Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
143 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki eser 10/10 seviyede. Orta yaşının sonlarına gelmiş, yoksul, hiç bir güzel kadın tarafından sevilmemiş ve hayattan hiçbir beklentisi kalmamış ve intihar etmeye karar vermiş ve tam da bu son adımı atacak iken aniden karşısına insan görünümlü şeytanın çıktığı bir adam düşünün. Ve şeytan bu adama hayatta tüm mahrum
Şeytana Uyanlar
Şeytana UyanlarPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202140 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Ben bir insandım!
Abartısız yarım saat ağlamamı sağlayan o kitap. Sanırım bu aralar çok duygusalım yada bunu Livaneli'nin insanı derin bir hüzne sürükleyen, duygulanmamanın imkansız olduğu
Huzursuzluk
Huzursuzluk
eserine de yorabiliriz. Kitabı elinize aldığınız an kapağı dikkatinizi cezbediyor. Sayfaların uçlarının koyu mavi olması ise başta dikkat çekmese de kitabı
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,4bin okunma
Reklam
90 syf.
9/10 puan verdi
Fedakarlık, Kibir ve Bencillik Vanya Dayı'da İnsan İlişkileri
"Vanya Dayı", Çehov'un öyle bir eseri ki, basit bir aile dramı gibi görünse de, içine daldıkça insanı derinden etkileyen bir başyapıta dönüşüyor. Çehov, bu oyunda insan ruhunun en karmaşık köşelerini ustalıkla kurcalıyor ve aşk, pişmanlık, hayal kırıklığı ve umutsuzluk gibi evrensel temalara değiniyor. Oyunun merkezinde Vanya
Vanya Dayı
Vanya DayıAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20168,7bin okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Son zamanlarda çok satanlar listesinde yer alan #şerminyaşar ın son kitabı #söylemebilmesinler kitabını okudum.Yazarı her ne kadar uzun süredir bilsem de ilk kez bir kitabını okudum ve sanırım yazarın ilk romanı. Yazarın sayfasından ve paylaşımlarından diline aşinaydım ki oldukça akıcı bir dili var.Kitabın konusuna gelecek olursak şöyle ki;üç erkek kardeş ve üç farklı yaşam sizlere konuk oluyor.Her karakter ayrı ayrı anlatıyor kendini ve hikayeyi.Üçü de evli ve mutsuz olan bu kardeşler anne ve babaları ile olan ilişkileri de ele alınıyor kitapta.Aile sırları ve herkesin özel sırları bir bir dökülüyor ortaya.Açıkcası merak uyandırıyor insanda ve sonunda bütün sırlar açığa çıkıyor. Bir çırpıda okuduğum bir kitap oldu ama açıkçası çok fazla beklentiye girdiğim için olsa gerek biraz hayalkırıklığı oldu.Sonunu tahmin etmek zor olmadı.Ama güzel akıcı bir kitap okumak isteyenlere tavsiye ediyorum.En nihayetinde insanı yaşam üzerine düşünmeye sevk ediyor.
