Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ağlama, Duvar olmaz benden , İnancım yıkılır .
Her şeyi ciddiye alıyordum, sanki ölümsüzmüşüm gibi…
Reklam
"İnsan bazen bir yüze, bir ömre yetecek kadar uzun bir süre baktığı halde; sorsanız sadece herkesin görebildiği kadarını anımsayabilirken bazen kısacık bir an bile bir yüzü, zihnin duvar kağıdı haline getirebiliyormuş demek ki."
Sayfa 80 - Eyobi YayınlarıKitabı okudu
beni sevmesen ölürdüm beni sevmesen bir cakıltasıydım simdi beni sevmesen bir duvar gibi sagırdım kördüm bir ot kadar ölümden acıydım, ölümden beterdim beni sevmesen dünyayı bütün insanlara zindan ederdim
Yine eskisi gibi tartışacağım, yine düşüncelerimi patavatsızca belirteceğim; ruhumun en gizli köşesiyle başka insanlar arasında yine bir duvar bulunacak.
İmkansız olsanda. Çabalamaya değerdin.
Reklam
Yalnızlık, ah o canımızla çerçeveli kapımız, penceremiz. Ey anıların dalsız gölgesiz gün batımı... bilmem ki bir gün açılır mısınız zamanın gök bahçelerine. İlk acı değilsin, dedim. Son acı da olmayacağım, dedi. Sevmenin ötesini görmek istemiştim, dedim. Oradan geliyorsun, dedi. "Sözcüklerden duvar örülmezmiş" dedim. (Plutarkos) Kurduğun konaklarda insanlar kendini seviyor, dedi. Yalnızlık hiç geçmiyor, dedim. Yazıyorsun ya, dedi.
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Kuş Uçar Kanat Ağlar
Kuş Uçar Kanat Ağlar
Bir yerde okumuştum; "Sana duvar ördüysem tuğlasını sen verdin." diye Bazen bazı cümleler oluyor ve o cümleler bir insanın hayatını şekillendirmesine yetiyor.
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
‘’Evet, onu bekliyordum. Beklemek sadece içinde bulunduğum o uçucu zaman kıtasında umudumu taze tutuyordu. Sonraya dair bir umut değildi benimki. Beklentim yoktu. Bekleyişim vardı...’’ ‘Aşıkların bir günü 10 yıla bedeldir’ diyor Can gürses ve bu on günde hem Mahur ile Nafiz’in büyük aşkını hem de yüzyıllık bir Türkiye tarihini de ışık tutup anlatıyor. 1930’lardan 2020’lere… Darbeler, toplu cinayetler, 6-7 eylül olayları ve ekonomik, sosyal ve siyasi değişimler ve bir çoğu. Hikaye bir Nafiz’in, bir Mahur’un dilinden anlatılıyor. Nafiz; münzevi, insanlarla ve hayatla arasına duvar örmüş, evinden hiç çıkmayan, tuvallerine resimler yapan ressam. Hayattaki tek hayali, tek tutkusu ise sevdiği kadın mahur. Mahur; şiirlerle, edebiyatla ilgilenip yazarak para kazanan daha yenilikçi özgür, hayat dolu. Birlikte olmak için her şeyi herkesi yıkmaya hazır olup, birbirlerine asla kavuşamayacak bir aşkın hikayesi. Bir imkansızın. Biri gökyüzü, biri deniz. Bizlerde onların aşkına seyirci martılar. Sahi ayrılık gidene mi zordur, kalana mı?
Ölüyordum Geçerken Uğradım
Ölüyordum Geçerken UğradımCan Gürses · Ayrıntı Yayınları · 2017387 okunma
İnsan doğuştan sarışınsa duvar gazetesinde adına kara çalındı diye esmer olmaz.
Reklam
Duvar
Nefes almak zor bu memlekette Herkes istiyo' gitmek youtu.be/nTxG34ZGOUQ?si=...
soğuk anların ivmeli geçişinde yabanıl gözlerin senin, kendi suskunluğunda çevreme duvar örüyor
Ahaa birde gemi mühendisine sor !!!
"Açık denizleri, etrafında duvar olmayan, uçsuz bucaksız yerleri arıyordum." 🧐
Tut Ki Yalandı
Karanlık bir sabah Bir müşfik var dışarıda Dışarı ıssız ve soğuk Müşfik elleri cebinde Dolanır duvar diplerinde Gelen geçen müşfiki görmüyor bile Müşfik fakir yalnız Tak etmiş hayat ona Alacağı var ciğerine kadar…
"Sizi sürükleyen dalgadır, yaşam bu; ne yargılanabilir, ne anlaşılabilir, bırakın gitsin demekten başka yapacak bir şey yok."
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.