Daha evvel İnsan Ve Hayat Dergisini hiç okumamış biri olarak, bana hediye gelen bu kitapta ne ile karşılaşacağımı bilmediğim için biraz önyargılıydım.
Dergide yayımlanan makalelerin derlemesi olan kitapta “Medya” genel tabiri altında aslında sadece televizyon sektörüne odaklanılarak, istatiksel verilerle desteklenmiş; reklamdan, dizilere, çocuk programlarından, haberlere gün içinde televizyon başında geçirilen zamanda nelere maruz kaldığımızı anlatan bölümler mevcut. Eğlence amaçlı hemen hemen hepimizin evlerinde ikişer üçer olan televizyon teknolojinin bir nimeti olarak bize neler kazandırdı? İş gücü tasarrufu mu yaptırdı, en kıymetli hazinemiz olan zamanı tasarruflu mu harcattı? Sosyokültürel olarak bizi ne kadar ileri götürdü? İki gün evvel izlediğimiz dizinin bölümünü bile hatırlayamazken, yıllar boyunca izlediğimiz neler aklımızda kaldı?...Gibi soruları sordururken,aynı zamanda “Yok canım ben bağımlı değilim, haftada iki gün dizi takip ediyorum sadece” diyen okura, haftanın iki akşamını vakfettiği bu cihaza bağımlı olup olmadığının da bir yergisini yaptırtabiliyor.
Bir okur olarak, en son ailecek hangi akşam konuştuğumuzu sorguladım.Birine derdimi anlatmak için ne zaman konuşmaya kalksam sesi benden fazla çıkan televizyonun sesini kısarak, sınırlı bir zaman dilimi olan reklam arasında konuşmak zorunda olduğumu farkettim. Evin baş köşesindeki bu misafire aile üyelerinden bile fazla değer biçiyoruz aslında.
Doğrusu hep farkında olunan ama üzerinde düşünülmeyen bazı konularda düşündürmesi açısından kitabı başarılı buldum diyebilirim.