Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Afife Jale Osmanlı Devleti’nde Tanzimat ile başlayıp Meşrutiyet ile devam eden modernleşme hareketleri ve Batı’da yaşanan gelişmelerin takip edilmesi, kadınların sosyal hayatta daha belirgin biçimde yer alarak kültür sahibi olma girişimlerine yansır. Cumhuriyet’in ilanıyla sanata verilen önemin, dolayısıyla tiyatronun da çehresinin değişip geliştiği dönem gelene kadar, attığı cesur adımla tiyatro tutkusunu sahneye taşıması Afife Jale’yi özel kılar. Zira o ve onun sahneye çıkmasında etkili olan bu çaba, sonrasında Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘’O olmasaydı hilafeti asla kaldıramazdım’’ sözüne de yansıdığı gibi tarihe yön verecek bir adımdır.
Sayfa 41 - Doğan Burda DergiKitabı okudu
“Gözlerimi kapatıp hakkımdaki hoş olmayan gerçeklere sırtımı dönmenin bana ne yararı olacaktı?” Bunu birçok kez denemiştim; fakat son sınavı biraz daha ertelemekten başka bir şey yapmıyordum. Bunun bir şekilde yaşanması gerekiyordu. “Yaşandı, beni mutsuz etti, bir dönem acı verdi, fakat sonunda kendi içimde daha güçlü olmamı sağladı.” “Asla diğer insanlar gibi olamayacaksam, en azından kendim gibi olacaktım ve kendim gibi olmak için elimden geleni yapacaktım.”
Reklam
300 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk eseri ve böyle bir kalemi okumakta ne kadar geç kaldığımı fark edince açıkçası üzüldüm. Eser her ne kadar "Eğitim, Kişisel Gelişim" türü olarak kitap sitelerine eklenmiş olsa da bana göre bilimsel araştırmalara dayalı bir eser olmuş... Yazar, özellikle çocukların masumiyetini biz ebeveynlerin nasıl hoyratça törpülediğini, onların dünyasına sırf kendi egomuzun yansıttıklarını yüklediğimizi, aldığı eğitimlere dayanarak önümüze seriyor. ( İngiltere Üniversity of Essex for Psychoanalytic Studies'de Psikanaliz üzerine yüksek lisans yapmış.) Çocukluk dönemini cehenneme benzeten yazar, bu dönem de bizlere yapılan yanlışları bilmediğimiz için bu tezi savunuyor. Eserin giriş bölümüne ise Hallac-ı Mansur'dan bir epigrafla (Yazıt) ile başlayıp; " Cehennem, acı çektiğimiz yer değildir. Cehennem, acı çektiğimizi hiç kimsenin bilmediği yerdir." diyerek okura sunuyor... Eseri okurken kendi çocukluğunuzda unuttuğunuz olayları ve neler hissettirdiğini sanki dün yaşanmış gibi hatırlatan yazar, çocuklarımıza davranışlarımızın onların yetişkin hayatını nasıl şekillendirdiği hakkında oldukça detaylı bilgiler vermiş. Ebeveynlerin mutlaka okuması gereken bu eser de yazar, fiziksel istismar, duygusal istismar ve çocuk cinsel istismarı üzerinde yaptığı çalışmalar ile dikkat çeken dünyaca ünlü psikolog ve yazar Alice Miller (12 Ocak 1923) tezlerine oldukça fazla yer vermiş... Kısacası iyi aile olmaya çalışan her ebeveynin eseri okumasını tavsiye ederim...
İyi Aile Yoktur
İyi Aile YokturNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20186bin okunma
365 syf.
10/10 puan verdi
Eylül ilk olarak 1900 yılında, Servet-i Fünun dergisinde hikâye olarak yayımlanmış ve gelişen zaman süreçte büyük beğeni toplaması neticesinde, 1901 yılında kitap haline getirilerek Türk edebiyatı klasik romanları arasında kendisine pay edinmiştir. Etkin olduğu koşullar ile günümüz koşulları arasında ki farklılıklara rağmen, Eylül hala
Eylül
EylülMehmet Rauf · İnkılap Kitabevi · 201739,7bin okunma
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Anadolu’da bir kasabaya öğretmenlik yapmak için İstanbul’dan gelen idealist öğretmen Aliye’nin öyküsünü okuyoruz, Vurun Kahpeye kitabı ile. Aliye, canı pahasına ülkesi ve idealleri için çalışan menekşe gözlü bir kız çocuğu. Aliye, sözde din ve ahlak için “vurun kahpeye” nidalarıyla, toplumsal bir cinayetin kurbanı olan gencecik bir kadın. Aliye, şeriat uğruna kurban edilen “hain bir kahpe” diye nitelendirilen, son ana kadar dik duruşundan taviz vermeyen bir kadın. Vatanını seven, cumhuriyetçi bir kadın, kasaba sakinlerine karşı, hem kadın olmanın mücadelesini veriyor, hem de Kuvâ-yi Milliye birliklerine yardım edebilmek ve destek olabilmek için çaba veriyor. Kitap 1926 yılında yayınlanmış, kitaptaki olayların anlatıldığı dönem ise Kurtuluş Savaşı’nın yaşandığı yıllar, o günden bugüne yobaz zihniyete dair hiçbir şeyin değişmemiş olması çok üzücü. Cumhuriyet’in 100. yılını kutladığımız bugünlerde Atatürk ve silah arkadaşlarının vatanı kurtarmak için hem içerdeki hem dışarıdaki düşmanlarla mücadelesinden mini bir kesit okumuş olacaksınız, kitapla birlikte.
