"Yaşar Kemal Okumayan Kalmasın Vakfı" kurucu üyesi
Enes Tuncer sayesinde okuduğum bu kitaba inceleme yazmamak mümkün değil. :)
Böylesine güzel bir yazı diline sahip olmak, her daim ezilen kesimin sesi olmak, yarattığı eserlerle çoğu kez başı derde girmiş dahi olsa da asla ideallerinden vazgeçmemek her
Ben Yaşar Kemal ile 2019'da tanıştım. Yaşar Kemal'i kaybettiğimizde henüz 11 yaşında olmamdan dolayı yaşarken onu okuma fırsatı elde edememiştim.
Hatta anlatmadan geçemeyeceğim. Bu kitabı okurken de aklıma geldi. Henüz hiç Yaşar Kemal okumadığım zamanlardaydı. Bir hocamız Yaşar Kemal'den bahsediyordu ve okuyup okumadığımızı
Gözde Demirel Theseus'un kadınları ; Yunan mitolojisinin en büyük kahramanı Theseus. Güçlü kral !
Peki kimdi bu Theseus ? Atina'nın kralı Aegeus ve Aithra'nın oğlu. Hakkında destanlar yazılmış mitolojinin ana figürlerinden biri.
Hayatından geçen bir çok kadının ona olan aşkı için vatanını bıraktığını, evlat katili olduğunu ,ailesine
Cengiz Aytmatov eserlerine başlarken kafamda hep şu olay örgüsü canlanır. Savaş yılları ya da kıtlığın baş gösterdiği zor senelerin içinde şehir merkezinden uzakta kızıl dağlar veya başı buzunun esaretine hapsolmuş dağların arasında çam ormanları,kayın ağaçlarının uzandığı şelalelerin,derelerin gürül gürül aktığı bir yer aklımda canlanır. Adeta insanın
Hezarfen demek bin fenli demek
Bin fenli uçmayı murad ederse
Bin feni bir olur uçurur onu.
Hezarfen’den yedi asır önce yaşamış bir Türk
Türkistan’ın Farab şehrinde doğan İmam İsmail Cevheri
Nişabur Camii’nin minaresinden atlayıp uçmayı denemiş
Ve bu denemenin bedelini canıyla ödemişti.
Cevheri’den 149 yıl sonra, yani 1159’da
Bu kez
Körük sana kim üfürdü
Kim çekti seni taksim yaparak
Körük kim dellendirdi bu isyan ateşini
Suskunluk sarmalını kıran gezi gâzileri mi
Fidan-civan şehitleri mi
Orantısız gücün gözaltısını göze alanlar
Direniş diye diye gözden olanlar
İştar adı Sâmi kökenli dillerin dışında Hint-Avrupa kökenli bütün dillere geçti: Astrum, astron, astre, ètoile, stella, estrella, star, stern, ester, sitâre...
“Çay eksperliği, çay fabrikası müdürlüğü, çay fabrikatörlüğü yapmıştı, biliyordu bu ilginç ve özel bitkinin her halini. Fakato bitki hiç gülmemişti yüzüne. O, çay’a hay ettikçe, vay gelmişti başına. Zihni Derin’in adını ve öyküsünü de ondan duymuştum ilk kez. Zihni Derin Çay Fabrikasında çalışıyordu o zamanlar. Bu destan rahmetli kardeşim Mucip
Uşak Aybey Mahallesinde oturur
Molla Ömer oğlu Nuri Bey’imiz.
Şeker gibi bir adam desek yeridir
Şeker üretmek tutkusu sarmış içini
İthal şekerin verdiği acıyı tattı tadalı.
Pancar tohumu getirtmiş Avrupa’dan
Ürettiği pancarı rendeleyip şerbet elde etmişti.
Bu şerbet, bir umut
Umut çünkü ondan
Pekmez, bulama ve köpük helva
M. Bahadırhan Dinçaslan'ı "Yalnız Adam" şiiri ile tanıma fırsatı bulmuştum. Şiir yazmaya geri döndüğüm vakitlerde bu kitap ile harmanlanmam beni epey mesut etti, daha çok şiir yazmama vesile oldu. Şiirlerinin bölüm bölüm ayrıldığı kısımlarda bazen bir aşk vecdiyle yoğruldum, bazense Türkistan'da istirahat edebilme imkânı
Ulu Toyon, Ay Toyon
Bir diğer adlarıyla
Gök Han ile Gök Tanrı
Ulu Toyon, Ay Toyon’un kızına
Işıklı Güneş’e âşıktır sırılsıklam
İster ki evdeş ola Güneş
Elçi etmiş atası Seçen’i
Demek istiyorum ki halkımızın yazılı edebiyatı var. Örne-
ğin Yunus Emrenin şiirleri öldükten elli yıl sonra yazıya geç-
miştir. Battal Gazi Destanı yazılı bir destandır. Yazılı destanlar
üstüne çalışmalar yapılırsa ne kadar çok dilimizin yardımcısı
olduğunu görürüz. Kürt dilinin de yazılı edebiyatı vardır. Bun-
dan dolayı da Kürt diline kimsecikler bir şey yapamaz. Dillere
kötülük yapmaya çalışanların çabaları havada kalı
Cazim Bey bu kitabında günümüzde de destan yazılabileceğini gözler önüne sermiş. Türkçenin temel özelliği olan şiirsel anlatım ile otuza yakın karakter ile destan yazmış. Bu tarzı sevenler için oldukça güzel bir kitap.
Namusluyla namussuz
Paltosu bir batman gelirmiş Deli Halit Paşa’nın
Katlayıp attığında adam da devirirmiş.
Paltosu tılsımlıymış söylence olmuş.
Kurşunlar girer de çıkamazlarmış
Şamanca bir gösteri olarak silkince paltosunu
Onlarca yenik kurşun yerlere saçılırmış.
Deli Halit Paşa’da çifte tabanca
“Namuslu” dediği sağa takılı
Düşmana