Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir çocuğa değer verilmemesi, onu kendine özgü hakları olan özerk bir varlık olarak tanımama anlamına gelir. Çünkü bir insana değer vermek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmak ve onu olduğu gibi benimseyebilmektir. Ama birçok kişi diğer insanlara değer verdiği sanısıyla aslında kendi narsisist ihtiyaçlarına doyum sağlar.
O anda her şey apaçık görünüyor gözüme, kurtuluşun bu mantıkta yatmadığı açık; kentin kendisi deliliğin en yüksek biçimi ve her bir parçası, organik ya da değil, aynı deliliğin dışavurumu. Saçmalık derecesinde ve alçakgönüllülükle muhteşem hissediyorum kendimi, megaloman bir biçimde değil de insan sporu olarak, doyum noktasına kadar şişmiş ölü bir sünger gibi.
Reklam
Yüzyıllar boyu kahır ve üzüntüden doyum sağlamayı bir yaşam biçimi olarak benimseyip, bunu türkülerine, şarkılarına ve edebiyatına yansıtmış olan bir toplumun bireyleri... ...sürekli kızgınlıkla yaşamak da bir tür uyuşturucudur. İnsanı hiçbir yere götürmez!
Çünkü bir insana de­ğer vermek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmak ve onu oldu­ğu gibi benimseyebilmektir. Ama birçok kişi diğer insanlara de­ğer verdiği sanısıyla aslında kendi narsisist ihtiyaçlarına doyum sağlar.
O, gözleri dünyaya açıldığı günden beri gördüğü en ilginç varlıktı. Onu gördüğü zamanlar, dünyayı unutuyor, onun büyüsü, çevresindeki canlı cansız her nesneyi silip götürüyordu. Onu, elde edilemeyecek en güzel nesne, seyrine doyum olmayan bir varlık olarak düşünuyordu. Bunun nedenlerini araştıracak durumda değildi. Onun güzel, yumuk yumuk varlığı ona ham, yeşil bir yemiş gibi geliyordu. Bıraksalar, onun yanında açlığı susuzluğu bir an usuna getirmeden oturur, mutluluğun altın suyuna batmış duygular, düşüncelerle onu seyrederdi.
doyum içinde ayrılacağımı sandığım bu yaşamdan,zaman zaman algılıyorsun ki,hiç de doyumla ayrılamacaksın.hiç yaşanmamış gibi. doymak mümkün mü.
Reklam
“Freud, aşkın kökeninde ve doğasında cinsellik olduğunu ve bu cinselliğin fiziksel doyum amacının engellenmiş olduğunu söyler. Yeni psikanaliz anlayışı Freud’un görüşünün hatalı olduğunu ortaya koymuş ve yeni bir aşk anlayışı geliştirmiştir.”
Sayfa 10 - Say yayınlarıKitabı okuyor
Bahar temizliği:
Bolluk bilincine sahip insan, hayatında daima yeniye yer açar. Çünkü "evren boşluğu sevmez' prensibini bilir. Elindekileri sımsıkı tutmaya çalışan kişinin içine bir şey konulacak açık avucu olamaz. Yeni giysi istiyorsanız, önce dolabınızdaki eski elbiseleri boşaltın. İdeal eş istiyorsanız, önce size doyum vermeyen ilişkinizi bitirin. Hayatınıza daha çok para girmesini istiyorsanız, önce elinizdeki paraya, biteceği korkusuyla sımsıkı tutunmaktan vazgeçin. Bu bilinç talep etmekle, şikayet etmekle, yalvarıp yakarmakla oluşmuyor. Önce istediğiniz şey için boşluk açın ki yeni şey gelecek yer bulsun. Bunun sırrı da ne istiyorsanız önce onu başkalarına vermekte.
Sayfa 83
..isteklerin, hırsların yatıştırılması, hırslara gem vurulması yeterli değildir, insanlar doyum aramaktadır. ..insanı mutlu eden, inanç ve yoksulluk değil, bir şeylere sahip olmak ve kendini eğitim yoluyla geliştirmektir: ..
Sayfa 152 - Kaos YayınlarıKitabı okudu
Doğruluk duygusu, haklı olmanın verdiği doyum, kendini değerlendirmenin sevinci, bayım, bizi ayakta tutan ya da ilerleten güçlü zembereklerdir. Tersine, insanları bundan yoksun ederseniz, onları ağzı köpüren köpeklere çevirirsiniz.
Reklam
Bazı kişiler ise diğer insanların sorunlarıyla özellikle ilgilenirler; kimin derdi olsa, nerede bir acı yaşansa orada belirirler. Normal insanın yardımseverliğinden farklı olan bu tür tutumlarda üstü kapalı bir sadistlik öğesi bulunur ve kişi diğer insanları zor durumda ya da acı çekerken görmekten ötürü dolaylı bir doyum sağlar. Bazen bu mekanizma bir başka biçimde işler ve kişi bilincinde olmaksızın diğer insanları zor durumda bırakacak bir ortam sağlar ve onların bocalamasını gözlemekten sinsice bir haz duyar. Özellikle İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana, açık saldırganlığı konu alan filmlerin yanı sıra, deprem, yangın, kaza, vb. içerikli filmlerin çok sayıda izleyici bulabilmesi ve bu tür filmlerin sayısının giderek artması da oldukça anlamlıdır.
Sayfa 61 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Anne bağımlılığı
Çocuğun doğduğundan beri tek doyum nesnesi olan annesine bağlılığı bu dönemde farklı bir boyut kazanır. Çocuk cinsel kimliğinin temellerini atmak için annesine tek başına sahip olmak ister ve ona "odipal bağ" adı verilen yeni ve güçlü bir bağ ile yeniden bağlanıp babasının varlığını bir engel olarak algılar. Babasını kendine rakip olarak görür, ondan nefret eder, hatta kimi çocuklar babalarının yok olmasını ister.
Uyum-Doyum
Kadınların ve erkeklerin pek çok açıdan olduğu gibi cinsel istekleri ve davranışları açısından da önemli farklılıkları vardır. Bu farklılıklar bilindiğinde ve bunlardan kaynaklanan cinsel davranışları anlaşıldığında "cinsel uyum" elde ederek "cinsel doyuma" ulaşılabilir.
... hem kültürel hem de ekonomik olarak zayıf olan ve durumunu düzeltme konusunda gerçekçi bir umut beslemeyen (çünkü eski ve ölmekte olan bir toplum düzeninin kalıntılarıdır) bu geri kalmış sınıfın tek bir doyum kaynağı vardır: dünyada en hayranlık uyandırıcı grup olma, aşağılık olarak değerlendirilen diğer ırklardan üstü olma şeklindeki şişirilmiş grup imajı. Bu tür bir geri grubun üyesi şöyle hisseder: "Yoksul ve kültürsüz olmama karşın dünyadaki en hayranlık verici gruba ait olduğum için önemli birisiyim...
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.