Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlık tarihi boyunca göç, savaş ve ticaret gibi çeşitli etkileşimler sonucunda toplumların kültür, inanç ve sanat değerleri farklı coğrafyalara taşınmıştır. Bunun sonucunda ise dini, kültürel ve sanatsal birikimler harmanlanarak ortak bir dil oluşturulmuştur. Orta Asya kültürünün etkisi ile Anadolu Türk İslam sanatına giren hayvan tasvirleri de bu ortak dillerden biridir. İslamiyet öncesi erken devir Türk sanatında, bozkır kültürünün önemli bir unsuru olan hayvanlar, gerek natüralist gerekse stilize biçimleriyle birçok eserde tasvir edilmiştir. Halı-kilim dokumaları, keçe yaygılar, ilkel silahlar ve at koşum takımları gibi birçok taşınabilir esere işlenen hayvan tasvirleri, estetik kaygının ötesinde daha çok Şamanizm inancına bağlı imgeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonrasında ise, Anadolu Selçuklu ve Beylikler dönemine ait cami, türbe, medrese, mezar taşları yanı sıra küçük el sanatlarında (dokuma, madeni eserler ve minyatür vb.) karşımıza çıkan hayvan tasvirleri, erken devirlerde sahip olduğu bazı olumsuz anlamlarından ayrılarak yaygın bir şekilde kullanılmışlardır. Hayvan figürlerinin taşıdığı sembolik anlamlar değerlendirilirken meydana geldiği dönemin şartları ve geçirdiği etkileşimlerin yanı sıra yeniden yorumlandığı toplumun sahip olduğu dini inanış ve kültürel-sanatsal çevresi de göz önünde bulundurulmalıdır.
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Reklam
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
_Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık bir tavuktur. _Seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş kişiye entelektüel denir. _Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınları gibi her şeyi delip geçebilirler. _Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere, dertlerin yüzme bildiğini söyle. _Dertten kim öImüş sanki bırak her şey dağınık kaIsın.
Sultan Mahmud Han-ı Sânî”, “Sultan Mahmud bin Abdülhamid” ve “Adlî” mahlasından dolayı “Sultan Mahmud-ı Adlî" olarak anılmıştır. I. Abdülhamid ile Fransız asıllı Nakşidil Sultan'ın (öl. 1819) oğludur. (...) Osmanlı Devleti'nin genel yapısında Batılılaşma çığırını açmış, kurumlardan kıyafete ve müziğe kadar birçok alanda köklü
Sayfa 462 - 30- Sultan II. MahmudKitabı okudu
Klasik Çin Felsefesinde Rızanın ve Zorun İktidarı ile Liberalizm
Klasik Çin felsefesinin ağırlıklı olarak siyaset ve toplumla ilgilendiğini görüyoruz. Bu, bir açıdan şaşırtıcı; çünkü komşu Hint felsefesi, bunun tam tersine, bilgi kuramı (epistemoloji) ve bireye ağırlık veriyor. Çin'in klasik düşünürleri, beylikler döneminde, beylikler arasındaki şiddetin sıradanlaştığı, tek bir birleştirici lidere yönelik
Reklam
GASPIRALI İSMAİL BEY'İN ESERLERİ Gaspıralı İsmail Bey'in genel olarak bütün eserleri küçük hacimli olmasma rağmen, bu eserler, ihtiva ettikleri konu ve gaye bakımından son derece önem taşımaktadır. Gaspıralı İsmail Bey'in ilmi mahiyette hiçbir eseri mevcut değildir. Fransızca'yı ve Rusça'yı ana dili gibi konuşan, Avrupa medeniyetinin bütün
16. ASIR ŞAİRLERİNDEN EDİRNELİ NAZMÎ Türkiye’de Osmanlı sülalesi hâkim olduktan sonra(1) acem taklidi divan edebiyatının kuvvetle yayılarak milli dil ve kültürümüzü şiddetle tehdit etmesi üzerine on beşinci asrın sonlarında Türkiye’de bir dilde milliyetperverlik cereyanı baş gösterdi. Aruz vezniyle olmakla beraber, yalnız Türkçe sözler ve hatta
İlk Çin İmparatorluğu/3. Bölüm
MO 221'de kurulan Çin Imparatorluğu. Romalıların herhangi bir manda egemen olduğundan çok daha fazla sayıda insana egemen olmuştur. Bu imparatorluk, standart dingil genişliğindeki yuk ve savaş arabaların geçebileceği 6800 kilometre yol yapmıştı (Roma Imparatorluğu'nun ranın uzunluğu 5984 kilometredir). 3000 kilometrelik ilk Çin Seddi'nin pimı için
Okuyunca ayırdığın zamana değdiğini düşüneceksin!
‘Ruhumun feri söndü. Kimse beni görmüyor, feryadımı da duyan yok’. Depresyon bir boşluktan baş aşağı düşmekse eğer, bir el uzansın ve acısına dokunsun istiyor. Sanki ona değecek bir göz zamanı durduracak, filmi geriye saracak ve bize olan biteni baştan anlatacak. On dört yaşında fidanını toprağa vermiş, en zor yerden almış yarayı. Dünyanın
Sayfa 135Kitabı okudu
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.