Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
Yazarın yazım dili çok yavan geldi, keyifli bir okuma tadı vermediği için bıraktım. Bu nedenle diğer kitaplarını okumayı düşünmedim. Önerilere açığım.
Aşk Köpekliktir
Aşk KöpekliktirAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201214,3bin okunma
416 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
kitabın biraz yavan bir konusu var çok doyurucu değil ve saran bir konusu yok ama yolculukta vs.. okunabilecek bir kitap en güzel tarafı akıcı kolay dili güzel çevrilmiş... kitabın okuyucu şaşırtan tarafı da var ama orta seviyede...
Fısıltı
FısıltıBecca Fitzpatrick · Pegasus Yayıncılık · 201512bin okunma
Reklam
Ben bir güler yüzün hasretini çekerken evde, O şimdi yosmalarla cilveleşiyor herhalde. Eğer yıllar, zavallı yanaklarımdan Çekici güzelliği alıp götürdüyse, Değerini bilmeyip boşa harcayan o yine. Sohbetim mi yavan? Aklım mı kıt? Dili tatlı, zekası keskin olmasa bile insanın, Anlayış görmedi mi onlar da körlenir gider. Cicili bicili giysilere kanıyorsa eğer, Suç bende değil ki; kılığım ondan sorulur çünkü. Aksayan ne varsa bende, aksatan o aslında. Çirkin yanım varsa da, kaynağı bence onda. Kaçmış olsa da güzelliğimin rengi, Bir güneşli bakışı hemen getirir geri.
Sayfa 33
368 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Uzun zamandır zaman yolculuğu temalı kitap okumamıştım. Hoş bir değişiklik oldu. Edebiyatta çokça örneği olan bu temayı yazar bir şekilde özgünleştirmeyi başarmış. Basit ve akıcı bir dili var. Gerçi kitap ara ara durgunlaşıyor. Zaman yolculuğu yapan bir baş kahraman olunca işler biraz karışıklaşabiliyor tabi. Kavranması gereken çok şey var ama yazar pek bilgi vermemiş. Belki de devam kitaplarına saklıyordur cevapları. Benim için fazla sıkıntı yaratmadı ama rahatsız olabilecek insanlar da vardır muhtemelen. Kitap benim dikkatimi çekmeyi başardı. Devamını da okumayı düşünüyorum ancak bir yer yer biraz yavan buldum ve eksiklerinin olduğunu düşünüyorum.
Fırtına
FırtınaJulie Cross · Pegasus Yayınları · 2014325 okunma
520 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Benim bir romanda en öncelikli aradığım, kelimelerin ve yazım dilinin teknik özelliklerinin ustalıklı kullanımıdır. İyi anlatımı, anlatılan hikayeden yeğ tutarım. Bu yaklaşımımı bazı arkadaşlar “fazla mekanik” bulurlar -- kurgu ve/veya anlatılan hikaye de pekala daha makbul bulunabiliyor, pek çokları için belki öyledir de. “Martin Eden”, Jack London’ın ilk okuduğum kitabı oldu. Hikaye baştan sona sürükleyiciydi. İtiraf etmeliyim ki, hem kitabın baş kahramanı Martin Eden’ın zorlu yaşam mücadelesi hem de romandaki lirik aşk hikayesi daha kitabın ilk sayfalarından itibaren beni kendisine kilitledi, kitabın son cümlesine dek soluksuz takipte kaldım. Ama dedim ya işte kelimeler/dil önemli diye, doğrusu başlarda, belki kitabın ilk üçte birlik bölümünde yazarın anlatım dili bana biraz basit, yavan geldi. Bu belki de bu kitaba bir Dostoyevski romanı sonrasında başlamış olmamdan kaynaklanmıştır, bilemiyorum. Ama sonrasında, nasıl olduğunu benim de tam anlamadığım bir şekilde, dildeki o basitliği sevmeye başladım. Daha doğrusu, o basitlik dediğimi daha sonra sadelik/yalınlık olarak görmeye ve bu yalınlığın kitaba harika bir akıcılık kattığını düşünmeye başladım. Yazar kitapta zaten okuyucuyu kendine kilitleyen cinsten nefis iki hikaye yakalamış (bir kişisel gelişim hikayesi, bir de nefes kesen bir aşk hikayesi), dolayısıyla bunları öne çıkaracak şekilde kullandığı dili özellikle süper-akıcı tutmuş gibi hissettim. Zaten bir noktadan sonra kurgu, dil, anlatılan hikaye hepsi birbirinden beslenmeye başlıyor sanki. Uzun lafın kısası, büyük keyifle okuduğum bir roman oldu. Herkese tavsiye ederim.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,9bin okunma
5/10 puan verdi
kitabın konusu güzel ama yazarın dili çok yavan (belki de çevirmenden kaynaklanan bir hata tam olarak bilemeyeceğim. ) yazılar monoton geçiyor. akıcı değil.
