Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tüm dinler bizi ALLAH'a götürür mü?
Tüm dinlerin İslâm olduğu, eşit seviyede hakikate götürdükleri düşüncesi özellikle yakın zamanlarda Yahudilik, Hristiyanlık ve İslâm arasına diyalog çalışmaları yapan, bu üç dine de inanan kimselerin Cennet'e girebileceğini savunan kimseler tarafından gündemde tutulmuştur. Yakın zamanda bir felsefecinin de bu minvalde bir şeyler söylemiş
34 Michel Thomas, Hristiyan Tanrı Bilimine Giriş, Orhan Basımevi, İs- tanbul, s. 56. 35 Şinasi Gündüz, Hakan Olgun, Mahmut Salihoğlu, Elif TOKAY, Din- ler Tarihi, İstanbul Üniversitesi, s. 172.
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Reklam
"Benim geldiğim yerde," diye bilgi verdim, ona doğru eğilip samimi bir şekilde kulağına fısıldayarak, "abartan insanlar için bir söz vardır. Onlar için şöyle deriz: Görmemişlerin görüşü zayıftır."
Sayfa 162Kitabı okudu
“Yapılması gereken tek şey, hedefe doğru inatla yürümek, o zaman hedefime ulaşırım, -çalışmanın ve harcanan emeğin bir amaçlı olur. Bu, benim kişisel işim değil, burada söz konusu olan ortak refahtır. Tüm tarım, asıl önemlisi halkın tamamının durumu tümden değişmek zorunda. Yoksulluğun yerini genel bir zenginlik ve bolluk, düşmanlığın yerini uzlaşma ve çıkar birliği almalı…
Sayfa 451 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Elbette yüreğiyle, iyi bir insan olmanın polis olmaktan çok daha fazla mana içerdiğini bilirdi. Ayrıca iyi bir hayat sürmek demek genellikle akıntıya karşı yüzmeye çalışma manası taşırdı.Üstelik terapistinin tekrarlamayı çok sevdiği bir söz şimdi zihninde yankılanır olmuştu. Bir insanın en doğru şeyi yapacağı yegane an şu andır.
Aslında düşündüm ki,eğer insanlara seslenmek,onları derinden etkilemek,onlarda büyük bir değişim yaratmak istiyorsan ve buna uygun olacak doğru insanları bulamıyorsan şöyle yapmalısın: Onları harekete geçirene kadar inandırıcı ve güçlü bir biçimde bunu gözlerinin önünde canlandıracak bir şeyler düşünmelisin. Bu yapılamaz mı? Niçin olmasın? İnsanlara en güzel şeylerden söz etmek ve onlar da heveslenene kadar vazgeçememek.
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Kemal'in çetelerinden kurtarmak için harbediyoruz!" Köylüler, bunu okuyunca, her birinin gözünün sevinçten parıl parıl parlamağa başladığını gördüm. Yalnız, Bekir Çavuş endişelidir. Başını iki yana sallıyor: - Şimdi böyle derler amma, sen kulak asma. Bütün bu tatli diller hep girinceye kadardır. Sonra başlarlar köyde ne varsa sömürmeğe... Vallahi, bir lokma ekmek, bir tane yumurta bırakmazlar. Bütün samanları, hayvanlara yedirirler. Yağ, davar, kuzu, keçi ne bulurlarsa yutarlar. Bana kalırsa, şimdiden bunları kaçırıp saklamanın bir yolunu bulmalı. Salih Ağa, arsız bir tebessümle sırıtıyor: – Ben, işittim. Aldıkları, yedikleri şeylerin hep parasını verirlermiş. - Bir defa verir, iki defa verir. Sonra nereden verecek? Asker bu, gittiği yerde altın kesmiyor ya? Hiç kimse, Bekir Çavuş'u dinlemiyor. Hepsi Salih Ağa’nın tarafını tutuyor. - Gelip de kırk yıl kalacak değiller ya! Belki bir gün, belki iki gün, sonra göçüp giderler. Bekir Çavuş:Bir söz vardır, diyor. Askerin geçtiği yerde ot bitmez. Göçer ama, bize bir şey bırakmaz. Önümüz kış. Bize bir şey bırakmazlar. Ben, bir kenardan, yüreğim boğazıma tıkanmış bir halde, milli bir felaketin arifesindeki bu basit, bu aşağılık konuşmaları dinliyorum. Artık ağzımı açıp bir şey söylemek istemiyorum. Varıp başımı alıp, daha içerlere doğru yürüsem mi?
672 syf.
·
Puan vermedi
Serinin üçüncü kitabıyla beraber yepyeni bir ortama girmiş gibi hissediyorum. Geri dönenler, yeni dahil olanlar, rolü giderek azalanlar, karakter bölünmesi yaşayanlar, hayatı değişenler vb. şeklinde özetleyebilirim aslında bu cildi ama biraz detaya girmeden de olmaz. Bu sefer önce Shallan'dan başlamak istiyorum. Kendisi çok önemli bir
Oathbringer - 1. Cilt
Oathbringer - 1. CiltBrandon Sanderson · Akıl Çelen Kitaplar · 202179 okunma
Karalama2
...?...?/1989... Kendini haddinden fazla duyumsadığı için acıya ve korkuyuda haddinden fazla duyarlı arkadaşım için, burası tam bir cehennemdi. Her şeyiyle farklıydı Ankara'dan. Çok kültürlü, birçok etnik gruptan oluşan, bu etnik grupların bir nevi kabileci bir tutumla diğerleriyle arasına sınırlar koyarak birbirinden ayrıştığı, etnik
"Can nənə, bir nağıl de!"
