Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
96 syf.
8/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Yalnızlık, beklenmedik bir ağrıdır; Geceleri vurur!...
Bir şiir de kelimeler önemlidir ama bu sadece tek başına yeterli değildir duygu ve düşüncelerinde doğru kelimeler ile kişiye aktarılabilmesi gerekir. “Yalnızlığın Ezgisi” kitabını okuyunca bende o duygu hissiyatı oluştu. Yazarın yaşayarak, hissederek, hayatın içinden gelerek meydana getirdiği şiirleri oldukça güzeldi. Kitabın içeriğine bakınca
Yalnızlığın Ezgisi
Yalnızlığın EzgisiAhmet Taş · Panu Kitap · 202141 okunma
"İnsanların, evlerin, ülkelerin birbirlerine karşı bir duvar olarak yükseldiği bir dünyada, çaresi yok, yazı da gidip bir duvara çarpıyor..."
Haydar Ergülen / Haziran TekrarKitabı okudu
Reklam
BİRİNCİ BASIMIN ÖNSÖZÜ:
Türk dilinin oluşma çağını, gelişme aşamalarını kesin olarak açıklamak, bundan bilimsel sonuçlar çıkarmak kolay değildir. Bu güçlük, önce ''Türk'' sözcüğünün yeni olmasından, ilk kez 8. yüzyılda Orkun Yazıtları'nda görülmesinden, sonra bu adı alan ulusun tarihi boyunca belli bir yerde değil de çok dağınık ülkelerde,
264 syf.
10/10 puan verdi
Pembe Prangalı Evimiz
Ergin çağına geldiği halde benliğindeki özgürlük ikileminin sancısını çeken günümüz modern kadını bu bunalımdan nasıl anlamlı bir varoluş pratiğine varır? Kitabın ana teması bu soru etrafında şekilleniyor ve yazarın kendi hayatından verdiği örneklerle hem müthiş bir özeleştiri, hem de çarpıcı bir itiraf niteliği taşıyor. “Keseli hayvanlar gibi,
Sindrella Kompleksi
Sindrella KompleksiColette Dowling · Afrika Yayınları · 2020677 okunma
Tokat'ta Ortaokul: İlk Gazetem Yaltırık'ı Çıkartıyorum Tokat'ta en büyük kazancım Yekta [Güngör Özden] olmuştur. Yekta ile Tokat'ta tanıştık. En eski arkadaşım Türkiye'de halen Yekta'dır benim. Yekta da Tokat Lisesi'nde. Ben ortaokul 3'deyken o Lise 1'deydi, leylîydi [yatılı]. Oradan ahbap
Ne acı... Behçet Necatigil'in yıllarca çevirmek için uğraştığı eser.
Wolfgang Borchert 20 Mayıs 1921'de Hamburg'da doğ- du. Kitapçılık yaptı; bir süre de Lüneburg'da aktörlük etti. 20 yaşında, İkinci Dünya Savaşı için askere alındı (1941), Rus Cephesi'ne gönderildi, ağır yaralandı; "bozguncu görüşleri" nden ötürü, difteri ve sarılığa yakalanmış olmasına bakılmaya- rak, sekiz ay
Reklam
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar. _Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım. _Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
Sergiyi gezerken Mükerrem Hoca'nın ezberlettiği şiirler dolanıyordu kafamda . Dört duvar arasında aile sır­ları ./ Dört duvar arasında dünyanın kahırları. Bizi anla­tıyor bu şiir hocam, siz şiir diyorsunuz ama aynı bizim ev bu, aynı bizim kahırlar, şiirden öte bir şey yani, haya­tımızın kendisi. Ev eşittir cehennet, tümüyle cehennem demek haksızlık olur, sonuçta bizim evimiz, yalanlarımı­zı biz yaptık, elbirliğiyle.
Soğuk Umutlar
Bürümüş yolların kenarlarını, Kimi fidan kimi ihtiyarlığa susamış ağaçların Sarıdan kahveye çalar solgun yaprakları. Rüzgarın yönü dönmüş birkaç ay evvelsinin tersine. Bu havalar ki işarettir, Sıcakla soğuk havanın cengine. Soğuğun ürpertisi titretir insanı, Ve soğuğun ürpertisine eklenir geçim telaşı. Dört duvar arasını ısıtacak odun, Boğazdan geçecek bir lokma ekmeğe katılacak un. Yazı bir kışı bin mesele. Keşke diyor insan, Keşke yalnız odun, un yetse bütün dertleri dindirmeye. Gün ışır da dağılırsa dağların dumanı, Belki yeşerir yeniden garip kulların garip umutları.
493 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.