Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
344 syf.
9/10 puan verdi
Alperenler Dergahı, Akın Üner’in Sarı Saltık üçlemesinin ikinci kitabı. İlki olan Aşkabad Yolcusu’ndan tam bir yıl sonra piyasaya çıkan roman efsanevi Türk dervişi Sarı Saltık’ı merkezde tutan bir eser. 1243 Kösedağ Savaşı sonrasında Anadolu’da başlayan Moğol işgalinin etkili olduğu yılları kaleme alan Üner, dönemin pek çok tarihi şahsiyetini de
Alperenler Dergahı
Alperenler DergahıAkın Üner · Yakın Plan Yayınları · 20179 okunma
84 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Şeffaf olmaya, şeffaf oldurmaya yönelik gayretimizi ifşa eden kitabın ismini ilk kez gördüğümde itirazın âlâsını yöneltmiştim. Neymiş, yok artıkmış, sadece ifşa toplumuymuşuz, şeffaflık biraz ağır kalmışmış. Hatta bu şeffaflık isnadı insanın kendisini görünmez fakat nesneyi aleni kılacak kadar gaddarlık içeren bir isnatmışmış. Yuhmuş. Dedim.
Şeffaflık Toplumu
Şeffaflık ToplumuByung-Chul Han · Metis Yayıncılık · 20172,091 okunma
Reklam
Mazimiz inanç, kültür, gelenek, sanat ve ilim; insan ve toplum tiplerini içine alan bir bütün halinde bizimle birlikte var olmaya devam etmektedir. O maziyi bizde canlı kılan en temel etken, o çağın değerlerinin bize “kurucu şahsiyetler” tarafından miras bırakılmış olmasıdır. Eşrefoğlu Rûmî bir coğrafyanın ve zamanın oluşturduğu, kemâle erince de zamanı yeniden oluşturan bir kurucu ve kurtarıcı şahsiyettir. Eşrefoğlu gibi seçkin insanların bize emanet ettikleri en önemli miras, duru Türkçe ve onda gizli güzelliklerle dolu bize ait dünyadır. Bu kurucu şahsiyet, tüm zamanların ihtiyaç duyduğu ruh ve dil kuvvetini toprağımıza serpmiş ve nice gür ve bıçkın gönülleri göğe doğru yüceltmiştir.
KASİDE Esti nesîm-i nevbahar açıldı güller subh-dem, Açsın bizim de gönlümüz, sakıy medet; sun câm-ı Cem. Erdi yine ürdibehişt, oldu hava anber-sirişt, Âlem behişt ender behişt, her gûşe bir bağ-ı irem. Gül devri ayş eyyamıdır, zevk u safa hengamıdır, Âşıkların bayramıdır bu mevsim-iferhunda-dem. Dönsün yine peymaneler, olsun tehî
— Aslında öfkelenmeme hiç de gerek yok, –diye başladı Potugin.– Demin gazetede Rusya’da hukuk sisteminde yapılacak değişikliklerle ilgili projeyi okudum. Artık bizde de sağduyunun öne çıkacağını; bundan böyle bağımsızlık, halkçılık veya özgürlük bahaneleriyle Avrupa’nın duru, aydınlık mantığına aptalca, saçma bir kuyruk takmaya kalkışmayacağımızı, tersine yabancı da olsa, güzel her şeyi benimseyeceğimizi düşünüyordum.
Alıntıdır ..
Rus edebiyatının talihsiz bir dehâsı: Puşkin Ey güzel ülke! Uzak ülke. Ey bilmediğim ülke! Ne kendi isteğimle geldim sana, Ne de soylu bir atın sırtındl Beni bu yiğit delikanlıyı, Gençliğin ateşi sürükledi sana. Bir de başımdaki şarap dumanları.. Ataol Behramoğlu'nun çevirdiği, Nadir Göktürk'ün bestelediği Tanju Duru'lu, Emin İgüs'lü ‘’Ezginin
Reklam
88 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Bir miktar spoi içerir.
Bu kitabı öykü okuma:#34011871 ve Mustafa Kutlu okuma etkinliği: #34672712 Kapsamında okudum. Umarım okurken keyif alırsınız. Hayat bazen insanı oradan oraya sürükleyebiliyor. Belki de elinde olmayan nedenlerle hiç ummadığı evlerde, kalplerde ve dahi ruhlarda bulabiliyor kendini. Her hayat bir seçimden ibaret; kimisi doğru yola götürürken,
Bu Böyledir
Bu BöyledirMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20227,6bin okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hüsrev'in Buhranları
Gelin önce size kitabın incelemesine geçmeden, insan ruhu üzerinde büyük bir tesir bırakan, insanı silkeleyen ve sarsan böylesine vurucu bir eserin nasıl yazıldığını Necip Fazıl Kısakürek’in yazdıklarından kısaca aktarayım. Necip Fazıl üstadın belirttiğine göre tiyatro oyuncusu Muhsin Ertuğrul, yırtanan rollerde fevkalede, eşi görülmemiş
Bir Adam Yaratmak
Bir Adam YaratmakNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20209,3bin okunma
605 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mecnun Öldü, Leyla Öldü... Aşk kaldı sağ!...
