Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
UYAN BU GAFLET’TEN
Devri Cumhuriyet asın yirmi Uyan bu gafletten uyuma yurttaş Dünya ayaklanmış aya gidiyor Uyan bu gafletten uyuma yurttaş Bırak sar-öküzü varsın yayılsın Set çekme gözlere herkes ayılsın Her köşeye bir fabrika koyulsun
Sayfa 90 - Kültür Bakanlığı Yayınları, Birinci Baskı 1989Kitabı okudu
Ben de birçok kötü şeyler biliyorum. Ama onları düşünmek istemiyorum. İçimin bu kadar seninle dolu olduğu bir zamanda düşünemiyorum demek daha doğru olur. Aramıza giren şeyleri yok etmekten zevk duyacağını söylüyorsun. Nahit, sen bunu istiyorsan aramızda, yani seninle benim aramda, hiçbir kötü şey yok. Bizden başka hiçbir şey yok. İnan bana. Sen benim için daima tek varolan şeysin. Dikkat et, en çok demiyorum, tek diyorum. Senden başka hiçbir şeyim yok. Hiçbir şeyim olmasını da istemiyorum
Reklam
Insanların genç çağlarında Az zamanda çok büyük işler yapma yeteneği olur hep bir ölçü vardır çalışmanın ölçüsü düşünmenin okumanın durumunun beklemenin tembelliğin tevazun Hatta mutluluğun ölçüsü mutluluk Hem hak hem de görevdir ne olacak da Keşke demeyeceğiz bu kişilerden bizi ne ayıracak önümüze bir hedef koymanız sizi ayıracak akadetlerini
ŞAHİN - Köy Enstitülerine yönelik pek çok lehte ve aleyhte eleş­tiri yapılmıştır. Aleyhte eleştiriler özellikle tutucu çevrelerden gelmiştir. Ancak bizim dikkatimizi çeken bir eleştiriden söz etmek istiyorum uygun görürseniz. Sol bir eleştiri bu. Özellikle tanınmış yazar Kemal Tahir Bozkırdaki Çekirdek adlı romanıyla Köy Enstitülerini
SONSÖZ Bu hayatta hep bir şeyleri affetmeye, temizlemeye çalıştık. Birçok eğitime, seminere gittik. Birçok şey öğrenmeye çalıştık. Bunları ben de yaptım. Ne hikmetse vaktiniz gelmeden açılamıyorsunuz, gemi limandan çıkmıyor. Aslında herkesin bir vakti var ama dikkat etmemiz gereken şudur: Vakti geçenler de var... Niyet ediyorum, vakti geçenlerden
Saadete Ulaşmak Mümkün mü?
Gerçek saadete ulaşmak için bir çare bulduğunu zanneden Bersot, insanın bu kaygısını şöyle açıklıyor : «Biz çoğu zaman başkalarının toplumundan, ne kendimiz, ne de kendileri için bir fayda sağlayamayacağımızı zannederiz. Bu zannımız, kendi kendini unutmadan pek az hoşlanan korkunç benliğimizin hatasıdır. Üzerinde, iyi veya kötü, istediğimiz gibi
Sayfa 237-241
Reklam
"Anacığım..." dedi. Sesi titriyordu. "Anacığım, söyleyecek şeylerim çok, bir araya toplayamıyorum. Beni belki düşünmezsin, kızını düşün. İstersen ellerini öpüp yalvarayım. Bize kötülük etme... Bizi birbirimizin yüzüne bakamayacak hale getirme. Ben her şeye dayanırım ama, böyle bir şey yapanların ettiklerini yanlarına komam. Ana, bak sana açıkça söylüyorum, şu iş şöyledir, bu da böyledir demiyorum, ama dikkat et, bir kepazelik olursa hepinizi yakarım. Demin de söyledim, Muazzez'e kabahat bulmam, ben onu bilirim. Eğer o da size uyarsa gene sizden bilirim. Parmak kadar çocuğu benim yokluğumda kötü yollara saptıranların kökünü kazırım. Sen, benim dediğimi yapacağımı bilirsin. Söylemedi deme... Kendi kendine ne halt edersen et, kızma elini uzatma. Onun gönlünü benden ayırmaya uğraşırsan..." Söyleyecek kelime bulamayarak dişlerini gıcırdattı. Şahinde soğuktan titreyerek Yusuf'un yüzüne bakıyor, o da bir şey söylemiyordu. Yusuf: "Bak, görüyor musun?" dedi. "Gün doğmadan kalkan karım öğlelere kadar gözünü açamıyor. Bana başka şeyler anlatma... Belki de senin dediğin doğrudur, ama söylediklerime dikkat et! Kıza yazık ederseniz ben dayanamam. Anası olacaksın, onu da, beni de dünyaya rüsva etme... Ne istersen yapayım, bu eve her gün sırtımla taş taşıyayım, fakat gönlüm rahat olsun. Gittiğim yerde burasını düşünmeyeyim..." Boğulur gibi oldu. Tekrar Edremit'ten ayrılıp köylere gideceğini ve oralarda gecelerin bundan sonra ne kadar korkunç geçeceğini tasavvur ediyormuş gibi içi ezildi.
