En zor incelemelerden biri. Çünkü; okunması zor ama takip etmesi kolay. Olay döngüleri karman çorman ama anlaşılmaz değil. Hikaye çok boyutlu, daha doğrusu çok katmanlı ama boyutlararası geçiş (genellikle sıkıntılı olur) gayet temiz, gayet kusursuz.
Yazar, hem yazmış, hem uyarmış. "Paradokstan sadece kalın kafalılar yararlanmaz!" Zaten roman da ince bir zeka işi.
Tom Robbins, kendisinden beklenti konusunda burada da okuyucuyu mahçup etmemiş, tıpkı kurgunun ana kahramanı gibi ayaklarınız yere basmıyor. (Fakat ayaklarını yerden kesecek bir hikaye ile ayrımını düzgün yapmak gerekiyor. Durup dururken bir paradoksta ben ilave etmeyeyim ki, kitapta fazlası var.)
Tek eleştireceğim nokta var; kahramanımız Switters. Yattık Switters, kalktık Switters, döndük Switters, yukarısı Switters, aşağısı Switters, Switters'ın mutluluğu, çişi, kakası derken...Switters olduk sonunda.
O kadar çok tekrar var ki, biraz kendini kaptıranlar rüyasında Switters'ı görür. Hep Switters ama.
Onun dışında gayet leziz, gayet Tom Robbins işi yaramaz, uçarı ve hepsi ile birlikte, sürükleyici ve tadından yenmez bir okuma şöleni.
Herkesin seveceğini düşünmüyorum ama seven karasevda olur. Sevmeyen de yanına yaklaşmaz. Zannederim, yazarın da yapmaya çalıştığı şey bu. Başarılı olmuş mu?...Olmuş.
Benim için sırada, Parfümün Dansı ve Ağaçkakan var. Ama hemen değil. Önce bir Kütüphaneye dönüp sıradakinin hakkını yemeyelim.