_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun.
_İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir.
_Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur.
_İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz.
_Yanlış anlayanlar tarafından
yüreğimden özet geçiyor bu harf...
Bilir misin sevdiğim?
Yüreğimin saklısısın. Bir o kadar aşikârı... Ruhumun ve sol yanımın dengine karşılık kelime arıyorum, bulamıyorum. Sonra Elif diyorum çözülüyor dilimin bağı. Kâğıda dökülüyor heybemde sana saklı kelimeler. Elif diyorum sevmelerin en güzeli. Sevgililerin en güzel ismi. Duruşu aşka mana, bakışı cennete ispat olan. Ne kadar yazsam doyamadığım kadın, ne güzel de yüreğimden özet geçiyor bu harf...
"Elif"
Allah kelamının sevdaya kuşandığı hâli...
Sayfa 54 - Hayy KitapKitabı okudu
ŞİİR EDEBİYAT TARİH OSMANLI
4. CİLDE BROWN'UN ONSOZU
Dördüncü cildinin tamamlanmasıyla bizi kadîm sistemin sonuna ve hemen hemen günümüze kadar getiren, merhum dostumun Osmanlı Şiir Tarihi isimli eseriyle ilgili olarak bana düşen iş sadece gerekli düzenlemeleri yapmak olmuştur. Bu noktaya gelinceye kadar önümde duran eserde, eğer müellif biraz daha uzun yaşamış olsaydı ya
Sayfa 265 - Akçağ Yayınları ☪ 1. Baskı / 1999 - Ankara
KIYAMET SAHNELERİ VE CENNET CEHENNEM TASVİRLERİ
Hem kıyamet sahneleri, hem de cennet-cehennem tasvirleri edebi sanat açısından Kur'an'da en geniş yeri tutmuşlar.
"Davetçinin hiç görülmemiş bir şey çağırdığı gün, gözleri yılgın, boyunları bükük,etrafa yayılmış çekirgeler gibi davetiçiye doğru kabirlerinden çıkarlar. Kafir olanlar şöyle derler: "Bu gün çok zor bir gündür" (Kamer, 6-8)
İşte bu mahşer sahnedeki seri ve özet bir sahne.Fakat bütün davranış ve hususiyetleri ile tam, somut ve canlı bir sahne.Kalabaliklar bir anda etrafa yayılmış çekirgeler gibi kabirlerinden çıkıyorlar ki çekirgelerin bilinen görüntüsü bu enteresan sahnenin hayal edilmesine yardımcı oluyor.Ve bu kalabalıklar neye çağırdığını bilmeden ki o "görülmemiş bir şeye" çağırmaktadır davetçiye doğru koşmaktadır."Gözleri yılgın" ifadesi tabloyu tamamlamakta ve ona son niteliği kazandırmaktadır.Yine bu toplanış, koşuşturma ve teslimiyet esnasında "Kafirler bu gün zor bir gündür derler" .. Evet bu kısa kesirlerden sonra somut olmayan ne kalmıştır ki?.. Bu satırları dinleyenlerin hayalinde birden o görülmemiş günün tablolarından mahşer tablosu canlanir. O ölülerin tablosu -Muhakkak ki onlar diriltileceklerdir-. Böylece her canlının nefsinde iz bırakan o canlı dehşet hali tecelli etmiş olur.
BEYNİN KURALLARI - ÖZET
HAMİLELİK
- Başlangıçta bebeği kendi haline bırakın
- Günde fazladan 300 kalori alın
- Meyve ve sebzeyi dengeli yiyin
Pediatristler, folik asitle birlikte demir, iyot, B12 vitamini ve Omega-3 bakımından zengin yiyeceklerin yenmesini önermektedir.
- Her gün 30 dakika aerobik egzersizi yapın
Egzersiz, yağmacı glukokortikoidleri bebeğin hassas
Sayfa 346Kitabı okudu
Mistiklerin Düşünceleri, Topluma Zarar ve Katkıları
Mistik çevrelerde yaşamış olan küçük ve büyük yaştaki insanlar, bilgiden az çok mahrum olup organik ve soyaçekimsel yapıları mistikliğe elverişli olanlar, o çevrenin kasıtlı veya kasıtsız etkilerine kapılır, mistik duygu ve inançları kolayca benimserler. Zira bu çevrelerde gördükleri tarikat törenleri, alışkanlık halini alır ve âdeta otomatik
Sayfa 57-59
Maddeci Anlayışın Ahlaka Etkileri
Son çaglarımız insana öğretti ki, vaktile J. J. Rousseau'nun savunup göklere çıkardığı güzel tabiat, gerçekte sonsuz bir iştahı doyurmak için didinen korkunç bir trajedi, sahnesinden farksızdır. Çünkü tabiatin ilkel hâli tasarlanabileceğinden daha tüyler ürperticidir. Orada insan, vahşi bir hayvandan farksızdır. Voltaire, uygarlığımızın bu
Sayfa 51-53
Zaten en yüksek seviyede ayıklık hali peygamberlere mahsustur. Onlardan sadır olan marifetler de, Allah'ın zatı ve sıfatları hakkında beyan ettikleri inanç esasları ve getirdikleri şeriatlardan ibarettir. Bu esasların zahirine aykırı olmak seyrü sülukte sekr halinin izlerindendir.
Bu fakire bahşedilen marifetler çoğu şer'i marifetlerin tafsil ve beyanı olup istidlali bilgiyi keşfi ve zaruri bilgiye; özet bilgiyi de ayrıntılı bilgiye dönüştürmektedir.
2.mektup
Sayfa 104 - semerkand yayınevi
Demişti...
Mustafa Kemal Paşa'nın Ünlü Uyarı Raporu (20 Eylül 1917)
Mustafa Kemal Paşa, içinde bulunulan ve gittikçe kötüleşen idari, mali, askeri durum nedeniyle ve kötü yönetim yüzünden Enver Paşa'ya ve hükümete kızıyor, özellikle Almanların her dediklerine ve istediklerine kayıtsız teslim olunmasını içine sindiremiyordu. Bu ne denle oturdu 20
Sayfa 83Kitabı okudu