Vurun Kahpeye
Vurun KahpeyeHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201910,5bin okunma
43 syf.
7/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Kitaba başlamamla bitirmem bir oldu. 43 sayfacık. Kitapta savaş stratejileri anlatılıyor. Savaşta ordunun nasıl yönetileceği, askere doğru disiplinin nasıl verileceği, saldırma şekilleri, düşmanın ordu düzenleri, savaşta yapılan hatalar gibi birçok savaş tavsiyesi var. Verilen tavsiyeler sadece savaşlarda değil hayatın farklı alanlarında da kullanılabilir. Misal ekonomi ya da borsa olabilir. Kitaptaki tavsiyeler yazıldığı dönem askeri teçhizatına göre veriliyor. Günümüze uyarlanılrak düşünmek gerek. Misal ordunun ilerleyişi. O zamanlarda ne kadar yavaş olduğu söyleniyor. Günümüzde bir uçakla yüzlerce kilometre saatler içinde gidilebiliyor. Tavsiyeler anlayan için kıymetli ama günümüze uyarlanması gerektiğini düşünüyorum. Keyifli okumalar...
Savaş Sanatı
Savaş SanatıSun Tzu · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202038,8bin okunma
Reklam
626 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Bir Hayatın Karakalem Çalışması..
Charlotte Brontë
Charlotte Brontë
'nin ilk romanı olan
Jane Eyre
Jane Eyre
yazarın hayatından da izler taşıyor. Sert kuralları olan victoria döneminde geçen eser, bir kadının bu dayatmalara, kurallara rağmen nasıl güçlü bir kadına dönüştüğünü anlatıyor. Kimsesiz küçük bir kız çocuğu üzerinden sınıf ayrımını anlatıyor. İnsan canlısı, sevecen olana kadar mutlu çocukların hakkı
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 201831,2bin okunma
105 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
her devrin adamı..:
“Zamanımız böylelerine hayran işte, böyle günün türküsünü çağıranlara!”
Hamlet
Hamlet
-
William Shakespeare
William Shakespeare
Karşınızda Hacı Aga: olmaz olasıca dedirten türden bir garip efendi… Kimin kağnısı gıcırdıyorsa yükünü oraya yükleyen, kimin sazı çalıyorsa onun türküsünü çığıran bir efendi… İran
Hacı Aga
Hacı AgaSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20172,184 okunma
Bir paragraf sorusundan alıntı ≧◠‿◠≦
İnsanoğlu aslında ne para ne sevgi ne kariyer ne şöhret ne de çevre ile sonsuza dek mutlu olabilecek bir yapıya sahiptir. Dış kaynaklardan gelebilecek bu mutluluklar sadece belirli bir zaman için insanı mutlu kılıyor. Kişi bu kaynakları elde ettiği zaman belirli bir dönem için kendini iyi hissediyor, ancak "alışma" dönemine girdiği andan itibaren bu iyilik hali hızla tükeniyor. Mutlu olma sanatının özü bu değildir. Gerçek mutluluk, kişinin her türlü olaya ve duruma karşı kendini pozitif tutarak mutlu hissedebilmesi halidir. Bu davranış şeklini edinen insan, zor günlerde güçlü, mutlu günlerde zevk alan biri olur ve mutluluğu kalıcı kılar
“Elbet’” dedi, “şiir yazılacak umutlu bir çağ değil içinde bulunduğumuz dönem.”
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
249 syf.
9/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
#2021NobelEdebiyatÖdüllüYazar~~~
Sessizliğe Hayranlık, Son Hediye ile 1likte nehir roman olarak geçen kitaplarıdır yazarın. Aslında ilk okumak istediğim kitabı Son Hediye ydi ama yazar hakkında bilgi edinmek için kitabın girişindeki yazar ve eserleri hakkındaki bilgileri okurken bu 2kitabın nehir roman olduğu yazınca elimde olmayan Sessizliğe Hayranlık gelene kadar beklemek
Sessizliğe Hayranlık
Sessizliğe HayranlıkAbdulrazak Gurnah · İletişim Yayınları · 2018653 okunma
1062 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Tolstoy bir gün bir tren istasyonunda bir olayla karşılaşır. (Baya bir oldu) Olayın ne olduğunu söylersem kitap için ağır spoiler olur. Çünkü, Anna Karenina'yı bu olay üzerine yazmayı düşünür. "Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir." diye başlar roman. Daha ilk cümleden gidişat belli
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,3bin okunma
1.500 öğeden 1.471 ile 1.485 arasındakiler gösteriliyor.