Gene de ufak tefek üstünlüklerim vardır... Çoğu kadınlardan daha fazla kitap okurum... Birçok güzel şiiri ezbere bilirim... Çiçek yetiştirmesini bilirim... İyi giyinirim... Bir de sizi severim, evet, beyefendi, siz belki de inanmazsınız, ama çok severim sizi.
Hem de kadın ve erkek bir olmaz. Aralarında dağlar kadar fark var. Ben böyle yerlerde istediğim kadar kirleneyim genede kimsenin esiri olmadığımdan canım isteyince çeker giderim. Bir silkinişte üzerimde tek bir leke kalmaz, tertemiz olurum.Ama sen öyle değilsin. Sen esirsin. Evet esir! İraden dahil her şeyi teslim ediyorsun. ilerde zincirlerini koparmak istesen de elinden gelmez: Bunlar seni git gide daha sıkı, kıskıvrak bağlar. Bu zincirlerin ne melun olduklarını gayet iyi bilirim
Veysel Kâranî Hazretlerinden nasihat istemişler. Demiş ki: "Allah'ı bilir misin?"
"Evet bilirim" demiş soran kimse.
"Öyleyse başkasını bilmesende olur." demiş.
Bir nasihat daha etseniz demiş. "Allah seni bilir mi?" demiş Hazret. "Elbette bilir, O gizli açık her şeyi bilendir."
"Öyleyse başkası seni bilmese de olur" deyip tamamlamış sözünü.
Orada darağacı,
burada yağlı urgan,
bir de calladın
kan kırmızısı sakalı!
Herkes kendi halinde,
ah, bir de öldürücü
bakışları yok mu onların!
Bildiğim şeylerdir,
Bilirim, dışarısı çok, çok karanlık, çok, çok soğuk olur. Rüzgâr acı acı eser. Böyle
gecelerde, en büyük dağlar bile, evet onlar bile, birbirine sığınırlar.
Gene de ufak tefek üstünlüklerim vardır... Çoğu kadınlardan daha fazla kitap okurum... Birçok güzel şiiri ezbere bilirim... Çiçek yerleştirmesini bilirim... Bir de sizi severim, evet beyefendi, siz belki de inanmazsınız, ama çok severim sizi.
Bu kimin duruşu, bu sizin en gülmediğiniz saatlerde
Her cümlede iki tek göz, bu kimin
Ya da kim korkuttu bu kadar sizi
Bu nasıl sevişmek, üstelik bu kadar hızlı
Ya da tam tersine
Boş vermek öperken, severken boş vermek sevmelere
Sulardan ürpermek gibi dokununca,
Ya da ben kimi sarmışım böyle kollarımla
Kime söz vermişim, biraz da unutmak
İşte İnce Memed yılandaki açılan bu iğne ucu kadar yaradır.
Yılanı küçükken ezmek gerek. İnce Memed büyüdü. Belki şu dağdaki yeni türeyen eşkıya belki de asıl İnce Memed değildir. Artık İnce Memedi hiç öldüremeyiz. İnce Memed ölmez. Durun bakalım, anlatayım. Yılanı bilir misin, kocaman yılanı? Benzetmekte hata olmaz.
Bilirim, dedi Vali.
Yılan