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,177 okunma
74 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
On İki Hayvanlı Türk Takvimi'ne göre Yalpağan Yılı'nda olduğumuzun şerefine değerli arkadaşım Emre Bozkuş tarafından hazırlanan Fantastik Öykü ve Resim Seçkisine hoş geldiniz! Hazırladığı öykü ve resim seçkisine ad vermede yerli bir ad yerine Yerdeniz serisindeki yalpağanın adı seçerek Ursula Kroeber Le Guin'in eserlerine olan
ORM 1 Fantastik Öykü ve Resim Seçkisi
ORM 1 Fantastik Öykü ve Resim SeçkisiKolektif · Metinlerarası Yayınları · 20243 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Herkese merhaba, Verilen söze koşulsuz güven duyulanmayacaksa, eğer verilen söz, dünyayı bir arada tutan bağlar kadar sağlam olmayacaksa, o zaman hayata dair umut beslenemez, kainat içsel yanlışlığından ötürü kaosa sürüklenip paramparça olur. İşte biz bu yanlışlığı reddediyoruz. Kanıtı da verilen sözün kanıtını perçinleyen eylemlerimiz. . Kitap
Suikast Bürosu
Suikast BürosuJack London · Can Yayınları · 20151,728 okunma
Reklam
328 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"Biz Efendileriz, Biz Köleleriz. Biz Her Yerdeyiz, Hem De Hiçbir Yerdeyiz. Biz Karar Verenleriz. Kızıl Nehirlerin Hakimiyiz." Bu dizeler tüm soruşturmanın sırrı aslında. Önce anlamsız geliyor. Kitabın sonuna yaklaştığınızda ise oldukça manidar bulacaksınız bu satırları. Yazardan okuduğum ikinci kitap. Kalemini çok ustaca kullanıyor. Düşünmeye sevk ediyor okuru ve farklı konularda bir sürü bilgi veriyor. Tesadüfi ipuçlarına da yer yok kitapta. Hepsi yoğun bir çabanın sonucunda elde ediliyor. Ama ya sonu ... Hayır spoiler yok ! Bir okul hırsızlığı ve farklı bir şehirde işlenen bir cinayet. Hırsızlığı soruşturan Arap asıllı bir polis teğmeni. Cinayeti soruşturan meşhur bir komiser. Bir şekilde yolları kesişecek. Ama nerede? Nasıl?
Kızıl Nehirler
Kızıl NehirlerJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 202114,8bin okunma
300 syf.
8/10 puan verdi
·
35 günde okudu
“KURTLUKTA DÜŞENİ YEMEK KANUNDUR”
“Devlet Ana” ile başlayan, “Rahmet Yolları Kesti” ile devam eden Kemal Tahir yılımın üçüncü durağı “Kurt Kanunu” oldu. Kurt Kanunu, Kemal Tahir’in fikrî anlamda bütün hünerlerini gösterdiği iddialı bir roman. “Kurt Kanunu”, 14 Haziran 1926 tarihinde Atatürk’e İzmir’de planlanan suikast girişimi çerçevesinde ilerler. Kemal Tahir, bu romanında
Kurt Kanunu
Kurt KanunuKemal Tahir · Ketebe Yayınları · 20224,432 okunma
191 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Sükûnetle Yaşayıp Coşkuyla Ölmek
“Dünya sana verecek ne dert, ne zevk bulabiliyor, dünyayı perişan ediyorsun.” İnsanlar vardır. Bir de başka insanlar vardır. Yazarlar vardır. Bir de ‘başkalarını’ yazanlar vardır. Bu başkalarını sokaklarda yürürken, lokantada yemek yerken, okulda öğretmenin sorusuna cevap verirken, bir bankta oturup denizi seyrederken ve hayatın daha nice
Coşkuyla Ölmek
Coşkuyla ÖlmekŞule Gürbüz · İletişim Yayınevi · 20211,897 okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Ayvalık'ın dağyüzü köyünde yaşayan Seyfi ile kapitalizmin başkenti İstanbul'da yaşayan Aksel isimli iki kardeşin yıllar sonra yolları dağyüzü köyünde kesişir. Romanda her iki kahraman üzerinden şehirli ve köylü anlatılmak ile beraber kapitalizmin eleştirisi ile beraber köylünün de zaman zaman şehirde yaşayan sermaye sahiplerini aratmayacak kurnazlıklar taşıdıklarını da işliyor. Bununla beraber Meryem ana karakteri üzerinden de saflık ve dürüstlüğün son demlerinin yaşandığına dem vuruyor. Bunu