sayfa 326Kitabı okudu
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çalınan Dikkat (Johan Hari)
Elimden gelse bu kitabı önce çocuklarıma sonra çevremdekilere sonra dünya üzerinde telefonu bilgisayarı olan herkese ve özellikle devlet yönetimindeki görevlilere okuttururdum. Hatta okulların ders müfredatına zorunlu ders olarak koyardım. Neden mi? Biz Y kuşağı çok acayip bir geçiş dönemine denk geldik. Bilgiye erişimimiz de günlük hayat da daha
Çalınan Dikkat
Çalınan DikkatJohann Hari · Metis Yayınları · 01,528 okunma
Reklam
ABD Irak'ı, Saddam Hüseyin'i devirmek, ülkeye demokrasi getirmek ve Ortadoğu'yu değiştirmek için işgal etti. Ama Irak tam tersine üçe bölündü: kuzeyde Kürt bölgesi, güneyde Iran kontrolünde Şii birliği, merkezde Sünni Araplar. Ve ardından yıkıcı bir iç savaşın temellerini hazırlayan ayaklanmalar başladı. ABD nerede hata yaptı? Irak'taki etnik ve dini ayrılıkları hesaba katmamış olabilir mi? İşlerin kötüye gitmesinin nedeni, ABD'nin ortaya koyduğu tutarsız ve uyumsuz stratejiler mi, yeniden inşa için bütçe ayrılmaması mı, polis ve ordu kurulması için gösterilen yanlış çabalar mı, ülke yönetiminin profesyoneller yerine hükümet yanlısı cumhuriyetçilere devredilmesi mi?
Demokrasi sistemini kabul eden İslami hareketler meclise veya bakanlıklara girmeleri ile tağut kılığına bürünmüşlerdir. İnşallahın indireceğinin dışında gerçekleşen yasama alanına ortak olmuşlardır. Onlar meclise girişlerinin bu sistemi reddetmek için olduğunu iddia etseler bile bu yapılan şey bu küfür sisteminin bir parçası olmaktır.
Demokrasi düzeni adaletle şahitlik etmemiz gerekirse istikrar ve sorunları çözme noktasında insanlığın icat ettiği en iyi sistemdir. Ancak bize göre ise yeryüzünün şiddetli krizler ve yozlaşmalar üreten başarısız sistemi olarak kalacaktır. Şunu da es geçmemek gerekir ki demokrasi sistemini monarşik baskıcı ve buna benzer sistemlerle karşılaştırdığımızda demokrasinin bu sistemler arasında devamlılık olarak kesinlikle en iyisi olduğunu söyleyebiliriz.
RÜŞVET VE YOLSUZLUĞUN KAYNAĞI
Rüşvet ve yolsuzluk, yarı-sömürge yarı feodal bir toplumun ay- rılmaz bir parçasıdır. Bürokrasi; yabancı ve feodal menfaatlerin ge- niş halk kitlelerini sömürmesini kolaylaştıran bir araçtır. Bürokrat kapitalistler, komprador ve toprak ağası sömürüsündeki kârlardan pay alırlar. Bu onların ödülüdür. "Liberal demokrasi" ya da "serbest
Reklam
105 syf.
·
Puan vermedi
Sadegh Hedayat, Rıza Şah'ın saltanatının sonu ve Muhammed Rıza Şah'ın saltanatının başlangıcına ilişkin tarihi-siyasi olaylara, bunlara kıyasla kısa bir zaman farkıyla dayanarak, "Hacı-Ağa" (1324) romanını yazmıştır. Siyasal açıdan bakıldığında bu roman, monarşi, milliyetçilik, faşizm, modernizm, batıcılık, laiklik, gelenekçilik, dindarlık gibi tüm siyasal söylemlerin yer aldığı meta-söylemsel, söylemsel olmayan veya ideolojik olmayan bir çalışma olarak görülebilir. solculuk (Marksizm ve komünizm), liberalizm, Demokrasi ve anayasacılık vb. yazar tarafından eleştirilmiştir. Siyasi ideolojiler, takipçilerinin ve propagandacılarının çıkarlarını güvence altına almak için kullanılır. Hidayet, Meşrutiyet döneminden Rıza Şah ve Muhammed Rıza Şah'ın iktidara gelmesine kadar birçok tarihi ve siyasi dönüşüm yaşamış ve siyasetçilerin, yöneticilerin ve vurguncuların çeşitliliğini görmüştür. Bu olayları öfkeli mizahla harmanlayarak politik bir roman yaratmıştır.Bu hikaye İkinci Dünya Savaşı sırasında geçiyor ve Tahran'ın çarşılarından Hacı Ağa isimli bir kişinin etrafında dönüyor. Hikâyenin anlatılma şekli üçüncü şahıs bakış açısıdır. Hidayet özelliklerinden biri olan karamsar bakış açısına sahip bu hikâye, cahilleri ve o dönemde toplumun belirli tabakalarının davranışlarını konu alır.