Təsəvvür edin ki, bürclər heyvanlara da aid edilir. "Yanvar ayında doğulan itlər sadiq olur. İyunda doğulan itlərə bu ay aclıq hökm sürəcək, iyulda doğulan itlər üçün isə bu il göydən sümük yağacaq" desəm, sizə nə qədər inandırıcı gələr? Bəli, astrologiya nağılı da tamamilə bundan ibarətdir, başqa heç nə! "Axı mən bürclər haqqında məlumatı oxuyub görürəm ki, eynilə məndən bəhs edir" deyən insanların necə tələyə düşdüklərini görəndə gülmək tutur adamı. "Dolça bürcləri xəyanətə uğramağı sevmir" proqnozunu oxuyub inananlar , "bax, doğru deyir, xəyanətə uğramağı sevmirəm" deyərək bir növ tələyə düşdüklərini sübut edirlər. Dolça bürcləri xəyanətə uğramağı sevmirmiş... Elə bil, digər bürclər xəyanətə uğramaq üçün ölürlər, təkcə dolça bürcləri sevmir. Bunlar məsələnin acı tərəfləri olsa da, əslində, şirin və məzəli tərəfləri də var. Məsələn, nəbadə, kimsə qız bürcü olan oğlandan bürcünü soruşa. Yazıq məcbur qayıdıb deyəcək ki, "vallah, bürclərlə maraqlanan deyiləm". Qarşısındakı da beyninə qoyub ki, mütləq bürcünü öyrənməlidir. Eləmə tənbəllik, doğum gününü soruşacaq. Öyrənəndən sonra da qayıdıb oğlana deyəcək ki, "hə, sən qızsan". Həmin o tank altda qalan, amma söz altda qalmayan oğlan da, özü seçə bilmədiyi bürcün hesabına qalacaq qırıla-qırıla.
Reklam
Kim’in aklından neler geçirdiğine dair hiçbir fikri yoktu. Belli ki dünün etkisi vardı üzerinde. Bunca yıldan sonra neden Michael ile tekrar görüşmek istemişti? Sonra ofiste karşılaştıkları zaman Kim’in kendisini istediğini anlamıştı, uyarılmasını koklayabilirdi, ona oracıkta sahip olmamak için iradesine ihtiyaç duymuştu. Ama Kim yine
Sayfa 132
Türkiye Selçuklu Devleti'nin Yıkılışı ve Parçalanması
Yeteneksiz ve yetersiz II. Gıyaseddin Keyhüsrev (ö.1246)'den sonra Türkiye Selçuklu Devleti, tarihe karıştığı 1308'e kadar sözde sultanların çelizadelerin birbirleriyle mücadeleleri, devlet adamları ve ileri gelenlerin ihtirasları, tahrikleriyle; suikastler, isyanlar, Bizans'a ilticalar, Moğolların intikam seferleri, ekonomik çöküntü ve halkın perişanlığı içerisinde hüküm sürdü. Gelişen bütün bu olaylar artık Türkiye Selçuklu Devleti'nin tekrar toparlanmasını imkânsız kılmış, neticede XIII. yüzyıl sonlarına doğru, Moğol baskısının zayıflamasından da faydalanarak, Türk beyleri ve halkın, ülkenin muhtelif yörelerinde direniş ve yeni oluşumlara yönelişleri söz konusu olmuştur. Bunlar Anadolu Beylikleridir ve başlıcaları; Pervaneoğulları, Sahipatoğulları, Karesioğulları, Germiyanoğulları, Saruhanoğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Hamidoğulları, Eşrefoğulları, İnançoğulları, Candaroğulları, Karamanoğulları'dır. Türkiye Selçuklu Devleti'nin batı uçlarında 1299'dan itibaren gelişen Osmanlı Beyliği de bunlardan biridir ve bilindiği gibi altı asırdan fazla yaşayacak olan bir cihan devletini sinesinden çıkaracak tohum mesabesindedir.
79 syf.
8/10 puan verdi
"Kuşlar da gitti"
Yaşar Kemal “Kuşlar da Gitti” kitabı ile selamlayalım geceyi.. Bu sefer tersten hareket ediyorum. :) Kitap sonu notum; “Kuşlar, çocuklar, ayrılıklar ve acımasızlar... /31 Ocak 2024/ Sofya treni.. : ) “ Az ama öz bir ‘içdöküş’ olmuş kitap sonu iletim, ancak kitap da öyle az, öz, derin ve hüzünlü... Eserde geçen birtakım durumlar mevcut,
Kuşlar da Gitti
Kuşlar da GittiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202213,5bin okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.