Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şaşıracaksınız belki ama sıkıyönetim ilan olunduğu için kimsenin sesini çıkaramadığı bu kritik anda “hakkın sesi”ni şehrin müftüsü çınlatmış ve “hiddetinden Tur dağı gibi parlamış”tır. Müftü, gayrimüslimlerin hukukunu savunmuş ve Paşa’nın ancak Müslümanların malına el koyabileceğini, “zımmi”- nin, yani Müslüman olmayanların malının haram olduğunu haykırmıştır. (Bkz. İkbalin Bang-ı Dera adlı kitabındaki Edirne Kuşatması başlıklı şiir.)
Yahudi Tüccar Yasef Nassi
Az zamanda Kanuni Sultan Süleyman'ın güvenini kazandı. Kanuni, Nassi'nin keskin zekâsı, ticaret ve ekonomideki bilgisi, Avrupa devletleri hakkındaki öngörülerinden etkilenmişti. Kanuni, Nassi'ye "Frenk Bey" unvanını verecekti. Nassi, devlet nezdinde asıl itibarı Kanuni'nin oğlu 2. Selim döneminde yaşadı. Peki, Şehzade
Reklam
***osmanlı devleti'nde başa geçen her padişahın birer cümleyle tahttan ayrılma sebebini sıralayalım. bilindiği gibi osmanlı imparatorluğu'nda toplam 36 padişah başa geçmiştir. bu padişahların önemli bir kısmı görevlerinden normal olmayan yollarla ayrılmak zorunda kalmıştır. bu yazıda sadece padişah değişimlerinin nedeni anlatılmıştır.
Krum Han'ın Bizans'a ilerleyişi ve İstanbul Kuşatması
Arkasından, imparatorluğun doğu eyaletlerinden getirilen birliklerle takviyeli kalabalık ordusu başında Bulgarlar üzerine yürüyen Mikhael II'yi de mağlfip eden Krum Han, adeta Bizans'ı ortadan kaldırmağa hak kazanmış ve "altın mızrağını Yaldızlı Kapu'ya asmağa" and içmişti. O Sardika(Sofya)'yı (809'da), Niş ve Belgrat şehir-kalelerini işgal ederek Orta Avrupa-Yakın Doğu arası en büyük ticaret ve askeri sevkiyat yolunu kontrolu altına almıştı. 813'de Filibe üzerinden Edirne'ye ulaştı, burayı muhasara altında bırakarak sür'atle ilerledi. İstanbul­'u kuşattı (814 baharı). Fakat saldırıların en hummalı zamanında ansızın ağzından, burnundan kan boşanmak suretiyle ölüverdi (13 Nisan 814)
Sayfa 198 - Ötüken Yay.Kitabı okudu
Türk Hikayeciliğinin Babası: Ömer Seyfettin
Çocukluğumuzu hatırlayalım. Sokaklarda koşturduğumuz, oyunlar oynadığımız okula gittiğimiz ve hayatın acımasız gerçekleri ile tanışmadığımız zamanlar… İşte bu zamanlarda Ömer Seyfettin’in illaki bir kitabını öğretmenlerimiz bizlere okutmuştur. Falaka, Kaşağı, Yalnız Efe ve nice özgün ve bizlere hitap eden hikayeler… Gelin şimdi Türk
Ateş Hattında 155 Gün
Balkan Harbi esnasında, cephelerde bozgunlar yaşanırken, 400 yıllık ecdat şehirleri birer birer düşmüştü. Çağın modern silahlarıyla teçhiz edilen düşman ordularına karşı direnmek zordu. Buna rağmen teslim olmayıp direnen şehirler vardı. İşte, onlardan biri Edirne idi. Serhat şehri Edirne, payitahtın kilidi mesabesinde olup, stratejik öneme sahipti. Ecdat şehri Edirne, Şükrü Paşa komutasında, düşmana karşı büyük bir direniş gösterdi. Dört bir yandan kuşatılan şehir, düşmanın hücumlarıyla birlikte; açlığa, soğuğa, hastalığa ve türlü mahrumiyetlere karşı mücadele verdi. Edirne müdafaası, sadece şehir merkezinde gerçekleşen bir savunma değildi. Kuşatma, Kırcaali (Bugün Bulgaristan sınırları içinde), Hasköy (Bulgaristan), Gümülcine (Bugün Yunanistan sınırları içinde), Karaağaç ve Babaeski'yi içine alan geniş bir sahayı kapsıyordu. Şükrü Paşa ise Müstahkem Mevki Komutanı olarak Edirne Kalesi'ndeki Hıdırlık Tabyası'ndan müdafaayı idare etmiştir. Düşmanla yapılan savaşlar, 16. yüzyıldaki kale kuşatması veyahut meydan muharebesi şeklinde değil, tabyalar ve siperler üzerinde gerçekleşmiştir. Başta Şükrü Paşa ve yiğit askerleri olmak üzere Edirne müdafaasında şehit olanların aziz ruhları, şad olsun...
Reklam
Mustafa Kemal politikayı bir yana itti. Artık yapılması gereken bir işi vardı. Kuzey Afrika'ya gidip İtalyanlar'la savaşmalıydı. Suriye ve Mısır'dan geçen uzun kara yolu dışında Türkiye'nin Kuzey Afrika'yla bağlantısı kesilmişti. İtalyanlar denizin denetimini ellerinde tutuyorlardı; filoları Çanakkale Boğazının da çok
Mustafa Kemal politikayı bir yana itti. Artık yapılması gereken bir işi vardı. Kuzey Afrika'ya gidip İtalyanlar'la savaşmalıydı. Suriye ve Mısır'dan geçen uzun kara yolu dışında Türkiye'nin Kuzey Afrika'yla bağlantısı kesilmişti. İtalyanlar denizin denetimini ellerinde tutuyorlardı; filoları Çanakkale Boğazının da çok
"Teşrifatçıbaşı açıkça 'kellenin tabut içinde yüzüldüğünü' söylediğine göre sadece yüz derisi soyulup muhtemelen bir saman dolgunun üzerine gerilerek Edirne'ye götürülmüş ve kelle de tabut içinde bırakılmıştı."
Sayfa 519 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
320 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
TÜRK'ÜN TÜRK'TEN BAŞKA DOSTU YOKTUR! (HİÇ OLMADI)
‘‘Türk vatanı bir bütündür parçalanamaz.’’ ‘‘Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz.’’ ‘‘Yurt toprağı sana her şey feda olsun.Kutlu olan sensin.’’
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
Yöreme ait bir türküde, çok sevdiğim bir söz dizesi var: ‘‘Burası kenarımış
Kurtuluş
KurtuluşMehmet Rauf · Antik Kitap Yayınları · 2010615 okunma
Reklam
800 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çağ Açıp Çağ Kapayan Entelektüel Hükümdar
Franz Babinger, bu eseri İstanbul'un Devlet-i Aliyye'ye geçişinin 500. yılında hazırladığı için ekstra bir dikkat çekmiş olmasıyla hasebiyle ayrı bir göze çarpan bir yapıt oluşturmuştur. Keşke faydalandığı tüm kaynakları da paylaşsaydı da daha rahat bir şekilde inceleme imkanımız olsaydı. Lakin yine de çok değerli olan bu eserin muhakkak
Fatih Sultan Mehmed ve Zamanı
Fatih Sultan Mehmed ve ZamanıFranz Babinger · Alfa Yayıncılık · 202184 okunma
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.