“Ruhunla temizle yüce aşkının kapısının önünü. O zaman olursun O’nun gerçek aşığı…”* Şark geleneği ve geleneğimizde aşkı ayıp sayarız. Daha düne kadar aşk sadece gönül işiydi, ancak günümüz aşkı ayaklar altına alıp bir erkek ve kadın arasında geçen bayağı bir çıkar ilişkisine çevirdi. Sayısız kişiye sorsan aşkı; genel olarak ya Ayşe der ya Fatma,
Leyla ve Mecnun
Leyla ve MecnunFuzuli · Yapı Kredi Yayınları · 20001,925 okunma
263 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Dürü bizde...
Dürü’nün hikayesi aslında ülkemizde yaşayan birçok “çocuk gelin”in hikayesi... Çocuk ve gelin... Yanyana gelmesi bu kadar çirkin olan pek az kelime var. Tüm çirkinliğine rağmen yadsınamayacak bir durumu ifade ediyor. Fakir Baykurt mükemmel ve tertemiz Türkçesi ile şiveyi de kullanarak yaşananlara perde tutmuş. Babaların annelere göre daha aymaz olduğunu çaktırmadan gözler önüne sererken toplumumuzda gittikçe azaldığı söylense de hala varlığı devam eden “erkek egemen”liğindeki aile hayatını da anlatıvermiş. Canım annem hep der ki “Koç kuzuya ne kadar meler?” . Anlamaz bön bön bakardım suratına. Koç da kuzunun babası değil mi, niye melemesin; derdim kendimce. Dürü’nün babası annemin ne demek istediğini seriverdi gözlerimin önüne. “Kenarına bak bezini al. Anasına bak kızını al.” derler ya, Dürü de annesinin talihini yaşayacaktı, tek farkla: Adam yaşlı bir ihtiyardı. Bağrı yandı Havana’nın... Yanarken bizim de bağrımızı dağladı. Yanıp yıkılması, kendinden geçip Dürü için durması... Annelik... Nasıl anlatılır ki... Hele köylünün bir olması... Demek ki birleşince “dur” deniyormuş gidişata. Böyle gelmiş ama böyle gitmezmiş demek ki... Heeeey gidi koca Linlin, nolurdu kız kardeşin yaşarken duraydın düzene karşı... Pişmanlıklar getiriyor mu gideni geri? Ve aklınla bin yaşa Uluguş ! Gidenlere “dön” bileti alamadın ama derledin topladın koca köyü. İçinde onlarca alınacak ders varken, dilini üslubunu sorgulamak bile anlamsız... Okuyun, okutturun.
Tırpan
TırpanFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20101,347 okunma
Reklam
Panaromik Şair Kalıntıları
Albümde erken resimler Söz ne kadar küstürebilir ki şairi? Kim kendi kitabından çekip gidebilir uzağa Neden erken sustu Ahmed Arif? Arkadaş Özger yaşasaydı ne olurdu? Neden ilk kitaptan sonra ölür bazı şairler? Neden bazıları hapishanede bırakır şairliğini? Neden maceradan önce kalp tükenir bazısında? Neden pek bir değeri
479 syf.
·
Puan vermedi
Kitap delikanlı ile genç kızın arasında geçen şu diyalog ile son buluyor. Genç adam: Bana kalırsa filim biraz karışıktı bazı yerlerini anlamadım. Genç kız: Canım sonunda çocuk ölüyor işte. Genç adam: Aptal! O kadarını bizde anladık. Derin anlam içeren kitabın güzelliği okuyucunun anlam verme seviyesine göre değişecektir.Kitapta kesinlikle sonuç odaklı olay örgüsü aranmamalıdır. Yazar kendi iç muhasebesini yaparken biz okuyucularda kendimizi ve yaşantımızı sorguluyoruz. Kimisine göre sıkıcı gelebilecek olan bu kitap çok dikkatli okunduğunda derin manaların içinde kendimizi kaybedeceğimiz tehlikeli oyunlara dönüşüyor. Ülkemiz oyun yeri ve bizlerde kendi oyunlarımızı sergileyen oyuncularız.Hayatımız oynanan tehlikeli oyunlardan ibaret. Okurken bazı yerlerini anlamlandırmak için tekrar tekrar okuduğum kesitler oldu fakat yine de çok zevk aldım. Bol altını çizmeli şiddetle tavsiye edilmeli kitaplarım arasında yer aldı. Teşekkürler OĞUZCUM ATAY
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,9bin okunma
119 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.