Mirac seven ile Sevilen'in vuslatıydı.Taif'te kalbi kırılan cana, Canan'ın lütuf ve ihsanıydı. Ama anlamadığım oydu ki bir aşık, bir maşuka varınca neden geri dönsündü? Sevgilinin kapısına erişince geri dönmek aşıklığı zedelemez miydi? Gaye, sevgiliye varmak ise, vuslattan sonra hasreti kim isterdi? Ama gülüm istemişti. Bütün salih kardeşlerini, Cebrail'i, kendi hamuru olan nuru, kısaca öz vatanını bırakıp yeniden gurbete gelmişti.Düşündüm ve onun bütün insanlardan ve diğer nebilerden neden daha üstün olduğunu anladım. O garipler garibi arkadaşları için Sevgili'den ayrılmıştı? O inananlarını ateşten korumak için kendini yeniden Kureyş ateşlerinin içine atmıştı. O vahyi tamamlamak, sözü mühürlemek üzere ulvi alemden süfli aleme tenezzül buyurmuş, ümmeti için yapabileceği en büyük fedekarlığı yapmıştı. Üstelik paha biçilmez bir hediye getirerek. Öyle bir hediye ki hakiki Sevgili'nin aşkıyla bütün arkadaşlarına tek tek yanma fırsatı tanıyor, o aşkın alınlarında nur olarak parlamasına zemin hazırlıyor, günde beş kez Sevgili'yle buluşma imkanı tanıyordu. Hangi yüce sevgili günde beş kez aşığına buluşma vaat eder ki?