Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şunu anlamamız gerekiyor
"Her yıl daha az insanla ve kaynakları daha ihtiyatlıca kullanarak daha fazla gıda üretiyoruz. Çiftçiler daha akıllı bir biçimde çalışmakta, emekten tasarruf yapan teknolojilere yatırım yapmakta ve kaliteli üretim için yönetime ince ayarlar çekmektedirler." Aynı işi yapmak için giderek daha az insana ihtiyaç duyulmaktadır. Şubat
bir zevktir benim için Yiğit kişilerden ders almak.
Reklam
Avans....
"Nostalji ve umut iyidir ama sadece bunlarla yaşanmaz. Nostaljiyi geçmişten ders almak ve güzel anıların bize verdiği mutluluk hissi için, umudu ise bize enerji ve yapma isteği vermesi için avans olarak kullanmalıyız. Avans, sadece o kadar... Mutluluğun avanstan kalan o büyük kısmı bugündedir. Sadece nostalji ve umutla yaşarsak bugünü kaçırırız. Bugünde yaşamak, gerçekte yaşamaktır. Bir şeyleri de ancak gerçekte yaşadığında başarabilirsin. Geçmiş veya gelecekte yaşayarak değil.
Tarih ders almak için okunmalı.... Maalesef...
Bayezid Sultan'ın tavassutu ve hatta himayesini bile görerek devlet hayatına dahil olan bazı tarikat ve cemaatlerin menfaatleri ve devlet kademelerinde işgal ettikleri önemli mevkiler savaşı kızıştırdı. Sonuç benim bile ummadığım kadar verimli çıktı ve devlet kademelerindeki liyakat esasını bozdu. Artık işe ehil adamlar yerine mensubiyeti kuvvetli adamlar işbaşına getirilmeye başlandı ve devlete itaat etmesi gereken kişilerin şeyhe itaat etme eğilimi gemiyi delecek sivri çekici salla maya başladı. Devletin din güvenliğini sağlaması gerekirken bu görevi âdeta tarikat ve cemaatler üstlendi.
Sayfa 160Kitabı okudu
Uygulamaya koyma niyetlerinin -grip aşısını tam olarak hangi tarih ve saatte yaptıracağınızı not etmek ya da kolonoskopi randevunuzun zamanını kayıt altına almak gibi- hedeflerimize bağlı kalmamızda etkili olduğunu gösteren yüzlerce çalışma yapılmıştır. Bu niyetler insanların geri dönüşüm, ders çalışma, erken yatma ve sigarayı bırakma gibi alışkanlıklara bağlı kalma ihtimallerini artırmaktadır.
Eğitim
Sanayi Devrimi bize seri üretim bandı kavramı üzerine kurulu bir eğitim kuramı miras bıraktı. Şehrin orta yerinde beton bir bina var, içinde birbirinin aynı bir sürü oda, hepsinin içinde sıra sıra masa ve sandalyeler. Zil çalınca hepsi aynı yıl doğmuş otuz çocukla beraber bu sınıflardan birine giriyorsunuz. Her saat bir yetişkin gelip konuşmaya başlıyor. Hepsi bunun için devletten maaş alıyor. Biri dünyanın şekli hakkında konuşuyor, öbürü insanlığın geçmişini anlatıyor, bir üçüncüsü insan bedenini açıklıyor. Bu modeli alaya almak kolay ve eski başarılarına rağmen artık iflas ettiğine neredeyse herkes katılıyor. Ama henüz bir alternatif geliştirmedik.
Sayfa 244Kitabı okudu
Reklam
Milyarlarca insanın yirmi yıl kadar kısa bir süre içinde, tüm zamanların en önemli görevlerinden biri olan güncel ve güvenilir bilgi arama konusunda nasıl da Google'ın arama motoruna güvenir hale geldiğini düşünün. Artık bilgiyi aramıyoruz; Google'lıyoruz. Ve cevaplar için Google'a gitgide daha çok bel bağladığımızdan kendi kendimize bilgi edinme yetimiz azalıyor."Hakikat" şimdiden, Google aramalarında en üstte çıkan sonuçlarla belirleniyor.Aynı şey yol almak gibi fiziksel beceriler için de geçerli. İnsanlar Google' dan rotalarını çizmesini istiyor. Bir kavşağa geldiklerinde iç sesleri "sola dön" dese de Google Maps "sağa dön" diyor. İlkin sola dönüyor ve trafiğe yakalanıp önemli bir toplantıyı kaçırınca bir sonraki sefer Google'ı dinleyip sağa dönerek gidecekleri yere zamanında varıyorlar. Google'a güvenmeyi tecrübe ederek öğreniyorlar. Bir iki sene geçince Google Maps'ın her dediğini körü körüne kabul ediyor ve akıllı telefonları çalışmadığında budala gibi ortada kalıyorlar.
“Bir bahar daha sığarmış her insanın ömrüne. Eğer sen dertlerinden hayatın sana getirdiği zorluklardan ders alabilirsen emin ol sınavı geçersin. Dünyanın geçici olduğunu bildiğin takdirde,seni yakan durumların aslında seni pişirdiğini bilirsin. Güzel insan,üzülme artık,ardına al bütün geçmişini,bırak geride kalsın geride kalmak isteyenler. Gelmek istemeyenlerle yola çıkmaya çalışmak,demir kütlelerle denize atlamak gibidir. Asla kurtulamazsın. Ya duyguların ölür ya da sen yaşayan bir ölü olursun. Değer mi,seni bu kadar güzel yaratan,sana nefes alma özgürlüğü veren Yaradan’ı unutup faniye bel bağlamaya? Kendine bir söz ver:ne gidenlerin gelmesini bekle ne de hata yapanların düzelmesini. Gitmiş,üzmüş,yarım bırakmış. Gelse neye yarar ki? Tamir edebilir mi yıkıntılarını? Kolay mı seni üzen insanları tekrar hayatına almak? Zaten hayatında olması gerekse hayatından gitmezdi. Kendini,ruhunu ve gidenleri artık affet ve serbest bırak.”
Sayfa 125
Eski zamanlarda bir kral , saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuştu.Bakalım neler olacaktı? Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları , saray görevlileri birer birer geldiler, sabahtan öğlene kadar.Hepsi kayanın etrafında dolaşıp saraya girdiler. Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirdi. Halkından bu kadar vergi alıyor ama yolları temiz tutamıyordu.Sonunda köylü çıkageldi.Saraya meyve ve sebze getiriyordu.Sırtındaki küreyi yere indirdi, iki eli ile kayaya sarıldı ve ıkına sıkına itmeye başladı.Sonunda kan ter içinde kaldı ama kayayı da yolun kenarına çekti.Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereydi ki kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü.Açtı.Kese altın doluydu.Bir de kralın notu vardı içinde. " Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir. " diyordu Kral.Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı. "Her engel , hayat koşullarımızı iyileştirecek bir fırsattır. "
Sayfa 160 - Elma YayıneviKitabı okudu
Mizah, en güçlü eleştiri yollarından biridir; ukalalığa, zalimliğe, burnu büyüklüğe karşı bir silahtır; erdemden ve iyi duygulardan uzak kalındığında şikayet etmenin bir yoludur. Bir şeyi ya da bir kimseyi tiye almak, şikayet etmek için gayet etkili bir yoldur, çünkü bizi yalnızca eğlendirirmiş gibi görünürken aslında alttan alta bir ders verir.
Sayfa 193Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.