da Meryem ana karakterinin yanındaki Behice'nin bile köyden ayrılmasından anlıyoruz. Mustafa dayı ve Meryem ana üzerinden masalsı anlatımlar romanı keyifli kılmakla beraber şehir yaşamından mekanlar, yiyecekler ve içecekler üzerinden anlatımlar da okuyucuyu başka alanlar üzerinden düşünmeye sevk ediyor. Yazar her zamanki gibi sık sık atasözü, deyimlere başvuruyor, yöreye ait kelimeler kullanıyor ve bu da romanı dil bakımından zengin kılıyor. Sonuç olarak doğadan çalınan doğaya geriye dönüyor. Okumasını, görmesini bilen için çok keyifli bir kitap. Tebrikler Başar Başarır Bir dahaki kitap Midilli olsun
Dünyanın Bütün Fıstıkları
Dünyanın Bütün FıstıklarıBaşar Başarır · Can Yayınları · 202357 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
José Saramago'nun "Körlük" adlı romanı, insan doğasını, toplumsal düzeni ve insanlık değerlerini sorgulayan güçlü bir eserdir. Roman, bir şehirde aniden ortaya çıkan bir beyaz körlük salgınıyla başlar. Bu körlük salgınıyla baş etmeye çalışan insanların hikayesi üzerinden, insanın içindeki karanlık ve şiddet potansiyelini, dayanışma ve insani değerleri ele alır. Saramago, romanında körlüğü sadece fiziksel bir durum olarak değil, aynı zamanda bir metafor olarak da kullanır. Körlük, insanların içindeki kötülüğü ve ahlaki çöküşü temsil ederken, görenlerin sahip olduğu ayrıcalıklı durumu sorgular. Roman, insanların zor zamanlarda nasıl davrandıklarını, güç ve zayıflık arasındaki ilişkiyi ve insanın doğasını derinlemesine inceler. "Körlük", Saramago'nun karakteristik üslubuyla yazılmış olup, uzun cümleler ve paragraflarla dolu karmaşık bir anlatıya sahiptir. Yazar, okuyucuları olayların içine çeken ve onları düşünmeye sevk eden bir kurguyla romanını örer. "Körlük", insanlığın karanlık yönlerine ve dayanışma ruhuna dair etkileyici bir deneme sunar.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,6bin okunma
220 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Romanın bence en çarpıcı özelliği, mekan olarak aldığı ( İç Anadolu) bölgenin kültürel özelliklerini de oldukça etkili yansıtarak, dilin olanakları ve anlatıda ( müzikal) ritmin katkılarıyla oluşturulmuş unutulmaz diliydi. Çoğu zaman kendimi kimi zaman yükselen kimi zaman sakinleşen sürükleyici bir masalı dinler gibi hissettim. İç Anadolu'da geçen romanda aynı köyden hısım-akraba- komşuluķ ilişkileriyle bağlı bir grup insanın üç kuşağı anlatılıyor. Çok sayıda karakter var. Bu karakerlerin bir çoğu başka metinlerde pratagonist olacak kadar güçlü. Bazı karakterlerin kente göçüşü okuru göç temasında düşünmeye sevk ediyor. Evlilik ve diğer kadın-erkek ilişkileri, ebeveyn- çocuk ilişkileri, isteseler de istemesler de kopmaz bağlarla bağlı olunan ve bir noktada bunaltan köylüler, hemşehrilerle ilişkilerin dinamiği romanın ritmini sürekli canlı tutuyor. Ilk sevdiği kızla evlenemeyen, sonrasında evli- bekar demeden, nice kadının canını yakan Feramuz, Feramuz'a varamayan, çocuklarının kaybıyla sınanan Kumru ve Selver karakterleri metni sırtlayıp götüren, merak unsurunu yükselten karakterler. Romanda bir de yoksulluk teması var ki; epey ağır ve gerçek. Içinden çıkılması ne kadar zor olsa da tüm karakterler ondan kurtulmaya çalışıyor, oysa bir karabasan gibi herkesin göğsüne, kafasına, içine oturup çöreklenmiş, nefes aldırmıyor. Yazar bu karakter, olay bolluğunun içinde bu gerçeği böyle etkileyici yansıtabildiği için de alkışı hak ediyor. Romanda Latife Tekin'in " Sevgili Arsız Ölüm" tadı da var, ama kendine özgü. Ethem Baran okumaya devam.
