Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar. _Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım. _Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
Elveda!
Ey Maria! Maria, gençliğimin sevgili meleği, sen ki, taze duygularımla gördüğüm, sen ki, o kadar parfümle, tatlı hayallerle dolu, o kadar şefkatli bir aşkla sevdiğim, elveda! Elveda! Başka tutkular gelecek, belki de unutacağım seni, ama her zaman kalbimin en derin yerinde kalacaksın, zira kalp öyle bir dünyadır ki, insanı alt üst eden, deşen ve yeniden işleyen her tutku, bunu önceki tutkuların kalıntılarının üstünde yapar. Elveda! Elveda! Ve oysa ben seni nasıl da sevebilirdim,.. , kollarımda nasıl sımsıkı tutardım! Ah! Aşkımın icat ettiği bütün delilikler ruhumu tatlı tatlı paralıyor. Elveda! Elveda! Ve ben yine de her zaman düşüneceğim seni; dünyanın girdabına atacaklar beni, orada belki de gürühun ayakları altında ezileceğim, lime lime edileceğim. Nereye gidiyorum? Ne olacağım? Yaşlı olmak isterdim, saçlarım beyaz olsun isterdim; hayır, melekler gibi güzel olmak isterdim, muzaffer olmak, deha sahibi olmak, ve her şeyi senin ayaklarının dibine bırakmak ki üstlerinde yürü; ve bunların hiçbirine sahip değilim, ve bana bir uşağa ya da bir dilenciye bakar gibi soğuk baktın. Ve ben, biliyor musun ki, seni düşünmeden;.... bir gece bile geçirmedim ve bu görüntü hâlâ içimde, ve hâlâ kalbime fısıldıyor? Ah! Hayır, her şey boş! Elveda!
Reklam
KIDEMLİ VATANDAŞLAR
Romalı vatansever Marcus Porcius Cato seksen yaşında Yunan­ca öğrendi. Ünlü Alman-Amerikalı kontralto Madam Ernestine Schumann Heink müzikteki başarısının zirvesine büyükanne olduktan sonra ulaştı. Yunan düşünür Sokrat seksen yaşındayken müzik aletleri çalmayı öğrendi. Michelangelo en güzel tablolarını seksen yaşın­ da yaptı. Cios Siınonides
Sayfa 273 - Koridor Yayıncılık, 1.Baskı: İstanbul, 2009Kitabı okudu
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
Dünyanın en yaşlı insanı gibi göründüğü halde bir tanecik anısı bile yok gibiydi... Sanki hiç annesi babası olmamış, sanki hiç sevinmemiş, gülmemiş, ağlamamış, âşık olmamış, evde kaçmamış, cam kırmamış, top oynamamış....
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
Reklam
Masonluk, Nostradamus, Kanlı Kontes...
(Kara Büyücü, İblis’in Peygamber'i Crowley'in ilhamları)_ _Abrahadabra; Ra-Horus’un Peygamberi. _Ölüm, köpekler içindir. _Düşkünleri ve mutsuzları ezin. Bu aptal insanların dertlerine azıcık bile endişelenme sakın. _Bir dilenci sefaletini asla gizleyemez. _Lütuf yok. Suçluluk yok. Tek kanun: İstediğini Yap. _Hayvan gibi olma,
_Bazı insanlar kendi güneş sistemlerinde yaşarlar. Onları orada ziyaret etmek gerekir. _En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. _Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin, sonunda sevdiğinizin onlar
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
Şu zamanda bile hâlâ var olan saçmalıklardan seçmeler!
Zifaf gecesinde, damattan gelinin bekâretini bozması beklenir ve bütün davetliler kanlı çarşafı görmek isterler -kanın rengi çok önemlidir. Gelin, çarşafını titizlikle saklar ve kan lekesi parlak bir pembe, soluk pembe veya koyu kırmızı kalırsa ömür boyu onunla övünür: ‘Benim kanım çok güzel bir pembeydi, hiç görülmeyen bir tonda...’ Ayrıca, onun sihirli bir gücü olduğuna inanılmaktadır. Benim çarşafım çok güzeldi, daha sonra uzun bir süre ondan söz edildi. Yaşlı kadınlar onu gözlerinin önünden geçirebilmek için birbirleriyle kavga ettiler. Anlaşılan, insanı kör olmaktan korurmuş. Birçok kültürde, erkeklerin cinsel deneyiminde bekâreti bozmak fazladan bir heyecan ve tatmin kaynağı sayılır. Shakespeare’in Perikles adlı piyesinde, Perikles’in kızı Marina’yı kaçıran korsanlar onun bekâretini cümbüşle kutlarlar. Kızı daha sonra eline geçiren genelev patronu da, uşağına onu pazarda nasıl satması gerektiğini şöyle anlatır: ... onun özelliklerini, saçının, teninin rengini, boyunu, yaşını, bekâret belgesiyle ilan et; sonra, “En fazla para veren ona ilk kez sahipolacak,” diye bağır. Erkekler böyleyken, bikir ucuz bir şey değildi.
192 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.