Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ah mine'l-aşk... Eski evleri ve kahveleri süsleyen “ah mine'l-aşk” levhaları, İbnü'l Arabi tarafından kalbe düşen aşk ateşiyle ilgili olarak anlatılanların halk muhayyilesinde kazandığı biçimi göstermesi bakımından son derece ilgi çekicidir. “Ah mine'l-aşk” sözü, Şeyh Galip'in de bir terci-i bendinde vasıta beyti olarak kullandığı Arapça bir beytin ilk mısraından alınmıştır: Ah mine'l-aşkı ve hâlâtihi ahraka kalbi bi harârâtihi, Sözünü ettiğim levhalarda, bu beyitteki ah nidası celi sülüsle yazılır; aşk derdine düşenleri temsil eden he'nin “iki gözü iki çeşme”dir. Seller gibi akan gözyaşı Nuh tufanı gibi dağlara doğru yükselir. Bazı levhalarda kalbe soldan sağa doğru bir ok saplanmıştır; ortasındaki hançere benzeyen cisimden ise koyu dumanlar yükselir. Ah edince ağzından ateş ve duman çıkan âşıkların tasvir edildiği “ah mine'l-aşk” levhaları da vardır. Kerem ile Aslı hikâyesinde, Kerem, Aslı'nın gömleğinin düğmelerini büyü yüzünden bir türlü çözemeyince öyle bir ah çeker ki ağzından çıkan aşk ateşi ikisini de yakıp kül eder. (Kuğunun Son Şarkısı, Beşir Ayvazoğlu)
Ahmet Muhip’ten bir şiir adı elbet Ah elbet kendiliğinden çalar saat Kurulmuşsa geceden vakte Ortalıkta sis duman fakat Ah fakat ilkyazdır yazdır güz gelir
Reklam
Feryad-ı Vatan
"Sisli bir sabahtı henüz Etrafı bürümüştü bir duman Uzaktan geldi bir ses ah aman aman! Sen bu feryad-ı vatanı dinle işit Dinle de vicdanına öyle hükmet Vatanın parçalanmış bağrı Bekliyor senden ümit." N.H.Ran
Sayfa 166Kitabı okudu
424 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
kitabı beklediğimden çok daha hızlı bitirdim. genellikle bu tarzda fantastik kitapları okumam çok daha zaman alır, gerek yavaş ilerlemelerinden, gerek zamanımın çok olmamasından. ama Kül Prensesi'nde öyle olmadı :) düşüncelerim (spoilersız) ilk defa bir fantastik kitaba bu kadar hızlı adapte oldum sanırım. yazarın dili sade ve akıcıydı, olan
Kül Prensesi
Kül PrensesiLaura Sebastian · Pegasus Yayınları · 2019244 okunma
Nazım Hikmet
"Ah benim sevdasında bencil, ama yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim, ne güzel darma duman ediyorsun beni."
Kara Çocuk-Çalıkuşu “ Ağrılardan bir dağ geldi oturdu ömrümüze… Ama sen masal kuşlarını küstürme. Onlar getirecek güneşi, karanlık göğümüze… Tükenme! Su durur, Ay unutur Bakışsız kalır deniz, mavisi solar
Reklam
Sultan Beyazıt “Âh! Bu sultanlık dedikleri benim olmayaydı da şuracıkta, bir viranede geçireydim ömrümü, para pul, mal mülk, devlet izzet hiçbiri olmayaydı da; Cem'im, karındaşım, can yoldaşım olaydı ve uçurmayaydı can kuşunu kafesinden. Allah'ım sen bağışla onu, sen onun günahlarını bağışla...” diyor, kara geceleri inci misal gözyaşlarıyla aydınlatıyordu.
Sayfa 33 - nesilKitabı okudu
İşte tam aradığım fırsatı bu; haset denen, kıskançlık denen silahımı çıkarma vakti idi. İnsan her yaptığıma sabreder, her yaptığımı yok sayar, dinlemez, işitmez, söylemezdi ama haset, ah ki haset evvela haset edeni yakardı. En tesirli silahlarımdandı benim haset. Zira haset ateşi bir kez değince tek kuru yer bırakmaz yakardı ve bütün kalbi bir ağ gibi sarardı.
Sayfa 117 - nesilKitabı okudu
___ Yerde yatan birini görsek elimizi uzatmıyoruz ki! Yerde düşen biz olsak uzatılan eli tutamıyoruz. Güvenemiyoruz. Ne hale getirdik dünyayı. Esef ki esef... ... Yeşili görmek için toprağın altına mı bakmak gerekecek artık!? Tek ağaç görmek için kilometrelerce yol gidiyoruz. Şehrin dışına, insanların olmadığı, bozmadığı yerlere bakıyoruz. ___
Ah şu yoksulluk, yoksulluk, bayağılık! Nasıl kurtulmalı bu yoksulluktan? Nasıl çıkmalı bu karanlıktan?
Reklam
Gözüme hep sonuna ''izm" eklemiş yalancı inançlarla düştü batının resmi.
Ah, duman kalpli adam... Hoşça kal'larına hazır bir şekilde hoş geldim hayatına...
BALIKÇI
(...) Bizler burda günahkar kadınlarız, ayyaşlar, Yaşamımız nasıl tatsız bir arada! Duvarların üzerinde çiçekler ve kuşlar Çırpınıyor bulutların agırlıgmda. Sen kara ağızlığını tüttürüyorsun, Tuhaf duman kümeleriyle. Bense daracık bir etek uydurmuşum, Daha alımlı görüneyim diye. Sonsuz unutulmuş küçük pencerelerin: O ne, kırağı mı, borası mı kışların? Duyarlı, usul kedilerin Bakışlarını andırıyor bakışların. Beklediğim ölüm saati mi yoksa? Ah, yüreğim nasıl acılı, delik deşiktir! Şimdi dans eden şu kadınsa, Kuşkusuz, cehennemliktir.
Sayfa 17 - ADAMKitabı okudu
Bilirim ne yapsam hata, Yanlış attığım her adım; Ellerim elma dalında; Adem'le Havva ecdadım. Belli ne birdir ne iki; Günahım başımdan aşkın. Yarab sen de bilirsin ki Bir sen varsın bana yakın.
Sayfa 32
"ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim. aklıma gelişini seveyim. ne güzel de darma duman ediyorsun beni."
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.