Köhne
KöhneEthem Baran · İletişim Yayınları · 202428 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
Yoksulluğun Gölgesinde Bir Yaşam Boğulmamak İçin
"Boğulmamak İçin", Orwell'in en etkileyici eserlerinden biri bence. Yazarın kendi deneyimlerinden ve gözlemlerinden yola çıkarak kaleme aldığı bu eser, kapitalist sistemin karanlık yüzünü ve bireyin bu sistemin içinde nasıl ezildiğini çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Orwell, yoksulluğun sadece maddi bir sorun olmadığını, aynı zamanda zihinsel ve ruhsal bir çöküşe de yol açtığını çok güzel dile getiriyor. Yoksulluğun insan onurunu nasıl yaraladığını ve bireyi nasıl aşağıladığını okuduğunuzda adeta içiniz sızlıyor. Emperyalizm ve sömürgecilik gibi konularda da Orwell'in keskin bakış açısı karşısında etkilenmemek mümkün değil. Sömürünün sadece sömürülen ülkeler için değil, sömürgeci güçler için de yıkıcı olduğunu savunan Orwell, bu sistemin ahlaki ve siyasi açıdan birçok olumsuz sonuç doğurduğunun altını çiziyor. Ancak Orwell sadece karanlık bir tablo çizmekle kalmıyor. Aynı zamanda umutlu bir mesaj da veriyor. Bireylerin bu sistemin içinde boğulmadan yaşayabilmeleri için dayanışma ve birlikte mücadele şarttır diyor. Bu dayanışma ve mücadelenin temelinde ise eşitlik ve adalet ilkeleri yatmaktadır. günümüzde de geçerliliğini korumakta olan önemli bir eser. Kapitalist sistemin yarattığı sorunlara ve bireyin bu sistemin içinde nasıl boğulduğuna dair çarpıcı bir bakış açısı sunuyor. Orwell'in umutlu mesajı ise, okuyucuyu düşünmeye ve harekete geçmeye teşvik ediyor. Eğer kapitalist sistemin eleştirisi ve umutlu bir mesaj içeren bir eser okumak istiyorsanız tam size göre. Orwell'in ustalıklı kaleminden çıkan bu eser, okuru derinden etkileyecek ve düşünmeye sevk edecektir.
Boğulmamak İçin
Boğulmamak İçinGeorge Orwell · Can Yayınları · 20158,6bin okunma
155 syf.
7/10 puan verdi
Victor E. Frankl, 1905 doğumlu Yahudi bir psikiyatristtir. Nazi soykırımında Auschwitz toplama kampında tutuklu kalarak birçok acılara tanık olmuş ve bizzat da deneyimlemiştir. Ailesini de bu kamplarda kaybetmiştir. Bunca acıya maruz kalmış ama bu zorluklara rağmen hayattan vazgeçmemiştir. Kitapta da yazar ve okurlar olarak bunu sorguluyoruz.
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,2bin okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Okuduğum bu kitap zihnime musallat oldu. Orwell'in edebi çizgisini keşfetmiş olmakla kendimi şanslı hissediyorum. Kasvetli atmosfer içinde geçen olaylar dizisi insana kendisini çaresiz hissettirse de George Orwell'in kullandığı edebi dil beni büyüledi. Tavsiye eder miyim? Okumamış olan çok şey kaçırmış olur diyebilirim. Konusu, edebi dili, atmosferi , felsefesi ile tek kelime müthiş bir kitap bu. Kitapta yazarın yapmış olduğu dil ve düşünce bağlamındaki yorumlarını da es geçmemek gerekir. Bir filozofun da dediği gibi dilin sınırları dünyamızın sınırlarını oluşturmaktadır. Orwell'in kitapta yaratmış olduğu 'eskikonuş,yeni konuş ' gibi yeni dil icatları kendisinin ne kadar dil üzerinde emek sarf ettiğinin kanıtıdır. Dili fakirleştirirsek , düşünceyi de yoksullaştırmış olacağız ve böylece insanlık insan olmaktan çıkacaktır. İçerdiği siyaset felsefesi , yer yer sözü edilen varlık felsefesi ve özellikle de dil- düşünce bağlamı üzerine inşa ettiği düşünceleri ile insanı düşünmeye sevk eden özellikleri nedeniyle okunmadan geçilmemesi gereken bir kitap olduğunu düşünmekteyim.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,6bin okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.