"Yalnızca neyi aradığını bilmeden
yaşamakla kalmayacaksın,
bulduğunda, aradığının o olup olmadığını da bilmeyeceksin.
Yaşamını, hiçbir şey bilmeden yaşayacaksın."
"Haz ve acı, organizma için sırasıyla yararlı ve zararlı olan süreçlerin öznel birlikteliği şeklinde evrimleşmiş olmalı; bu yüzden de, organizma hazzı aramak ve acıdan kaçınmak için ya da bu amaçla evrimleşmiştir."
"Şu anda, dünya ve evren hakkında ne biliyoruz? Algılarımız çok zayıf ve etrafımızdaki evren hakkındaki görüşlerimiz son derece dar. Eşyaları biyolojimizin dikte ettiği şekilde görüyoruz, gerçekte ne olduklarıyla ilgili en ufak bir fikrimiz bile yok. Beş tane zayıf duyumuzla sonsuz evreni anladığımızı düşünüyoruz fakat bizden daha güçlü, daha geniş ve daha çok sayıda duyuları olan canlılar bizim gördüklerimizi çok farklı görebilir ve bizim algılayamadığımız madde, enerji ve yaşam biçimlerini inceleyebilirler. Bu tür tuhaf dünyaların var olduğuna her zaman inanmışımdır."
Eğer madde bizlerce bilinmeyen bileşimlerle hareket ediyor, eğer bu hareket Doğanın tabiatında yer alıyorsa; kısacası, eğer yalnızca Doğa enerjisi gereği yaratabiliyor, üretebiliyor, koruyabiliyor, sürdürebiliyor, yeryüzünün geniş düzlükleriyle ufkumuzda yayılan gökkubeyi dengeleyebiliyorsa ve değişmez işleyici bizleri hayranlık ve saygıyla dolduruyorsa, hareketten başka bir şey olmayan bu aktif beceri Doğanın kendisinde bulunuyorsa, kim, neden yabancı bir yaratıcı arama ihtiyacı duyuyor ki? Sizin tanrısal kuruntunuz herhangi bir şey aydınlatabiliyor mu?
Bekledik ve düşündük ve kuşku duyduk ve nefret ettik. "Neler hissediyorsun?" Hepsinde baskın olan duygu öfke. Olduğumuzdan farklı biri olamadığımız için kendimizden nefret ediyoruz. Daha iyi olamadığımız için. Öfke duyuyoruz.
Seç! Yaşamayı seç! Sonsuz seçenekler arasından daima, ama daima, kendini seç! Cilalı görüntüler üzerine hayatı seç, tükenerek ve tüketerek yaşamayı seç, arkadaşlarını birer piyon gibi oynatmayı seç, bir zamanlar senin için değerli olan şeyleri parayla, çıkarla, anlık doyumlarla takas etmeyi seç! Beğenmeyi değil, beğenilmeyi; sevmeyi değil, sevilmeyi; tanımayı değil, tanınmayı; zihnini açmayı değil, uyuşturmayı ve acı ile değil, hazla dibe vurmayı seç! Ekrana yansıyacak görüntüyü sen seç! Ve tüm seçimlerin tükendiğinde, tüketecek şeyler de sona erdiğinde, yine de yaşamayı seç!
Hayatı seç.... Çamaşır makinesi seç, araba seç, bir kanepeye oturup ağzına berbat şeyler tıkıştırarak beyin uyuşturucu ve ruh çökertici aptal televizyon programları seyretmeyi seç.
İyi de, ben hayatı seçmemeyi seçiyorum.