Benim fikrimce aşk diye ayrı, mücerret! bir mefhum yoktu. İnsanlar arasında çeşit çeşit kendini gösteren bütün sevgiler, sempatiler bir nevi aşktı. Yalnız yerine göre isim ve şekil değiştiriyorlardı. Kadınla erkek arasındaki sevgiye hakiki ismini vermemek bir nevi kendimizi aldatmaktan başka bir şey değildi. O zaman Maria şahadet parmağını sallayarak gülüyor: -Hayır dostum, hayır! diyordu. Aşkın hiç de sizin söylediğiniz basit sempati veya bazen derin olabilen sevgi değildir. O büsbütün başka, bizim tahlil edemediğımız öyle bir histir ki, nereden geldiğini bilmediğimiz gibi, günün birinde nereye kaçıp gittiğini de bilmeyiz. Halbuki arkadaşlık devamlıdır ve anlaşmaya bağlıdır. Nasıl başladığını gösterebilir ve bozulursa bunun sebeplerini tahlil edebiliriz. Aşka girmeyen şeyse tahlildir. Sonra düşünün, dünyada hepimizin hoşlandığımız birçok kimseler, mesela benim hakikaten sevdiğim birçok dostlarım vardır. (Muhterem Beyefendinin bunların en başında geldiğini söyleyebilirim.) Şimdi ben bütün bu insanlara âşık mıyım? Ben fikrimde ısrar ederek: Evet, demiştim. En çok sevdiğinize hakikaten ve diğerlerine birer parça âşıksınız !
Sayfa 107Kitabı okudu
"Yavuz ben." "Zeynep ben de." "Memnun oldum." "Ben de öyle. Sık gelir misiniz buraya?" "Evet. Her gün gelirim. Aynı banka oturur, dinlerim." "Neyi?" "Bazen kafamı. Bazen denizi, martıları. Bazen de Neşet Ertaş'ı."
Sayfa 60
Reklam
Bazen sıkılıyoruz. Yani çoğu zaman. Aslında genelde sıkılıyoruz. Evet sıkılıyoruz, belki de limondan daha çok.
Hayır, eğer yaşadıklarımdan dolayı birini suçlayacaksam, bu rahmetli Basri Bey değil, Şehsuvar Sami’ydi. Evet, bazen kendime Şehsuvar Sami diye hitap etmeyi seviyorum.
DEHB bir tanı değil. Tanı değil. Bazen birlikte baş gösteren belli davranışların tarifi sadece. Hepsi bu" Bir çocuğun DEHB tanısı koyduğunuzda o çocuğun odaklanmakta zorlandığını söylemiş oluyorsunuz, o kadar. "'Neden' sorusu hakkında hiçbir şey söylemiyor bu size. Bir çocuğun öksürüğü olduğunu öğrendikten sonra öksürdüğünü dinleyip 'Evet,bu çocuğun öksürüğü var' demek gibi bir şey. Bir çocuğun dikkat sorunları olduğunun teşhis edilmesi sürecin ilk adımı olmalı, son adımı değil.
Sayfa 223
Selamün aleyküm. Bugün Arifler Meclisi'ne erken vardım. Onları beklerken sorularımı hazırlamaya durdum. En önemli soru “Neden kendimizi gözetlemeliyiz?” idi. “Hak ve batıl belli değil miydi?” Fısıldadım bu soruyu. Ariflerden biri cevapladı: “Bildiğin üzere nefis çeşit çeşittir ve bu hayatın kalabalığı ve uğraşları arasında bazen işleri
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.