Sayfa 231Kitabı okudu
Uyan yurttaş
UYAN BU GAFLET’TEN Devri Cumhuriyet asın yirmi Uyan bu gafletten uyuma yurttaş Dünya ayaklanmış aya gidiyor Uyan bu gafletten uyuma yurttaş Bırak sar-öküzü varsın yayılsın Set çekme gözlere herkes ayılsın
Anacığım, söyleyecek şeylerim çok, bir araya toplayamıyorum. Beni belki düşünmezsin, kızını düşün. İstersen ellerini öpüp yalvarayım. Bize kötülük etme... Bizi birbirimizin yüzüne bakamayacak hâle getirme. Ben her şeye dayanırım ama böyle bir şey yapanların ettiklerini yanlarına komam. Ana, bak sana açıkça söylüyorum, şu iş şöyledir, bu da böyledir demiyorum ama dikkat et, bir kepazelik olursa hepinizi yakarım. Demin de söyledim, Muazzez'e kabahat bulmam, ben onu bilirim. Eğer o da size uyarsa gene sizden bilirim. Parmak kadar çocuğu benim yokluğumda kötü yollara saptıranların kökünü kazırım. Sen, benim dediğimi yapacağımı bilirsin. Söylemedi deme... Kendi kendine ne halt edersen et, kızına elini uzatma. Onun gönlünü benden ayırmaya uğraşırsan..." Söyleyecek kelime bulamayarak dişlerini gıcırdattı.
Sayfa 196 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
Reklam
Başka bir dünyadanlığın zarafeti.
...Bakış açısının işe yaradığı,anlamamızda işe yaradığı şeylerden birisinin "zarafet" olduğunu düşünüyorum. Hiç yengeç gördünüz mü karada? Nasıl kötü yürüdüğünü, ya da bir kuğunun nasıl kötü yürüdüğünü gördünüz mü? Orada çok özel bir zarafet türü olduğuna dikkat edin, o karada yürüyüşte.Hayvanların çoğu zaman doğalarından gelen,
"Ben de birçok kötü şeyler biliyorum, ama onları düşünmek istemiyorum. İçimin bu kadar seninle dolu olduğu bir zamanda düşünemiyorum demek daha doğru olur. Aramıza giren şeyleri yok etmekten zevk duyacağını söylüyorsun. Nahit, sen bunu istiyorsan aramızda, yani seninle benim aramda, hiçbir kötü şey yok. Bizden başka hiçbir şey yok. İnan bana. Sen benim için daima tek varolan şeysin, dikkat et, en çok demiyorum, tek diyorum. Senden başka hiçbir şeyim yok. Hiçbir şeyim olmasını da istemiyorum."
Bu yüzden başına şer de gelse bil ki Allah senin hakkında bir hüküm içinde
“Bir şey hoşunuza gitmediği halde sizin için hayırlı olabilir. Bir şey de hoşunuza gittiği halde sizin için kötü olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara Suresi, 216. ayet) Bu ayet-i kerime çoğunuzun aklındadır. Dikkat et! Aklındadır diyorum, yüreğindedir demiyorum! Çünkü senin isyanın her an devam etmektedir. Bu yüzden başına şer de gelse bil ki Allah senin hakkında bir hüküm içinde. O’ndan ne gelirse gelsin bırak, eyvallah de. Bunu tam olarak hissederek söyle... Ve sonra ardını düşünme. Allah’tan zarar gelmez... Bu mümkün değil... O’na bıraktıktan sonra göreceksin, zamanın akışında karşına gelecek her ne ise seni huzurlu kılacaktır.
# Gökyüzü Yolcusu
"Bir şey hoşunuza gitmediği halde sizin için hayırlı olabilir. Bir şey de hoşunuza gittiği halde sizin için kötü olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz." (Bakara Suresi, 216. ayet) Bu ayet-i kerime çoğunuzun aklındadır. Dikkat et! Aklındadır diyorum, yüreğindedir demiyorum! Çünkü senin isyanın her an devam etmektedir. Bu yüzden başına şer de gelse bil ki Allah senin hakkında bir hüküm içinde. O'ndan ne gelirse gelsin bırak, eyvallah de. Bunu tam olarak hissederek söyle... Ve sonra ardını düşünme. Allah'tan zarar gelmez... Bu mümkün değil... O'na bıraktıktan sonra göreceksin, zamanın akışında karşına gelecek her ne ise seni huzurlu kılacaktır.
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.