Hacı Aga
Hacı AgaSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20172,185 okunma
Böl parçala yönet. BOP projesi burda başlamış (2003)
Irak'ta demokrasi tutkusundan vazgeçilmiştir, Şii coşkusu da aynı durumdadır, yönlerini bulmaya çalışmaktadırlar (bula-mayabilirler de). Mezhep çatışması, Irak'taki Sünnileri ve şiileri birbirinden ayırmıştır. Irak'ın gevşek federalizm sistemi iki topluma da kendi siyasi ve sosyal kurumlarını güvenlik içinde kurmaya ve birbirini tehdit etmeden var olmalarına izin vermektedir. Bu yüzden, Şiiler, İran tarzı İslami cumhuriyetlerine sahip olabilirler ama ülkenin sadece Şii olan kısımlarında Irak'ın Sünni Arap liderleri yönetmenin zorlu görevlerine karşı çıkmaktansa sadece muhalefet etmenin kolaylıklarını tercih edeceklerdir.
Bir tanrılar ulusu olsaydı, demokrasi ile yönetilirdi. Böylesi olgun bir yönetim insanların harcı değil.
"Mutluluğun, dünyadan yalıtılmış, insanın hırsları ve gövdesiyle sınırlı bir duygu olmadığını öğreneli beri, bir avuç insanı öne çıkaran tüm olanakları yağlı bir ip, bir çeki taşı gibi boynumda taşıyorum. Bütün bir yılı kupon keserek, çiftleşerek geçiren; günleri damla damla gövdesinde yağa çeviren; varlığını aşağılayan saldırılar karşısında secde eder­ken pazarda sebze fiyatlarına söylenmeyi demokrasi sanan; evinde elektrik ya da su kesilince modern bir ülke üzerine fikirler yürüten; insan hakları denince aklına trafik kuralları ve sarhoş naralarından başka bir şey gelmeyen; etikten, oto­büs kuyruğunda sıraya uymayı, estetikten, evindeki eşyala­rın renk uyumunu anlayan; bir gün bile bir resim sergisi ya da kitapçı dükkanı gezmeyen; on bir ay biriktirdiği yanlışlığı, yorgunluk diye kör bir özentiyle sulara taşıyan bu silik, bu gittikçe birbirine benzeyen bir örnek insanların denizle de­rinlik, kumla içtenlik, fesleğenle genişlik, zakkum ve sardun­yayla farklılık kazanması, gökle yerin, denizle dağların yer değiştirmesi kadar uzak, doğanın ilkel gerçeğinden de geriye düşmüş bir yıkıcı gerçeklik değil mi sizce de?"
Reklam
İnsan
Arz üzerinde en az revaçta olan insan metaıdır. " Şu sessiz kubbenin altında insandan eser yokmuş!"...
"Demokrasi bir aldatmacadır, ona göre "Halk temsilcilerini seçtiği için hürdür" diyorlar, bu öküzün istediği kasabı seçmesi gibi bir şey."
Ne yazık ki "demokrasi" adı verilen bir manipülasyon oyunu, orta zekâlıların elinde mutlak bir iktidar aracı haline geldi. Platon'un "Ülkeleri filozoflar yönetmeli" tezi, "Ülkeleri orta zekâlı lümpenler yönetmeli" ilkesine dönüştü.
insan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar da yapabilir. kızmamalısın. durdurmamalısın eğer eğer bir kardeşlik varsa aranızda. sevgi, hoşgörü takıntıları da değil. bir elmanın kırmızı olması, birgül gülün öyle kok, bir derdin halledilmesin ardından gelen ferahlık kadar sıradan ve güzeldir hata yapmak da. aşka çılgınlığın yakıştığı çağları neden unutalım? neden tarihin çuvalına çıkalım serseriliği, az biraz sergüzeşt olmayı? ılımlılık mı kurtaracak insanlığı? alttan almama örtecek bunca çirkefliği, zorluğu, belayı? demokrasi, senin saçlarından güzel olamaz. senin yüzünden daha güzel olamaz krediler, faizler, repolar, tahviller. dünyanın en uzun gecesi 21 Aralık değil, beni terk ettiğin gecedir. beni üzdüğün, yorduğun, yıprattığın gecedir. bir kabahat mi gerçekten kendi dışında birine hayranlık beslemek?! gerçekten kırıyorsun beni, bir nedeni yok. yalnızca öptüm.
Sayfa 83
Birbirimizi anlamak, ancak çocukluk acılarımızı yok saymamakla mümkün olur. Bu koşul yerine gelmedikçe "anlamak" bir anlayışı olma pozundan ibaret kalır.
Arno Gruen
Arno Gruen
- Demokrasi Mücadelesi
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.