Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Geoffrey Chaucer ve İngiliz Edebiyatı (Başlarken)
Milton ve Shakespeare’le birlikte İngiliz edebiyatının üç devinden biri olan Geoffrey Chaucer tahminen 1340-43 yılları arasında doğmuştur. Babası John Chaucer adında bir şarap tüccarıdır. Chaucer adının geçtiği ilk yazılı belge Ulster kontesi Elizabeth’in 1357 tarihli harcamalar defteridir. Bu defterde, bu isimde bir içoğlanına (page) elbise
Erkek kadın savaş ilişkiler
"Erkekler savaşı sever çünkü bu onlara ciddi görünme imkânı verir. Çünkü bunun, kadınların kendilerine gülmesini engelleyen tek şey olduğunu sanırlar. Böyle bir durumda kadınları nesne konumuna indirgeyebilirler. İki cins arasındaki büyük fark da budur. Erkekler nesneleri, kadınlarsa nesneler arasındaki ilişkiyi görür. Nesnelerin birbirine ihtiyaç duyup duymadığını, birbirini sevip sevmediğini ve birbirine uygun olup olmadığını. Biz erkeklerde olmayan ve savaşı kadınların topuna birden iğrenç -ve de absürd- kılan bambaşka bir duygu boyutudur bu. Sana savaşın ne olduğunu anlatayım. Savaş, ilişkileri görmedeki bozukluktan kaynaklanan bir psikozdur Birbirimizle kurduğumuz ilişkileri. Ekonomik ve tarihi durumumuzla ilişkilerimizi. Ve en çok da hiçlikle ilişkimizi. Ölümle."
Reklam
"Hiçbir kadın savaş istemez çünkü nihayetinde kurban olan erkek değil, kadındır. Savaşı yaratan erkektir, savaşta dövüşen erkektir ama acı çeken kadındır. Kadın dünyanın yarısıdır: Şayet dünyanın bu yarısına da söz hakkı tanınsaydı tarih başka olurdu."
Ancak Kadın ezilmiştir. Onun gizemleri ezilmiştir. O sadece temeldeki insani hakları verilmeden, üretim için bir fabrika olarak kullanılmıştır. Ve bu da dünyayı sıkıcı, çirkin hale sokmuştur. Erkek hükmetmede o kadar ileri gitmiştir ki tüm tarih savaşlarla doludur. Gelişmek için kadına eşit miktara fırsat tanınmış olsaydı dünya bu kadar çok savaş görmemiş olurdu. Çünkü her savaşta ölen erkektir ama acıyı çeken kadındır.
Sayfa 7
_Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık bir tavuktur. _Seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş kişiye entelektüel denir. _Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınları gibi her şeyi delip geçebilirler. _Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere, dertlerin yüzme bildiğini söyle. _Dertten kim öImüş sanki bırak her şey dağınık kaIsın.
Erkek hükmetmede o kadar İleri gitmiştir ki tüm tarih savaşlarla doludur. Gelişmek için kadına eşit miktara fırsat tanınmış olsaydı dünya bu kadar çok savaş görmemiş oturdu. Çünkü her savaşta ölen erkektir ama acıyı çeken kadındır Öldürülmek kolaydır, acı çekmek zordur. Anne öldürülen oğulları için acı çeker. Kadın ölen sevdikleri için acı çeker. Kız kardeşler, erkek kardeşleri öldüğünde acı çeker. Ve onların kederleri tüm hayatları boyunca kalacaktır. Öldürülenler için bu çok küçük bir şeydir. O birkaç saniyede gerçekleşir ve sen ölmüşsündür. Ancak kadınlar asırlardır sadece acı çekmektedir.
Reklam
Anaerkil Toplum
İlkçağda diğer bir deyişle ilkel komünal toplumlarda, anaerkil yapı egemendi. Yani erkek egemenliği ekseninde kurumlaşan dinsel ahlakın aksine kadını egemen cins sayan anaerkil bir yapı söz konusuydu. Üstelik bu çok uzun dönemler boyunca aile kurumu da yoktu. Cinsel ilişkilerde isteğe bağlılık dışında kural yoktu. Doğal olarak çocuklar da
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.