Bir Başka Mavi
Bir Başka MaviAmy Harmon · Yabancı Yayınları · 2015517 okunma
Reklam
211 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Herşeyin sorumlusu aslında Justin Torres. "Biz Hayvanlar"ı okuyalı günler oldu; ama unutmak ve etkisini kaybetmesini beklemek boşunaymış, geçmedi zira. Victor Hugo'nun Sefiller'ini okurken dahil olamamamın bir sebebi de Biz Hayvanlar olabilir. Bu durumu değiştiren Michael K. oldu. Coetzee'nin Utanç adlı eserinden sonra, ilk okuduğum
Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı Dönem
Michael K. Yaşamı ve Yaşadığı DönemJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 2018248 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Bilgi içerir... Kızgın Demir’i okumak için bir sebep arıyorsanız bu sebep romanın ağırlıklı olarak Samsun’da geçiyor olması olabilir. Yoksa bir şaheserle falan karşı karşıya değiliz. Hatta vasatın altında bir roman. Rize’nin bir dağ köyünden sevdiği kız uğruna ve tabii işsizliğin de etkisiyle Samsun’a göç eden Kenan’ın ve ailesinin hikayesi var romanda. İlk bölümde Rize’deki köy işlenmiş ağırlıklı olarak. Sonrasında ise Kenan’ın sonradan yanına aldıracağı ihtiyar anasını ve kardeşini bırakarak ekmek davasına büyük bir şehre gelişi var. Demirci ustası olan genç Kenan, Samsun’da hayata tutunur. Sevdiği kız olan Fadime’yi de bulur ve evlenir. Samsun’a yerleşen ailenin çocukları olur. Yıllar çok çabuk geçer ve çocuklardan birisi sağ-sol çatışmasında ülkücü cenahta yer alır; yolu cezaevine düşer. Kızı genç bir yaşta kocaya kaçar. Sıkıntılı bir evlilik yapar. Velhasıl aile fertleri büyük şehrin debdebesine esir düşecektir. Roman dili yavan. Hızlıca geçen bir ilerleyiş var. Öyle ki Kenan’ın hayatı merkezde tutulmak suretiyle az zamanda çok zaman anlatılmış. Konular arası geçiş hayli çabuk yani. Ancak bir Samsunlu olarak hoşuma giden esas şey anlattığı hikayeden çok yaşanılan mekan. Zeytinlik Mahallesi, Mecidiye, Büyük Cami, Saathane, Demirciler Yokuşu, Abdullah Paşa Camii gibi aşina mekanları bir romanda görmek hayli keyifliydi. Bunun Yavuz ailesinin efradı ön planda tutularak dışında bir hayata tutunma mücadelesi anlatılıyor. 1980 öncesinin yoksulluğu ve sosyal hadiseleri de arka planı oluşturuyor.
Kızgın Demir
Kızgın DemirDoğan Kan · Etüt Yayınları · 20113 okunma
164 syf.
5/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Yerel kütüphanede bulup ödünç aldığım özensiz dili ile beni hayal kırıklığına uğratan eser. Yazar sanki duyduğu bir hikayeyi acele şekilde kayıta alıp kitap haline getirmiş. Hissiz, ruhsuz yavan tat aldım eserden. Bu hikâyeden daha verimli ve heyecan verici polisiye ortaya çıkarmak mümkündür diye düşünüyorum.
Otuz Dokuz Basamak
Otuz Dokuz BasamakJohn Buchan · Altın Bilek · 2010992 okunma
736 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Roman;yorum üreten bir makinedir" diyor kitabın sonunda Eco.Ben de üstadın bana verdiği yetkiye dayanarak yorumlayabildiğim kadar yorumlayacağım.Çünkü roman yorum üreten bir makine ise benim yorum ve incelemelirim de okur üreten bir makineye dönüşsün isterim.Çünkü ben obskürantist bir insan değilim,Eco’dan kimse mahrum kalmasın
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,5bin okunma
Reklam
335 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Komik bir polisiye kitabı pek sarmadı beni dili yavan kaldı. Kurgu yetersiz üstün körü yazılmış bir kitap. O kadar iyi örnekleri okuduktan sonra bu zaman kaybı gibi geldi. Yine de emeğe saygım var.
Pis Maymun
Pis MaymunCarl Hiaasen · Aylak Kitap · 201461 okunma
Yolculuk
I O zamanlar gökyüzü biçilmiş buğday kokardı Çiğnenmiş üzüm, mısır püskülü, bostan yaprağı Toprak kokardı insan emeğiyle yoğrulmuş. Rüzgâr serin sesli konuğuydu evlerin Bulutlardan ağaçlardan saçlardan süzülen Bir dirim duygusuyla doldururdu odaları Yağmur ikinci adıydı akşamların Günün yorgunluğu üzerine dökülen Bir düş inceliğinde
Sayfa 115 - 1985/86Kitabı okudu
549 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.