Yalnızca kadınların yaşadığı bir dünya nasıl olurdu ? Gilman, feminist ütopya örneği olan bu kitabıyla bize böyle bir ülkenin kapılarını arıyor.
Amerikalı üç araştırmacının keşif ziyaretiyle bu ülkeye gidiyoruz. Burada yaklaşık iki bin yıldır erkek yok. Toplum kadınlardan ve çocuklardan oluşuyor. Erkeğe ihtiyaç duymadan eşeysiz üreme mantığıyla kadınlar hamile kalıyor. Çocuk sahibi olmak çok kutsal ve eğitim çok önemli. Bu kadınlar tıkır tıkır işleyen kurulu bir düzende mutlu, huzurlu, barışçıl bir toplum modeli inşa ediyor.
Farklı branşlarda ve mizaçlarda olan bu araştırmacı beyler bu ülkede belli bir süre geçiriyorlar. Toplumun yapısı, tarihi, dili, inancı, yaşantısı hakkında bilgi ediniyorlar. Böylelikle ataerkil toplum yapısı çeşitli yönlerden sorgulanıyor.
Böyle bir fikir insanı meraka düşürüyor. Kitap da çok güzel bir akıcılıkta ilerliyor. Kurgu olarak kusursuz bulmasam da, bazı kısımlarda daha fazla ayrıntı görmek istesem de yazıldığı dönem için çok iyi bir eser. 1915 yılı için çok cesurca, takdir edilesi. Feminist harekete önemli katkıları olan, Amerikan feminist ilk yazarlardan biri olan Gilman’ın Kadınlar Ülkesi, bu alanda başlangıç okumaları için çok uygun.